The Last Steps

Part 9 : Şimdi ne yapacağım?

"Sahip olduğum şey elimden gittiğinde, o an sadece gökyüzüne baktım. Bulutları suçlu yapmıştım birdenbire." - Daniel Smith

Daniel, Casablanca sokaklarında dolaşırken. Bavulunu kontrol etme fikrine kapıldı. Hem parasına bakmak hem de yolculuk boyunca ellerini sürmediği yeni kıyafetleri için. Bavulunu açtı kıyafetlerini yerinde görüyordu. Onları kaldırarak paralarını görmek istedi, ama o da ne? 45000 dolar kaybolmuştu. Bu parayı bavulda bulamamak, inanılmaz acı vermişti Daniel'a. Çaresizce elini cebine attı. Kaptanın verdiği parayı tuttu. Girdiği şokun etkisinden çabuk çıkmaya çalışıyor, bir yandan da üzüntüsünden ağlamak istiyordu. Kolay değildi, bütün güvencesi kaybolmuştu. Tabii bu işte kimin parmağı olduğu hakkında fikri de yoktu. Luis Barnes uzaklardan onu izlemeye devam ediyordu haliyle, Daniel'ın parayı kaybettiğini anladığını da gördü. Şimdi planının ikinci aşamasına geçiyordu. Daniel'a öyle bir tuzak kurmuştu ki, bütün bunların sonunda Daniel bu adama minnet duyacaktı. 

Frank Malone'da geri dönüş yoluna çıkmaya hazırlanıyordu. Ancak onu North Carolina limanında bekleyen hırstan gözü dönmüş bir John Right vardı. Görgü tanıklarıyla çıktığı yolda, Daniel'ın eşgalini tanıyan ve onu North Carolina'ya götürdüğünü söyleyen otobüs şoförüne kadar ipince ayrıntılarla Frank Malone'a ulaşmıştı. Onu konuşturursa, Daniel'ı Avrupa'nın başlarında enseleyebilecekti. Sakin bekleyişlerini kah kahvesiyle, kah sigarasıyla bekliyordu. O eskimiş suratı bu işin onun son büyük başarısı olabileceğini ve sona yaklaştığını hisseden bakışlara sahipti.

Daniel üzüntülerle devam eden yolculuğunda son adımlarını biraz daha tedirgin atmaya başlamıştı.  İstemediği şeylerin olacağı hissiyatı başlamıştı birdenbire, ve de devam etmeye başladı bu talihsizlikler. Daniel'ın bu tutumundan şüphelenen bir polis memuru ona yaklaşmaya başladı. Elinde hiç bir belge olmayan Daniel tehlikeyi sezerek uzaklaşmaya başlayınca, polis ona dur diye bağırmaya başladı ve Daniel süratle koşmaya başladı. Casablanca sokaklarında rüzgar gibi koşuyordu. İzini kaybettirmek için var gücüyle koşuyordu. Ama birden nefesi kesilmeye başladı, amfizem onu rahat bırakmayacaktı. Öylece yere yığıldı, peşinden koşan polis memuru da bu nefes nefese kalan genci yakalamıştı. Daniel için Casablanca macerası erken sona erebilirdi.