Part 5 : Ama bu imkansız

52 3 0
                                    

Kapıyı iki kez vurdu Daniel,kaptan girmesini söyledi. Belki de son kez canlı görecekti kaptanı. İçkiyi masanın üzerine koydu. Tam çıkacaktı,Frank Malone "Sen de kal,sohbet ediyoruz" dedi. Daniel inanılmaz bir pişmanlıkla yutkundu,bu adama ihanet ediyordu. Yolan Leroy'un yüzündeki o iğrenç gülümseme Daniel'ı daha da mutsuz etmiş. Az kalsın o mavi gözlerden yaşlar gelecekti. Kaptan içkiyi tek dikişte bitirdi.Plan tıkır tıkır işliyordu. Aşağı yukarı yarım saatte kaptan ölecekti. Yolan Leroy ben dışarıda sigara içeceğim diyerek odadan çıktı. Şimdi kaptan ve Daniel başbaşa kalmıştı. Birazdan olacaklardan habersiz kaptan ve kendini katil olarak hisseden Daniel.Kaptan sessizliği bozdu "Nasıl alıştın mı bu külüstür tekneye?" dedi. Daniel inanılmaz bir tedirginlikle "Evet efendim" diyebildi. Sonra da ekledi "İsterseniz ben temizliğe döneyim. "Kaptan gülerek,"İşte işini seven çocuk,pekala git" dedi. Daniel son kez kaptana baktı. Yaptığı şeyden pişmanlık duyuyordu. Dışarı çıktığında karşısında Yolan Leroy'u gördü. "Teşekkürler Uzun Saçlı,sayende zengin bir adam olacağım. Eh tabi sende payını alacaksın." dedi. Daniel sahte bir gülümsemeyle yanıt verdi. Yolan Leroy'un çok başka planları vardı aslında,kaptan kurtulduktan sonra,Barnes'tan da kurtulmak. Bu iş içinde Daniel'ı kullanmayı düşünüyordu. Ama öncelik kaptandan kurtulmaktı. Herkes yatağına çekildi. Barnes ve Leroy sabah uyandıklarında kaptanın öleceği için mutlu,Daniel da sabah bir katil olarak devam edeceği için çok üzgündü.

John Right,hayatın anlamını arayan bir potansiyel genç modeli oluşturdu kafasında. Bu modeli de Daniel ile bağlaştırdı. Kafasında canlanan soru şundan ibaretti, "Hayatın anlamı Avrupa'nın neresinde olabilir?". Daniel'ın avrupaya deniz yoluyla da gidebileceğini biliyordu. Zaten geriye sadece o ihtimal kalmıştı. Peki hangi limandan gitmişti?  Bu dayanılmaz sorunlar,John Right'ı deliye çevirmişti şimdiden. Deniz yoluyla ulaşılabilecek en yakın yer kuşkusuz ya İspanya ya da Fas'dı. Belki Cebelitarıktan geçerek Akdenize de girmiş olabileceğini düşündü. Tam Daniel'ı avrupada aramaya koyulmuşken,gözü evin çöp tenekesine yöneldi belki bir ipucu olabilir mi diye. Tam 2 haftadır dokunulmayan çöp kutusu iğrenç bir koku yayıyordu. Temizlik uzmanlarıyla kutuyu incelemeye başladı ve büyük bölümü yakılmış kimliği gördü. O an iyice kopmuştu sesli bir şekilde "Kahretsin" dedi. Daniel Avrupadaydı ve ismi Daniel bile değildi. Onu bulmak artık iyice zorlaşmıştı.

Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte Leroy ve Barnes hiçbir şey olmamış gibi,güverteye çıktılar. Mürettebata gerekli emirleri veriyorlardı. Leroy gülerek kafasını çevirirken birden "Günaydın" diye bağıran kaptanı gördü. Rengi o kadar morarmıştı ki,hem şaşkınlık hem korkudan ne yapacağını bilemiyordu,keza Barnes'da öyleydi. Birde odasından üzüntüyle çıkan Daniel vardı ki kaptanı görünce nirvanaya ulaştı. Mutluluktan sıçrayacaktı. Kaptan Leroy'u öyle görünce yanına geldi ve "Hey,sorun ne Sarışın Çocuk,beni gördüğüne şaşırmış gibisin" dedi. Leroy durumu hemen toparlayarak,"Sorun yok kaptan sadece halsizim biraz." dedi. Kaptan elini Leroyun omzuna koyup gülümsedi ve gemide dolaşmaya başladı. Leroy,Barnes'a hemen odasına gelmesini söyledi. Hızlı adımlarla ikili,Leroy'un odasına girdiler. Leroy Barnesin boynuna yapıştı,"Seni pislik,içkiye zehri koymadın mı?".dedi. Barnes karşı hamle yaparak Leroyu yere yapıştı ve üzerine bindi. "Koydum,ahmak herif bol bol koydum. Kurtulması imkansız. Bu zehir çok etkili" dedi. İkisi de suçun Daniel'da olduğunu kavramışlardı. Ama Daniel yaptığı şeyin pişmanlığını hala yaşadığı için bu olayı kaptanla konuşmaya ve bu ikiliden kurtulmaya karar verdi hem de kaptanın nasıl kurtulduğunu merak ediyordu.

The Last StepsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin