Part 4 : Ölmek için çok erken

58 2 0
                                    

Luis Barnes ve Yolan Leroy çok zengin insanlar değillerdi.Geminin kaptanı Frank Malone'ın serveti onlara ulaşılmaz bir hayal olarak gözüküyor ve biraz da bu servetin kendilerinin olmasını istiyorlardı.Bir gün Yolan Leroy ortaya bir fikir attı,Barnes'a "Bu kaptandan kurtulmalıyız.Emin ol eğer bu kaptan,bu gemide ölürse servetiyle ilgili birçok bilgi elimize geçer" dedi.Barnes gözlüklerini çıkarttı,düşünceli tavırları ve sorgulayan bakışlarıyla Leroy'a döndü.Ağzından tek kelime çıktı "Nasıl?".Sarışın çocuk lakabını aldığı o sapsarı saçlarını düzelterek cevap verdi Leroy; "Hey onu bir silahla öldüremeyiz,onu boğamayız,kısaca bizim yaptığımıza dair hiçbir delil olmamalı çünkü bu ahmak mürettebatın tamamı susacağa benzemez" dedi.Birden gözü bavuluna giden Barnes ayağa kalktı "Bir fikrim var Sarışın Çocuk" dedi.Bavulunu açıp uzun zamandır sakladığı zehir kutusunu çıkardı.Söylediği tek cümle "Bu işimizi görür" oldu.1995 yılının Ekim ayında bu ikilinin aldığı bu karar işleri tam tersi yönünde değiştirecek Daniel için bambaşka bir yol olacaktı.

John Right,havaalanlarını kontrol ettirmişti.Ancak hiçbir şekilde bir ize rastlamadı.Şüpheci tavırları hiçbir sonuç vermedi.Daniel ile ilgili bildiği şeyler sınırlıydı.Hasta olması,18 yaşında olması,anne ve babasının verdiği bir resim,Daniel'ın odasındaki herşey.Ama bulabildiği tek şey Daniel'ın Avrupaya gidecek olmasıydı.John Right bunun nedenini sorguladı,Daniel'ın neden başka bir kıtada olmak istemesine şaşırdı.Öleceğini bilen biri neden uzaklaşmak isteyebilirdi ? Sakladığı bir gerçekte yoktu.Daniel ile ilgili onun ateist,deist veya agnostik olabileceğini ve doğayla yaşamla son kez yüzleşmek isteyebileceğini düşündü.Bu fikir ona o kadar mantıklı gelmişti ki,dinine çok bağlı olan ve her ay kiliseye giden John Right bu üç terimle ilgili herşeyi öğrenmek için araştırmaya başladı.Vakitin hızla daraldığını ve Daniel ölmeden onu bulması gerektiğini biliyordu.Çabalarının sonuçsuz kalması ihtimali ile onu çileden çıkaracaktı.

Daniel güverteyi her akşam olduğu gibi temizliyordu.Bütün mürettebat odalarında keyif yaparken sadece üç denizci dışarısı nöbetindeydi,ama Daniel'a çok uzaktı.O kadar sessizlik hakimdi ki,Daniel bomboş düşüncelere kapılmıştı.Birden boğazında bir bıçak hissetti,nefesi kesilmişti.İşittiği cümle "Benimle gel" oldu.Ölümün yaklaştığı hissiyatıyla mecburen takip etti.Ona bıçak dayayan kişi Yolan Leroy'dan başkası değildi.Onu sessizce Luis Barnes'ın odasına götürdü.Bir Fransıza göre fazla sert olan Yolan Leroy o kadar kendini kaybetmişti ki Daniel'ı öldürebilirdi.Odaya Daniel girdiğinde bıçağı cebine koydu Yolan Leroy.Luis Barnes Daniel'ın görüntüsüne baktı,bir yandan da gülerek Leroy'a baktı.Söze başlamıştı "Dinle genç adam,şu görüntün sersefil halin bize tek açıklama bırakıyor.Paraya ihtiyacın olduğunu" dedi.Daniel tam hayır diyecek oldu ama konuşmasını istemeyen iki sert bakış onu susturdu.Barnes devam etti "Yapacağın ufak bir işle zengin olacaksın.Tabii biz de öyle,yapacağın iş çok basit.Bu içkiyi Frank denen ihtiyara götür ve buraya gel".Daniel bu işi yapmak istemediğine dair bir izlenim bırakmıştı ki Leroy onu bu izlenimden çıkardı "Eğer yapmazsan veya ötersen sende ölürsün" dedi.Daniel bu iki adamdan öyle korkmuştu ki teklifi kabul etmişti.Gerçi gemide kimse Daniel'ı Daniel diye bilmiyordu.Kimliği bile olmayan Daniel kendini gemiye Tom diye tanıtmıştı,ama Tom diye de hitap edilmiyordu genelde "Acemi,Ezik,Genç Çocuk veya Uzun Saçlı".Daniel'ın saçları o kadar da uzun değildi ama gene de biraz uzundu.Daniel elinde içki şişesi olan bir tepsiyle Frank Malone'ın odasına doğru gidiyordu.Ölümden korktuğu için birini öldürecekti.Yolan Leroy hiçbirşeyden haberi yokmuş gibi ilk olarak gitti kaptanın odasına ufak bir sohbete başlamışlardı.Daniel ise ağır adımlarla geliyordu,bir yandan korkuyor bir yandan da bu gemiden kurtulmak istiyordu.

The Last StepsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin