"Beni onu asla bir baba olarak görmedim,her ne kadar beni oğlu kadar sevse de. O benim yol gösterici ışığımdı." - Daniel Smith
Yolculuğun sonu yaklaştıkça,yeni hayatında neler olabileceği hissiyatı Daniel'ı sarmıştı. Daniel yolculukla öyle bütünleşmişti ki,içi para dolu bavuluna hiç bakmamıştı. Kamarasının bir yerinde yaklaşık bir aydır duruyordu. Hem İspanyolca öğrenen,hem de denizcilik bir yana gemi yapımına kadar herşeyi bilgi edinen Daniel, bu uzun yolculuğunun ilk bölümünü tamamlamak üzereydi.
John Right,edindiği bilgilerle yola çıkmaya devam ediyordu. Bu dosyada o kadar ilerledi ki en sonunda Frank Malone ismine ulaştı. Geriye onu bulmak, Daniel hakkında birtakım şeyleri öğrenmek kalıyordu. Haliyle nerede olduğunu bilmiyordu. North Carolina limanında sorduğu herkes ona, meşhur "Akdeniz" yolculuğundan bahsetti. Geriye tek bir soru kalıyordu. John Right, Frank Malone ismini nasıl bulmuştu. Gökten inmediği kesindi.
2 Kasım 1995 tarihinde Casablanca kıyıları sonunda ufukta gözükmeye başlamıştı. Daniel ne kimliğe sahip,ne de pasaporta sadece parasına güvenerek Fas'a ulaşıyordu. Zaten kaptana yolculuk planlarını ve birçok şeyi anlatmıştı. Kaptan onun durumunu ve hayallerini bilen ilk ve tek kişiydi. 3 Kasım 1995 geces, Casablanca'ya demir atıldı. Bütün mürettabat iki günlük dinlenme için şehire dağıldı. Eh bu işin geri dönüşü kalmıştı. Daniel ise kaptanla vedalaşmak istiyordu. Kaptan ona bol bol şans diledi, birtakım öğütler verdi ve ölmeyeceğine inandığını söyledi. Üstüne üstlük 5000 dolarda para verdi. Daniel bu parayla çok rahatlamıştı. Ancak bu rahatlık çok uzun sürmeyecekti. Kaptanla duygulu bir şekilde ayrıldı ve Casablanca sokaklarına karıştı. Tabi kaçak olarak daldığı sokaklarda şüphe çekmemeye çalışıyordu. Daniel dışında bir kişi daha burada ayrılıyordu. Luis Barnes bir süre İspanya'daki köyünde çiftçilik yaparak zaman geçirmek istiyordu, aynı şekilde o da kaptanla duygulu bir şekilde ayrıldı. Tabii ki 18 yaşında bir çocuğa kıyasla daha ciddi bir ayrılık olmuştu bu. Ancak Luis Barnes İspanya'ya gitmeden, Daniel'ı takibe almıştı ki, onunla vakit geçirmek istiyordu. Öyle kusursuz bir plan yapmıştı ki,Daniel meburen onunla bir süre kalmaya razı olacak. Her ne kadar başlarda yaptığı kötülüklere rağmen, Luis Barnes aslında o karanlık kalbini, Daniel'ın aydınlatabileceğini düşünüyordu. Attığı her adım dolu olan bir adam, yakında ölecek bu çocuğu yanında istiyordu. Tabi öleceğini bilmiyordu ona göre kimsesiz Tom adında bir çocuktu. Zaten Daniel sadece kaptana gerçek ismini söylemişti. Onun dışında o artık Tom'du.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Last Steps
AventuraÇok yakında öleceğini bilerek yaşamak nasıl bir duygu olabilir ki. Daniel'ın son günleri,son adımları.
