Şuan başımdan aşşağı kaynar sular boşalıyodu karşıma çıkmasından korktuğum adam tasarımımın mimarı olarak tam karşımda duruyor delirmemek içten degildi.
o gökyüzüne meydan okuyan maviliklere baksam o an kalbim duracak gibi hissediyordum bakışlarını üzerimde hissetsemde kafamı tabağımdan kaldırmadım çünkü gereksiz bir göz göze gelmeyi kaldıramazdı bünyem masadaki sessizliği kenan bey bozdu._zümra hanım! duyduğuma göre üniversiteyi burda okumuşsunuz?
Bu soruyu sormanın tam sırasıydı be adam diye carlamak istesemde...
_hayır ya hayır şimdi hatırlamamalıyım. o anları kendime gelmeye çalışırken suratıma yalancı bir gülümseme yerleştirerek Evet dedim sesimin titrememisini diliyerek
Yağız'ın bakışlarını üzerimde hissediyordum o yüzden kafamı hiç kaldırmadımTelefonumun melodisi restorantta yankılanınca yağmuru öpmeyi kafama not ederek...
_izninizle açmam gerekiyo bunu diyerek yerimden kalkıp cam kenarına doğru ilerledim
_yağmuuur cansın iyiki aradın diye sevinç patlaması yaşadıktan sonra
_Hadi zümra bara gidicektik unuttum deme hadi gel artık dedi en sinirli haliyle
_Tamam cancazım yarım saate kadar ordayım dedim ve telefonu kapattık..Hızlı adımlarla masaya doğru ilerledim...
_şey kusura bakmayın akşama proğramım vardı onu tamamen unutmuşum izninizle dedim herkez onaylar anlamda kafasını sallarken tam masadan ayrılacaktım ki YAĞIZ._zümra hanım!! Hanıma vurgu yaparak sert bir sesle söyledi
Kafamı çevirip nevar bakışlarımı gönderdikten sonra yağız devam etti_yarın otel odaları için kataloklar gelicek kaçta burda olursunuz !
Ciddi duruşumu bozmadan
_10 gibi burda olurum dedim ve son sürat çıkışa doğru ilerledimHiç bitmicek sandığım kabus yemek nihayet bitti! bitti Bitmesinede bu daha başlangıç malesef yine iç sesim haklıydı
BU DAHA BAŞLANGIÇ....Otelin önünde beni bekleyen araca bindim otele gelip odaya çıktığımda sinirden ayagını yere vurup ritim tutturan barut gibi bir yağmur beklemiyodum açıkcası çokmu geç kalmıştim saatime baktığımda hakzsız olduğumu gördüm 2saattir beni bekliyordu yağmur beni farkettiğinde kafasını kaldırıp,
bir komutan edasıyla azra mekana geçmiş yarım saate ordayız dedim iki saatir bizi bekliyo içeri gir ne giyiniyosan giy ben aşşağıdayım deyip yanımdan geçip gitmişti emrivaki konuşmalardan nefret etsemde
"kız haklı reis sus "diyen iç sesime kulak vererek giysi dolabına ilerledim...Siyah deri mini etek üstüne beyaz Game over yazılı salaş t-shirtü ve bilekte biten deri botları ayağıma geçirdim makyajımı siyah ağırlıkta yapıp saçlarımı salaş birşekilde topladım siyah bilekliklerimi ve deri ceketimi alıp çıkışa ilerledim hızlı adımlarla asansörden inip arabaya bindim yağmur trip atar halde suratıma bile bakmıyodu
_şişt güzellik küsmüyüz ama valla anca gelebildim dedim en tatlış bakışlarımla
Yağmur gülmemek için kendini sıkarken _Gel buraya diyip kuala misali boynuma yapiştı kollarından kurtulup suratıma sahte bir kızgınlık yerleştirerek_Bana sormadan niye azrayı arıyosun diye güya çemkirdim oysaki deli gibi özlemiştim arkadaşımı
_Yagmur biraz ım kım ettikten sonra fenami olur eskisi günlerdeki gibi bi arada olursunuz
Hala aynı kızgınlıkla ona bakmaya devam ettim
_küçük kız çocugu gibi dudaklarını büzerek hoşuna gider sanmıştım!dedi
Bu kızın bu saf halleri çok tatlı yaO arada araba durdu sonra küçük bir çığlık attı kanka burası buranın en iyi barlarındanmış dedi gülümseyerek
Adı dikkatimi çekmişti Mahzen yazıyordu yüksek sesli müzik kulağıma dolduğunda bu gece nasıl bitecek diye hayıflanarak arabadan indim yağmur Azra'ya bakınırken gözlerimden ateş çıktığını hatta nefesimin daraldığını hissediyordum resmen şaka gibi birgündü yağız masada oturuyodu bugün yağız kotam fazlasıyla dolmuştu sinirden deliye döndüm saniyeler içindeYagmura öldürücü bakışlarımı yöneltip bittin sen anlamında kafamı salladıktan sonra bana doğru gelen Azraya sarıldım ama şuan kendimi robot gibi hissediyordum sanki bütün kanım çekilmiş gibi kaskatı azra
_Vay bu iş kadınlığı yaramış sana çok iyi gözküyosun Dedi
_Teşekkür ederek masaya ilerledikBen boş bakışlarımla etrafı süzerken Azra kulağıma eğildi ve bugün abimin maçoluğu üstünde tek göndermedi beni buraya dedi suratı düşerken ama bir arkadaşı gelicekmiş onunla kalkarlar heralde dedi
Benden beklenilmicek sakinlikle_Sorun degil nolucak tatlım dedim şuanki sinirimi bastırmaya çalışarak
Kızın suçu yoktu yağız bey bugün onu
tanımıyomuş gibi davrandığım için gecemi zehir edip intikam almak istedi sanırım oma onun varlığının beni rahatsız etmedi gerçeyini suratına vurucaktım bunu nasıl yapıcaktım bilmiyorum ama yapmalıydım..
Ben bu düşüncelere dalmışken
Masaya kumral saçlı hafif kirli sakallı metor denilicek cinsten bir çoçuk yaklaştı yağız'ın arkadaşı dedigi çocuk olmalıydı bu
YAĞIZ ayaga kalkarak naber abi ya nerdesin dedi anlam veremediğim bir hareketle selamlaştılar göz devirip azraya dönüm bu çocuk hiç büyimicek ya yağmurla üniversite yıllarından konuşuyorlardı tam onlara katılmıştım ki..
_ZÜMRA dedi o bilindik ses
Bakışlarımı ona çevirip boş boş suratına baktım o mavilikler her bana baktığında kalbimde kapanmaya yüz tutmuş yaralara tuz basıyolardı sanki bir müddet gözlerime baktı bişey demek istiyormuşcasına önceden anlardım o gözlerin nededigini ama şimdi okadar yabancı ki anlamak ne kelime tanıyamıyordum bile yağız kendini toparlayıp boğazını temizledikten sonra_TOPRAK bu mimarlık bölümünden arkadaşım oteldeki bazı şeyleri de ona borçluyuz çok yardım etti dedi
Madem yağız oyun oynamayı seçti oyunu kuralına göre oynuyalım dimi yerimden kalkıp el sıkıştıktan sonra
_ÇOK teşekkür ederiz yardımlarınız için
diyip sıcacık gülümsedim..
Bu hareketimin onu uyuz edicegini bile bile çünkü onu teşekkür edicek kadar adam yerine koymamıştım ki dedigimde oldu yağız'ın yüz hatlarından sinirlendiği ortaydı_Toprakta rica ederim çok zarifsiniz diyerek karşılık verdi
Yağmura dönüp hadi ama kızlar kafa dağıtmaya geldik dimi ama kalkın dedim ve önden yürümeye başladım piste geldiğimizde herkez çılgınlar gibi dans ediyordu bizde kendimizi müziğin akışına bırakarak dans etmeye başladık
Bir adam yanıma gelip bildiğiniz sarktı.
Kan beynime sıçradı içimdeki hırçınkız bir anda ortaya çıktı ve adamın erkekligine tekme attım evet kendimden beklemediğim bir hareketti igrenç herif leş gibi içki kokuyodu tekrar toparlanıp bana dogru geldigi sırada vucudum sert bir bedene çarptı bu kokuyu tanıyorum hangi arada yanıma geldiğini anlamasanda gözlerimi açtığımda bi baktım adama yumruğunu geçirmiş burnunu tutarak bardan çıktı heryeri kan içindeydiYagızdan uzaklaşmaya çalıştıkça belimden tutup daha çok kendine çekiti hala ittirmeye çalışıyodum ama sadece çalışıyodum milim oynamıyodu kashayvanı bu sefer tam çarlamaya başlıcaktım ki romantik bi müzik doldu kulaklarımıza çiftler das etmeye başladı yagız belimden tutup müziğe ayak uydurmaya başladı adam sanki az önce birini dövmemiş yaşananlar yaşanmamış gibi sakin davranıyodu nekadar kendimi ellerinden kurtarmaya çalışsamda başaramadım
_şişşt bugün hep sen konuştun sıra bende zümra dedi sona doğru kısılan sesiyle acı cekiyo gibi çıkmıştı
Ve devam etti kalbini işaret ederken canımı çok yakıyosun..
Bianda beynimden vurulmuşa döndüm bana bunca yaşattıklarından sonra kalbim acıyo diyebiliyordu şaka gibi ya_BETER OL YAĞIZ deyip masaya doğru ilerledim hayır ya şimdi ağlaMamam lazım baktım yağmur toprağa okkalı bir tokakt yapıştırdı şuan kendimde nolduğunu soracak kadar takat bile göremiyordum o yüzden yağmurun kolundan tutup çıkışa doğru ilerlemeye başladım.....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVDALUK...
Lãng mạnYıllar önce üniversite yıllarında başlıyan bir aşk. Aşkın ızdırabını son demlerine kadar yaşatıp ve üniversite bittikten sonra bidaha hiç karşıma çıkmamıştı taki o güne kadar benim tasarımım olan oteli 'n mimarı olana kadar!!! Trabzonun o dalgalı...