O an babam elini çenesine koyup düşünmeye başladı şuan burağı öldürme isteyim olan hızıyla artıyodu neymis efendim tek gidomozmişim peh!! hayalime bukadar yaklaşmışken... hayır ya hayır yani babam burağın lafına bakmıcaktı dimi resmen deliye döndüm saniyeler içinde
sakinleşmeye çalışarak gözlerimi babama çevirdim ve nefes almadan onun ne diyicegini beklemeye başladım sinirden suratımın kızardıgını hisediyordum masa bianda sessizliğe gömülmüştü nekadar böyle kaldık bilmiyorum babam abime dönerek
_DOĞRU diyosun oğlum tek gitmesin dedi...
Sinirle masadan kalktım hızlı adımlarla merdivenlere yöneldim Hayır şimdi ağlamaıcaktım ama gözlerim bana ihanet ederek salı vermişti kendini odaama gelip yatağa kendimi attım sinirden ellerim buz kesmişti odadaki sessizliği telefonumun melodisi bozdu göz ucuyla baktım yağmur arıyodu hissetmişti sanki kuzum içinde olduğumdurumu....
Onu bekletmemek adına hemen açtım
_Naber Plaza CADISIIIIIIIII dedi seviyesiz coşkusuyla
_şarjı bitmiş telefon gibiyim
_yağmur alaylı bir kahkaha attı ve Noldu da karadenizde gemilerun'mu battı dedi beceremediği şivesiyle Evet laz şivesine vurgunum ama şuan hiçte çekici gelmiyordu....
Özetle olayı anlattım yağmur kulağımı delercesine carladıktan sonra küfür etmemek için zorlanıyordum sitemkâr ses tonuyla
_Ben burda ne güne duruyorum dedi
_Ama burak diye atıldımKendinden emin ses tonuyla
_Ben onu hallederim dedi
nekadar inanmak istesemde Akşamki tavrından sonra umut kırıntılarının dibini sıyırıyodum resmen umutsuz ses tonumla
_umarım dedigini yapapilirsin dedim
_Hadi kuzum şimdi bunları düşünmüyosun güzel bir uyku çekiyosun demesi kolay uykuymuş bıraktılarmı ki
Diye cıgırmamak adına zorluyodum kendimi yarın o tükenmeyen enerjin bize lazım hadi cancazım dedi ve telefonu kapattık...Günün yorgunluğunu atmak için sıcak bir duş şarttı banyoya dogru ilerledim sıcak su bütün bedenimi gevşetirken yagmur gerçekten ikna edermi diye düşünüyodum suratımı ekşitip saçımı havluya sarıp duştan çıktım zordu bunu ikimizde biliyoduk boş çırpınışlar diyen iç sesime göz çevirdikten sonra kıyafet dolabından en sevdigim ayıcıklı polar takımını alıp giydim saçlarım hala havluya sarılıydı bide saç kurutmakla ugraşamazdım kendimi yataga attım
O sırada kapı tıklatıldı ve gelen kişi şüphesiz babam dı bir süre cevap vermedim kırgındım ona zümra! Gelebilirmiyim kızım dedi
_GELME BABA konuşmayalım mümkünse bi müddet dedim biliyodum ki babama bu laflar işlemez odaya daldı ve yanıma gelip yataga oturdu..
_Biliyorum kızıyosun ama abin seni korumaya çalışıyo dedi
_alayla güldüm çatışmanın ortasındayımda haberim mi yok baba yapma lütfen ya burak işte anlaşılmaz oluyo karanlığına bürünüyo kalbinin ritmini dahi bildigim abimi tanıyamaz oluyorum ve bunlar saniyeler içinde oluyo yoruldum o iş benim ve oraya gidicem dedim o istesin istemesin kısa ve net
_ Ben seni yıldırmaya gelmedim zümra abinle konuşucam ama yanında korumalar olmasına razı gelirsen gidebilirsin dedi
Bu koruma saçmalığı neyin nesi cidden bir durum varda benmi bilmiyodum hiç bişey söylemedim ve babamın çıkmasını bekledim odadanVe kafamda defalarca tekrarlanan o söz seni korumaya çalışıyo tamam ama neyden ? Kimden? Yorgunluktan göz kapaklarım agırlaşmıştı ve çok geçmeden uykunun esiri olmuştum
* * * * *
Sabah başımda tepinen yagmurla uyandım 88 kere aradım kış uykusumu bu ya ne uykuymus arkadaş ayıları senin kadar uyandırmaya çalışsam uyanırdı konuşurken nefes bile almayı unutan yağmura baktım anlamak istercesine_Nefes al yağmur dedim
Tam yataktan dogrulmuştum ki abim girdi içeri sinirliydim ona yüzüne bile bakmadan lavaboya dogru ilerledim suratımı yıkayıp kendime geldikten sonra çıktım yagmur abimle konuşmuş olucak ki ikisininde bakışları bendeydi konuşmasaydı eger şuan ölümüne konuşup burağı çıldırtması lazımdı bunu çokta umursamadım belliki burak izin vermemişti...Taam giysi odasına dogru ilerlicektim ki abim ZÜMRA!!! dedi ürkütücü sesiyle
Oldugum yerde kaldım ama tavrımda gayet ısrarcıydım öyle hemen affetmicektim biraz duraksasam da yürümeye devam ettim abimin yagmur bizi yanlız bırak demesi üzerine benim hala arkam dönüktü kapının kapanma sesiyle abim yanima gelip tam karşımda durdu...._ Baş belam kalbimin diger yarısı anla be abicim endişeleniyorum.ya bişey olsa size ya koruyamazsam sizi dedi
Şaşırmıştım sesi acı çekiyor gibi çıkmıştı
Burak ateş ve geri adım atmakmi yok canım dedim istemsizce hala yere bakıyodum bir adım daha attı ve bana sarıldı_Ah kırılgan kardeşim benim hırçın prenses tamam izin veriyorum sana ama bir şartım var dedi ve saçımdan öptü
_Ney dedim? Sevinçli sesimle izin vermişti resmen ne olsa kabul edicektim hayalime son bir engel kalmıştı
_iki koruma etrafınızda olucak dedi .
Gözdevirmeden edemedim ama yapıcak bişey yok burak bey laf dinlenezdi suratım düşürken olumlu anlamda kafamı salladım abim memnun olmuş ifadeyle akşam 11de uçak dedi ve bileti bana uzattı yanağımdan makas alıp çıkışa dogru ilerledi
BEKLE BENİ TRABZON PLAZA CADISI GELİYO DİYE çığlık attım abim buna keyifle gülerken o sırada yağmur içeri daldı ve sarıldık sevinç dansımızı yaptık
sonraValiz hazırlamak için giysi odasına ilerledik ne var ne yoksa almıştım valizleri kapıya yıgdıktan sonra hazırdım artık .
Veee artık uçak saatini beklemek kalmıştı ...Yorumlarınız gercekten önemli benim için umarım keyif alarak okumuşsunuzdur bidahaki bölümde zümra yagızı karşısında görünce neler olucaaaaak bakalım :) birlikte görücez..
İyi okumalar iyi geceler herkeze
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVDALUK...
RomanceYıllar önce üniversite yıllarında başlıyan bir aşk. Aşkın ızdırabını son demlerine kadar yaşatıp ve üniversite bittikten sonra bidaha hiç karşıma çıkmamıştı taki o güne kadar benim tasarımım olan oteli 'n mimarı olana kadar!!! Trabzonun o dalgalı...