***Hatıralar***

293 15 5
                                    

Telefonun melodisi kulaklarıma dolduğunda izin isteyip kalktım masadan. Arayan yakışıklımdı onu bekletmemek için hemen açtım..
_Biriciğim, abilerin meteoru ...
_Prensesim nasılsın abim?
_sesini duydum ya iyi oldu, abim sen napıyosun?..
_iyim abim nasıl gidiyo, diye sormak için aradım...
_iyi abim, napalım bizde... Katalog karıştırıyoruz. Hee bide abi yağmurda bizimle çalışmaya başladı bugün,biliyosun dekorasyon ondan sorulur.
_Memnun olmuş bir sesle,desene bu sene kasıp kavuruyoruz ortalığı iki prenses iş başında.. Diyip erkeksi bir kahkaha attı.
Kolay gelsin size. Bide abicim Ahsen sultanı boşluyomuşsun galiba ben sabah çıkarken söyleniyodu aramayı unutma!!!
_Tamam yakışıklım hadi öptüm seni kocaman dedim...

Ve kapattık telefonu bu çocuk aşk ya aşk! Yanaklarını sıkasım geldi ama bunun için biraz daha sabretmeliyim, tasarlamam gereken koca bir otel var ...

Masaya geldiğimde yağız gözünü kırpmadan bana bakıyodu, son yapılması gerekenleri topladıktan sonra _Seçtiğimiz parçaların numuneleri geldikten sonra tekrar toplanırız deyip toplantıyı bitirdim...
Açlıktan ölmek üzereydim ve başımdaki ağrı bağımsızlığını ilan etmişti adeta.
Yorgun adımlarımı asansöre çevirdim o sırada seviyesiz coşkusuyla koluna giren yağmur.
_ Eee ilk iş günümde beni yemeye çıkarmıcakmısın ZÜMRA!! dedi
Hayır bu şaka olmalıydı şuan otele gidip devrilmekten başka bişey düşünemiyodum, heleki kasıntı insanların olduğu bir restoranta yemek yemek kabir azabı gibi geliyodu. yağmura ama ya acı şu zavallıya bakışlarımı atsamda bunu takmıyacaga benziyodu.
_Tamam ya gitmeyelim dedi suratı asık birşekilde belliki alınmıştı..
_şişşt hadi hadi gidiyoruz asma suratını.
Bu kızı kıramıyorum ki yağmur annesini küçük yaşta kaybetmişti ozamandan bu zamana kadar herşeyi beraber yaptık o benim hep tatlı küçük başbelamdı nasıl üzerim ki onu..
_Sevinçle boynuna sarıldı küçük kız çocuğu gibi..
Ve konuya bodozlama giren kenan bey _Bugün ki yemekler benden olsun bildiğim harika biyer var ilk gününüz şerefine ben ısmarlasam çok mutlu olurum dedi.
_Yağmur süper olur açıııım diye böğürdükten sonra ağzına kürekle vurmak isteyim daha çok debreşmişti ama yapıcak bişey yok yağmur işte..
Kenan bey yağıza dönerek.
_sizde gelmezmiydiniz? Diye sordu lüzumsuz adam ya bi yemek yicektik çağır obama'yı da çağır sakin olmalıyım
Yağız bana göz ucuyla baktıkatan sonra
_NEDEN OLMASIN? dedi
Otaparka geldik önden yağmur ve kenan bey indi asansörde yağızla kalmıştık
_Bİ sen eksiktin dedim
Bana göre kısık söylemiştim ama duymuş olucak ki.

Alaycı ses tonuyla
_Rahatsız mı oldun?
_Yoo varlığınla yokluğun bir yok yağız dert etme dedim
Arabama doğru iki adım attım ki arkamdan toprağın sesini duydum hayır ama ya bukadar gerilim bünyeye zarar !

_Nereye abi bensiz?
_Sende gel Kardeşim yemeğe gidiyoruz.
Sinirden dudaklarını yiyen yağmura baktım barut gibiydi .Yağıza kaşlarımı kaldırsamda anlaşılan tersini yapıcaktı sabır diliyerek arabama bindim.
Restorant gerçekten büyüleyiciydi .

Sanki denizin ortasındaydı bir adım atsan denizdeymişsin gibiydi.
Cam kenarında ki masaya oturduk tam karşıma yağız benim yanıma yağmur yağız'ın yanınada toprak yağmurla toprak bakışlarıyla birbirini döverken ben denizin eşsiz manzarasını seyre daldım.
Yağız'ın beni izlediğinden habersiz..

Hayatımı düşünüyodum bir sene öncesini bir insanın hayatı nasıl bukadar kısa sürede değişir nasıl bukadar kısa sürede darmadağın olmuş harâbe bir hayata döner . Nasıl ???

Denizin dalgalarında huzur arayışıma güldüm biara nekadarda güzel götürüyodu kumsaldaki taşları bir hamlede izi bile kalmıyodu sonrasında.
Büyüdüm ben acılar,ihanetler beni kocaman bir kadın yaptı daha sağlıklı düşünen ve işinde asla duygularını karıştırmayan biri haline geldin daha 22 yaşındayken ben istemedimki büyümeyi hayat yaptı herşeyi hani masallarda bir varmış bir yokmuş diye başlarlar ya hah işte tamda öyle değiştim ben bir varmışım bir yokmuşum... ben derinlere dalmışken kenan beyin şef diye tahmin ettiğim bi adamla masaya gelmesiyle birlikte düşüncelerimi aklımdan kovduktan sonra.Dudaklarıma sahte bir gülünseme yerleştirip.
_Eeee ne yiyiyoruz dedim kenan beye hitaben.
_Tabiki balık yiyiceguz ahmet usta buralarıun en eyi balıkçısıdur daduna sevdalanacaksunuz zümra hanum. Dedi
Beni gülümsetmeye yeten şivesiyle...

Olumlu anlamda kafamı salladım ve
siparişler gelmişti gerçekten enfes görünüyorlardı ama benim peşimi bırakmayan anılar gene aklıma hucum etmişlerdi burukça gülümsedim...

TRABZON'A İLK GELİŞİM (geçmiş)
Uçakta azrayla tanışmıştık çok cana yakın bir okadar sevimli bir kızdı hatta aynı okulda olduğumuzu öğrendim çok mutlu olmuştum çok sevmiştik birbirimizi trabzonluların misafir perverliginden olsa gerek onlara yemeğe gelmemi çok ısrar etti kıramadım kabul ettim .
Evlerine geldiğimizde tontonmu tonton çok tatlı bir teyze açtı kapıyı bize
_oyyy patçi nerelerdesun da kaç gün oldu ha bugün de gelmeseydun deyneyi yiyeceğdun kafana bilesun. Dedi
Azrada oyy babanem geldim işte çok özledim sesi diyerek sarıldılar benim varlığımı unutarak...
_uyy bu kız kimindur azra?
-Arkadaşım babane aynı okuldayız
_hoşgeldun kizum geçunda içeri ne dikiliysunuz kapıda dedi
İceri girdiğimizde mükemmel bir sofrayla karşılaştık elerimizi yıkadıktan sonra tam sofraya oturmuştuk ki kapı çaldı azranın abiiim diye boynuna sarılmasından anlamıştım ki azranın bir abisi varmış...
yağız'ın saçı dağnık gömleyinin kollar katlı çok serseri bir tipi vardı ilk gördüğüm de kalbime kocaman bir ağrı saplanmıştı anlamalıydım o ağrıdan başıma neler gelicegini ama gönül işte laf dinlemez sevince hem sağır hem dilsiz oluveriyo insan sonra meğerse onunlada aynı okulda olduğumu ögrenmiştim

Yağız sandalyeyi çekip onun için ayrılan yere oturdu yani tam karşıma şuan ki gibi. Bir balığı yemeyi beceremeyip kılçığı boğazıma takılmıştı bana suyu uzattığında ilk orda göz göze geldik gökyüzüne meydan okuyan o gözler...
Düşünmek istemiyorum artık kafamı iki yana salladım sanki sallassm gidicekmiş gibi gitse ne olucaksa adam karşımda buda bi trajikomik olay ya sahi.

Baya dalmış olucam ki yağız suratıma
aval aval bakıyodu...
Bi adama eskiyi bile düşündürmüyosun diye çemkirmek istesemde susmuştum
_zümra peçeteyi verirmisin? Demiş ama ben duymamıştım.
Nevar bakışlarımı yağıza gönderdikten sonra
_zümra peçete diyorum.
Yeni idrak edip peçete uzanıp birtane verdim.
_iyimisin sen dedi endişeli ses tonuyla.
_Evet yorgunum sadece diyebilmiştim kalbim acıyodu ve hergeçen gün daha çok daha çok! Kanıyordu yaralarım
O mavilerde gün gün batıyordum çırpındıkça en dibe vuruyodum.
Beden degil kalp yorgunluğuydu benimkisi hiç geçmiyordu geçmicektide bu şartlarda..
Ben yağızı unuttum sanmıştım, uzaktayken ne kadar kolaymış aslında kendini kandırmak... Şimdiyse bütün gardlarım teker teker yerle yeksan oluyodu.

Toparlan zümra! Diyen iç sesime göz devirdim. Demesi kolay kendi benliğinde kaybolmak nedir hiç yaşadın mı sen? gün gün kaybolmak...

Yağmur ısrarla çalan telefonu bana uzattı kim dergibi göz kırptım inan konuşucak takatim kalmaıştı ama yağmur.
_harun amca diyince aklıma şarjımın bittiği gelmişti kendime küfür ederek telefonu aldım şimdi yiyiceğim zılgıtın haddi hesabı yoktu ama el mahkum bari şirinlik olsun diye
_Babacııııım ne büyük süpriz dedim
_ Babamın otoriter ve sert sesi ürkmem neden olmuştu malesef ki geri adım atmanın tam vaktiydi canını seven kaçsııın.. :)
_Nerdesin sen kızım kaç kere aradım o lanet telefonu niye yanında taşıyosun sen??
_Toplantıdan yemek yemeğe gelince şarja takmaya fırsatım olmadı diyebildim bu adamın tersi çok pis harbiden ya normalde hic kıyamaz kızına ama anlaşılan kotayı aşmışım
_zümra artık evine geçebilirsin tadilat işi bitti tamam mı kızım? Herkeze selam söyle birdaha o telefon ilk arayışımda açılsın! Tam kapatmak üzereyken seni seviyorum demişti

Bu adama aşığım ya kızması bile tatlı ;) sanırım bunu sesli düşünmüştüm çünkü karşımda sırıtan bir adet yağız verdı.

Trabzon'daki evimde yağızlara çok yakındı. Çünkü evi azra bulmuştu bir kez daha küfür ettim kendime yeni bir sınav daha beni bekliyodu ,işte dibimde olduğu yetmiyomuş gibi bide evde Allahım sinirlerime mukayyet ol...

Vee parmak izlerimiz dokunduğumuz hayatlardan silinmez...

Eveeet bir bölümün daha sonuna geldik umarım beğenmişsinizdir yağmurla toprak meselesini bidahaki bölümde açıklıyıcağım okudunuz için teşekkürler

Mutlu Pazarlaaar:)

SEVDALUK...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin