Küllenen Umutlar

316 18 3
                                    

Nihayet bardan çıkmıştık arabanın gelmesini beklerken titrediğimi hissettim sinirlerim boşalmıştı resmen adam hala niye böyle yapıyosun diyo kalbi acıyomuş benim kalbimi küle çeviren adam karşıma geçmiş canım acıyo diyo !! Delirmek üzereydim, arabaya bindim ve göz yaşlarımı serbest bıraktım çoktan bağımsızlıklarını ilan etmişlerdi bile. Yanımda benden farkı olmayan arkadaşıma noldu diye soramamıştım daha arabanın durmasıyla arabadan indik ikimizde bitik haldeydik.

Susmaya yemin etmişcesine tek kelime etmeden odamıza yöneldik içeri girer girmez kendimi duşa attım küvete suyu doldurdum ve içine girdim gözyaşlarım suya karışırken beni bırakıp gittigi o gün!! bana degilde ona inandığı o gün! yağız ölmüştü benim için ama şimdi niye acı çekiyorudum niye kalbim onu görünce deligibi çarpıyordu o sana inanmadı kendine gel desemde kalbime niye laf geçiremiyordum artık gözyaşlarım hıçkırıklar eşliğinde çoğalmıştı.

TEKRAR tekrar canlandı gözümde o sahneler kafamı iki yana salladım sanki sallasam gidicekmiş gibi .
Saçlarımı havluya sarıp banyodan çıktım yağmura baktım kafasına kadar pikeyi çekmiş yatıyordu uyumadığını bilsemde şuan kendime halim yoktu onu nasıl teselli ederdim...
Camın önündeki tekli koltuga Oturdum daha bir kaç gündür burda olmama rağmen hem bedenen hem ruhen çok yorulmuştum onunla hergün aynı ortamda olmaya daha nekadar katlana bilirdim? Daha nekadar yanan yüreğimi görmezden gelebilirdimki?
DAHA NEKADAR....
Bu işte benim hayallerim vardı duygularım,ilklerim çabalarım,günlerim,emeklerim...

Vazmı geçmeliydim hayallerimden bir korkak gibi kaçmalımıydım o gökyüzüne meydan okuyan gözlerden kafamı iki yana saladım.
Hayır bir kez daha beni darmadağın etmesine izin veremezdim bu sefer kaybolurdum bu düşüncelerle birlikte bir hıçkırık feryat etti ağzımdan bastırmaya çalışsamda bana ihanet eden her bir damla yanağımdan bir çığı gibi düşüyordu.
Omzuma dokunan elle irkildim yağmurdu demekki uyuyamamış onunda gözleri kıpkırmızıydı ağlamıştı anlaşılan
Yanımda olduğunu belirtmek için sımsıkı sarıldı bana biraz olsun ferahlamıştı daralan yüreğim ağır geliyodu artık herşey...

_Anlat zümra susma artık senelerdir susuyosun anlatta rahatla artık...
Evet istanbul'a döndüğümde yağız hakkında yağmura bile bişey anlatmamıştım oda üstelememişti

_Bu iş için neleri göze aldığımı biliyosun yağmur ! ama ben yapamıyorum görmezden gelemiyorum yüreğim yanıyo beynimle kalbim arasına sıkıştım kaldım. Kurtulamıyorum çırpındıkça dibe batıyo hayallerim onları kurtaramıyorum. sona doğru fısıltı gibi çıkmıştı sesim elimin tersiyle gözlerimden akan yaşları sildikten sonra devam ettim herşeyi bırakıp istanbul'a dönmeyi bile düşünüyorum.

Son söylediklerimden sonra yağmur hışımla yerinden kalktı.
_Aşk acısı anladık ama yeter artık kendine gel ne saçmalıyosun gitmesi gereken biri varsa oda "O" dedi. kesin bir dille pes etmene geriye dönmene asla izin vermem zümra bunu kafa sok!!!!!

Bir müddet oda sessizliğe gömüldü birtek yağmurun sinirle nefes alıp vermesi duyuluyodu ilk sessizliği yağmur bozdu.
_Hatta bende yanında olucam dekorasyon departmanında bana bir yer ayarlıyosun yağmur karael iş hayatına atılıyor. kim olduğumuzu cümle âleme gösteriyoruz nokta sonsuza dek yanındayım düşmek yok Zümra bizim devrimiz başlıyor dedi ve sımsıkı sarıldı.. onu taklit ederek

_DÜŞMEK YOK KARDEŞİM dedim
Küllenmiş umut kırıntılarıyla..
Yağmur haklıydı birkez daha hayallerimden Vazgeçmicektim

Saat geç olmuştu hadi yatalım sabah erken kalkıacaz dedim ve yataklarımıza yatıp huzurlu bir uykuya daldık

* * *
Uyandım yağmura baktım yatağı boştu Kafamı bir çevirdim boy aynasının karşısındaydı siyah bir mini elbise giymiş gerçekten elbise felaket duruyodu üstünde rimel sürerken açılan ağzı gülmeme neden oldu sonra yaptığını fark edince beraber kahkaha atmaya başladık harbi komik duruyodu

_Hadi zümraaaa! Kalk hazırlan artık geç kalıcaz .
Hiç istemesemde kalkıp yüzümü yıkadım ve giyisi dolabına ilerledim kırmızı mini etek üzerine kırem salaş bir gömlek giyip gömleyi eteğimin içine koydum saçlarımı dalga dalga yapıp açık bıraktım ceketimi aldım ve çıkışa ilerledik evet geç kalmıştık ama umrumda degildi çokta, beklesin yağız bey. "Daha çok bekler "diyen iç sesime göz kırparak duran arabadan inip otelin girişinde ikimizde biraz durduk.yağmur

_Hadi kardeşim eski zümra olmadığını gösterelim şu yürüyen ego'ya dedi
Kıkırdayarak otele girdik asansöre binip kendi odamın olduğu kata çıktım gülüşerek içeri girmiştik ki burda yağızı görmeyi beklemiyordum açıkçası. Sinirden kulaklarına kadar kızarmıştı üstelik, bir kaç saniye öldürücü bakışlarını bana sabitledi ve konuşmaya başladı.

_ZÜMRA! dedi uyarıcı bir sesle saat kaç.
Bune cüretti ya sinir katsayım 3 katına çıkarken pardonda ne hakla hesap soruyodu bu bana.
Göz çevirdikten sonra sinirimi konturol etmeye çalışarak.
_Nezamamdır patronlarınıza hesap sorar oldunuz YAĞIZ BEY!!! Dedim
Yağız sakinleşmeye çalılıyodu sanırım bir müddet gözlerini kapattı geç geldiğiniz için toplantı 1'e ertelendi ha haklısınız ben kim size hesap sormak kim? Zümra hanım! Hanıma vurgu yaparak tükürürcesine söylemişti bunları açık olan kapıdan hızlı adımlarla çıktı.

Yağmur suratıma afallamış bir şekilde bakarken burda az önce neler oldugunu anlatırmısın hemen dedi
Ceketimi koltuğa fırlatıp yerime ilerledim. Yağmur hala benden cevap beklercesine bakıyor
du
_Kafamı iki elimin arasına aldım Bilmiyorum ama ona eski zümra olmadığımı öğreticem dedim kararlı bir şekilde.
O sırada telefon çalmaya başladı açtım.
_Evet.!
_zümra hanım toplantı 15 dakikaya başlıcak onu haber vericektim dedi aslı
_Tamam dedim ve telefonu fırlatırcasına masaya bıraktım.

Gerekli olan evrakları ve tabletimi aldıktan sonra yağmurla birlikte toplantının olduğu kata çıktık herkez yerini almıştı kenan bey beni görmesiyle
_Hoşgeldiniz misafiriniz var sanırım? dedi yağmuru işaret ederek
Kafa selamı verdikten sonra en sert sesimle.
_misafir degil bilakis dekor tasarımı işlerinde bizimle beraber olucak
Kendisi üniversiteyi amerikada okudu bize bu konuda çok yardım edeceğini tüm kalbimle inanıyorum.
Hee bide dikkat çekmek isterimki bana nasıl davranıyosanız yağmurada aynı özenle davranmanızı istiyorum dedim
Herkezle teker teker tanıştırdım
Toprakta burdaydı yağmur onu görünce öyle bir nefretle baktıkı ben bile korktum fırtına öncesi sessizlik hakimdi şuan toprakla el sıkıştıktan sonra yerine oturdu rahatsızca kıpırdandı yerinde.
Biran önce toprağın yağmura naptığını ögrenmeliydim. Bunu aklıma not ederek yağıza baktım göz ucuyla.

Biraz önceki konuşmalardan sonra yağız'ın anlında şişen damardan belliydi nekadar sinir olduğu zafer gülüşüm dudaklarımda yayılırken
"Aaaa daha yeni başlıyoruz yağızcım diyen iç sesimle aynı fikirdeyim"...
Çok EĞLENİCEEEZ...
Küllerinden doğan yeni bir intikam ateşi sarmıştı bütün bedenimi ve ona bedel ödetmedende sönmeyecekti....

Arkadaşlar nasıl buldunuz yavaş yavaş dozu arttırmaya çalışıcam okuduğunuz için çok teşekkür ederim...
İyi akşamlar keyifli okumalar..:)

SEVDALUK...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin