19. bölüm "sen benimsin"

1.3K 65 9
                                    

Buse özçiçekçi adlı kişiye ithafen
İyi okumalar
"Öyle yorgunki bu beden
Ölmek zor, yaşamak acı ve anlamsız
Sensizliğin çığlığı kulaklarımı patlatırcasına yüksek
Ama dindirecek kadar bitkin ve çaresiz bir mecal halde
Yumuyorum gözlerimi ölümün sesizliğine
Ve tekrar açıyorum yaşamın ızdırap vericiligine
Ve tekrar boğuluyorum hüznün sesizliğine

Sensizlik çok zor geliyor ruh hastası uyan artık " gözlerimden akan yaşlar yanagımı ıslatıyordu ve emrenin elerine düşüyordu

"Rahatsız edici göz yaşları durun neden geliyorsunuz bu gün bebegimin ve hayatımın adamının tekrardan hayatıma girdiği gün emre uyanıcak ve sizlerde kızımı gördüğü gün gelin "

Ayağa kalktım onun yanağına bir buse kondurdum

"Bu kalp sensizliği taşımaz taşıyamaz "

çok pişmanım Keşke kızımın sağlıklı olduğunu söyleseydim Sırf ona acı çektirmek için kızımın engelli olduğunu söyledim ya gidersin ya beni bırakırsa elini tuttum asla bırakmak istemiyordum Ben Onsuz yapamam Hayat anlamsız canım acıyordu

o anda birinin omzuna dokunduğunu hissettim başımı arkaya çevirdim ve hemşireliği gördüm

" zaman doldu hanım efendi lütfen hastayı yalnız bırakın"

bu sözler Sinirimi bozdu ayağa kalktım ve zaten yorgun sinirliydim Ama emrenin de bana verdiği acıyla konuşmaya başladım

" istediğim kadar kalırım "

dedim ve omzunu elimle ittim

"Hadi git başımdan"

bu sözleri duyunca belliydi sinirlendi ve bana

" lütfen Sorun çıkarmayın" dedi Ben sustum dişlerimi sıktım bütün sinirlerimi Ondan çıkarabilirdim her an
ve elimi yumruk yapıp sıktım

"Kes sesini "dedim

ve kapıya doğru ilerledim ağır adımlarla arkamı dönüp Emre baktım bunu kim yapmış olabilir bu ne cürret Kuzey Murat'ın mafya olduğunu söyledi Yok daha neler Murat'la lisede tanışmıştık lise 1 de onu tanıyordum Ama ne mafyası Bir de mafyanın oluyormuş onun ailesi yok ki Söylene söylene odadan çıktım hemşireye döndüm

"oldumu" dedim.

ve Oflayıp gitti bu ne cürret ya hemşire imiş Bir de aptal.

Söylene söylene zaman gittim Hazal beni aşağıda bekliyordu üstümde doğum sonrasında giydiğim pijamam vardı çantamı açtım ve içindeki salaş tişört çıkarttım ne giydim sonra altın için bir eşortman çıkarıp giydim karnın hafiften ağrıyordu daha sonra çantamı alıp aşağıya ağır adımlarla aşağı indim arabaya bilecektim ama Hazal benden önce davranıp hemen kapımı açtı ve Yüzümde tebessümle

"Teşekkür ederim canım "dedim ve bana bir şey değil anlamında başını salladı Arabaya bindim arka koltuğa oturdum meleğim battaniyeye sarılmış kucağıma aldım ve kokusunu içime çektim

Hani çocukların bir yaşına kadar devam eden çok tatlı bir kokusu var huzur veren meleğim böyle kokuyor Emre geldi aklıma onu orada bırakıyordum kalbimi orada bırakıyordum birden beni kaçırılan geldi aklıma Ben senin kocanım Lafını hiç unutmuyorum hemen her konuşmamda tokatla bitiyordu

garip canım öyle ne yaşadıklarımız geldi aklıma ondan önce sıradan bir hayatım vardı Ama onunla maceralardan maceralara giden güzel bir hayatım var aklımın ucundan bile geçmezdi Öyle bir hayat ancak filmlerde olurdu biri bana 10 ay içinde hayatı değişecek dese inanmazdım

SERSERİ AŞIK  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin