Tarz konusunda biraz bilgi vermek istiyorum. Öncelikle bahsedeceğim tarzın sahibi Dolunay. Dolunay ortadaki kombine sahip birisi. Diğerlerinden yaşça daha normal. Demek istediğim, Ezgi ve Eslem daha olgun ve kadınsı giysileri tercih ediyor. Şahsen söylüyorum, ben eşittir Dolunayın tarzı✔️
Eslemse soldaki tarza sahip kızımız. Okumuşsanız anlamışsınızdır zaten, karamsar yapısını bırakın, fazla olgun. Ee, şartlar diyelim canlarım, şartlarr. Eslem mecburen olgunlaşmak zorunda kaldı.. Dolunayda olgunlaştı evet, ama o şuan önceden yapamadıklarının acısını çıkartırcasına çılgınca giyiniyor. Ben olsam bende öyle yapardım şahsen. İnsanın içinde ne kaldıysa yapmalı.
Ezgiyse sağdaki. Ezgi'de daha çok çekicilik ön planda. Tarzı onunda mükemmel, ama giydiği parçalardan en az birisi göze çarpmalı. Yani Eslemin bir alt, Dolunayın da bir üst modelisiiii 💃Bölüm başı Berra'nın ağzından. Anlamayanlar varsa 18. bölüme göz atabilir. Geçmiştende birşeyler olmalı ama değil mi:))
Şimdi, okumaya başlayabilirsiniiiiz! Yorumlarınız eksik olmasın.
18. bölümden 5 yıl öncesine devam.. (Berra'nın ağzından)
Göz kapaklarımı zorlukla açmaya çalışırken yüzümü buruşturarak yutkundum. Lanet olsun! Bu da neydi şimdi? Kafamda sanki filler tepişiyordu, develer oynaşıyordu, gergedanlar sevişiyordu!
Bir küfür savurarak ellerimle başımı kavradım. Bu nasıl bir ağrıydı böyle? Gerçekten dayanılmazdı. Neden bu kadar başım ağrıyordu benim? Dün çok mu içmiştim ki?
Oysaki dün olması gerektiğinden az içmiştim. Dün.. dün mü? Bir dakika! Ben neredeyim? Burası da neresi? Tanrım! Gördüklerim sadece bir kabustan ibaret değil mi?
Gördüklerimle gözlerimi kocaman açarak hızla ayaklandım. Etrafı kolaçan etme bahanesiyle dolanırken hissettiğim ürpertiyle karşımda şans eseri duran boy aynasından kendimi süzdüm. Olamaz! Ben neden sadece iç çamaşırlarımlaydım?
Hayır.. Hayır! Bunlar benim iç çamaşırlarım değildi! Neler oluyordu böyle?
Tıklatılan kapıyla tiz bir çığlık atarak yorganın altına sokuldum. Ve inanabiliyor musunuz? Bunu sadece birkaç saniye içinde yaptım. Korku nelere kadirmiş! Normalde üşengeçlikten altıma yapacak raddeye gelene kadar o çişi mesanemde tutarım. Ama şuan ciddi bir mevzu var ve ben neden bunları düşünüyorum? Adam kapıda diyorum! Tıklatıyor diyorum! Benim bulunduğum odanın kapısını diyorum!
"İmdat!" neden imdat dediysem? Kapı tıklatıldı ve muhtemelen de açık. Gerçekten bir dahisin Berra!
Bağırışımın ardından açılan kapıyla gözlerimi sıkıca kapatıp yorganın altına iyice girdim. Ya bir katilse ve benim bu halimden yararlandıktan sonra beni doğrayıp çöp kutusuna atarsa?
Ya yararlandıysa!Gözlerimin dolmasına engel olarak yorganın izin verdiği kadarıyla duyduğum boğuk sesle şoka girdim! İçeri çoktan girmişti ve benim burada olduğumu anlamıştı. Ah, onu boşverin de ben birşey farkettim. Bu sesi tanıyordum! Ama nereden? "Korkmana gerek yok güzelim, ben katil değilim." dedikten sonra içinden çıkamadığım şokun etkisiyle yorganı üstümden çekene karşı gelememiştim. Tabii sonradan farketmiştim... Yarı çıplaktım! Gözlerim hala kapalıydı ve olanları saniyeler içinde idrak edip karşımdaki sapığa bakmadan ayaklanıp onu yumruklamaya başladım.
Evet, muhtemelen şuan yumrukladığım şahıs dün şarhoşluğumdan yararlanarak beni alıkoymuştu. Sanırım bende bir ara cesaret hapı yutmuştum! Bildiğiniz, adamı kapı dışarı edip hızla -şükürler olsun ki anahtar mevcuttu- kapıyı kilitlemiştim! Ve evet, muhtemelen bu evden canlı çıkamayacaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece Kal
Teen Fiction"Önümüzde bir engel kalmadığına göre, gitme vaktimiz geldi." yüzünde ufakta olsa bir duygu arıyordum. Neden böyle olmuştu? Neden böyle yapıyordu? "Hadi Ezgi, gidiyoruz." Gitme demek bu kadar mı zordu? Sadece kal dese bile razıydım! Beni sevmese bil...