10.BÖLÜM

23 4 1
                                    

Alec

Güzel bir günün daha sonuna geldik. William sinirli bir şekilde evine girdi ve ben de tabii ki de William Korey'i gördüğü andan itibaren olanları ölümsüzleştirmek adına video olarak çektim. Ne kadar düşünceli bir insanım. Kendimi tebrik ediyorum. Şimdi ne yapsam acaba? Olanlar (yaptıklarım!!!) yüzünden okula gitmiyorum. Bir iki hafta sonra gitmeye devam ederim. Eve gideyim desem annem iki saat beni kötüler. Yani sevgili sanat eserime laf söyler. 'Pis katil polisin kardeşini de öldürmüş, duydum mu?' der kesinlikle. Hâlbuki ben ne kadar emek harcadım onu o hâle getirebilmek için. Çok düşüncesiz bu insanlar. Neyse pozitif şeyler düşüneyim. Mesela William'ın az önceki surat ifadesini. Kahkaha atmamak için kendimi zor tutuyorum. Onun yerine küçük bir gülümsemeyle idare ediyorum. Ormana gitmeye karar verdim. Hem insanlar yok. Kafa dinlerim biraz.

______________________________________________
Alec

Doğa ne kadar harika. Huzur veriyor insana.

Telefon da çok güzel huzurunu kaçırıyor.
Telefonu elime aldım. Anlaşılan eve gitmeyince annemin çenesinden kurtulamıyormuşum. Telefonu açtım.

"Efendim anne?"
"Nerdesin?"
"Ormanda."
"Ne diye kimsenin olmadığı yerlere gidiyorsun?"
"Kafa dinlemek için."
"Çabuk insanların olduğu bir yere git. Hatta en iyisi eve gel."
"Niye?"
"Olanları duymadın ? Alex'i ve Jane'i öldüren o aşağılık, pislik, insanlıktan nasiplenememiş varlık davaya bakan polislerden birinin kardeşini öldürmüş."
"Yani?"
"Ya başına bir şey gelirse?"
"Anne fazla film izliyorsun sen."
"Alec, hadi eve gel."
"Offfff! Tamam anne. Tamam!"

Telefonu kapatmayı başardım. Ya başıma bir şey gelirse? Çok da umrumda. Kitabımı alıp çantama koydum ve arabama doğru yöneldim. Çantamı arka koltuklara atarken hiç leke kalmış diye de kontrol ettim. Harika, hiçbir şey yok. Arabaya bindim ve eve doğru sürmeye başladım.

PSİKOPAT: MUHTEŞEM ESERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin