Alec
Victor ı da öldürdüm. Beni sinir etti. Ne diye demirin üzerine düştü yaa. Benim daha güzel planım vardı. Bak aklıma geldi yine sinirlendim. Arabama bindim ve uzaklaştım ordan. Aletlerimi temizlemem lazım ve arabayı da temizlemem lazım. Oraya gittiğim belli olmamalı.
---------------------------------------------
Jerome
"Emily sakin ol tamam mı? Hiçbir şey olmamıştır Jane e. Biz yokken parti vermiştir ve çok ses açtığı için şikayet etmişlerdir."
"Jerome salaklaşma! Komşumuz mu var ki şikayet etsin?!!"
"Yine de sakin olmalıyız."
"Sakin falan olamam ben!"
Çıldıracağım bu gidişle. O benim de kızım. Ben üzülmüyor muyum onun için? Ne yapacağım şimdi? Kendi endişelerimle mi uğraşayım yoksa Emily'i sakinleştirmekle mi uğraşayım. En azından eve ulaştık. Kapının önünde durdum. Bahçeye giremedim çünkü polisler hala orada. Arabadan indik. Polislere doğru ilerledik.
"Kızım nerede?"
Emily ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Bense anladım. Kızım öldürülmüş.
"Sakin olun hanım efendi. Kızınız..."
Sesindeki endişeden de anlaşıldığı kadarıyla polis bu işte daha yeni. Ona yadım ederek durumu Emily'e ben izah ettim.
"Emily, Jane artık yok! O... Öldürülmüş?"
"Hayır, hayır yalan söylüyorsun! O yaşıyor!"
"Görmüyor musun burası cinayet mahalli!"
"Hayır!"
Emily bayıldı. Genç polis yardım etmeye çalıştı.
Emily'i arabaya bindirdim ve en yakın hastaneye götürdüm onu. Sakinleştirici lazım. Yoksa kendine geldiğinde hiç de iyi olmaz.
Alec'i aradım. Olanlar hakkında konuşmam gerekiyor. Polisler ne biliyorsa ben de bilmeliyim.
