-Yaaa,karşına baksana yürürken!??-garip Korece konuşdu
-Şeyy,ben özür dilerim. Istemeyerek oldu,pardon
-En sevdiyim giysimi mahv etdin!??-Tao kızgın halde söyledi. Gerçekten çok kızgındı ve ne yapacağımı bilmiyordum. Ilk günden böyle bir şey hiç iyi olmadı. Herkes Taoyu sakinleşdirmeye çalışıyordu.
-Tekrar özür dilerim.
-Çocukmusun??Yürüdüyünde karşına baksaydın böyle olmazdı !!
-Tao? Yeter,kız da üzgün ve özür diledi.
Ses gelen tarafa bakdığımda donub kaldım. Bunca yıl sevdiyim ve hayranı olduğum Lay idi..Ah....onunla böyle karşılaşmak istemezdim..
-Özür diledi işte,uzatma,Tao
-Hyeong,gömleyime bakk
-Sorun değil, deyiştirirsin biter
-Yaa ((
-Hanım efendi,özür dileriz,Tao her zaman böyle değildir-Lay söyledi.
-Neden sen özür diliyorsunki??-Tao söylendi kendi-kendine,ama herkes tarafından duyulacak bir ses tonuyla.
-Hadi millet,gidelim-Lay yanındakılara söyledi.Ben ise nitkim tutkun şekilde onların gidişine bakıyordum. Layy...Wowww...tam göründüyü gibi biri...
Layin arkasından öylece hayranlıkla baka kaldım..Şaşırmışdım..Bu anı çalışan bozdu:
-Gidelim mi artık? Yönetici bekliyor bizi.
-Ah,ne? Ah, evet,gidelim-Unutmuşdum diye biranda yönetici kim diye düşündüm daha sonra ise çalışanın dediyini anladım.
-Hadi ,unni.
-Tamam.
Çalışanın arkasıyla kantinden çıktık ve asansöre doğru gitdik. Henüz şokdan ayılmamışdım..Utanmışdım aynı zamanda. Hiç bir zaman yapmayacağımı düşündüyüm bir sakarlığı yapmışdım.Yönetici odası 3cü katta idi.Asansöre bindik ve Emily koluma vurarak:
-Ayy unnii-garip bir şekilde Azerbaycanca konuşmaya başladı.
-Nə? ( Ne?)
-Necə də şanslısan,Lay səni necə də müdafiə etdi (Nasıl da şanslısın,Lay seni savundu)
-Utandım amma.
-Ay,unni,kaş ki,o kofeni mən tökərdim ,onda da bəlkə Sehun məni qoruyardı (Keş ki,o kahveyi ben dökseydim,belki onda Sehun da beni korurdu) Ahhh
-Gələn səfər sən də tökərsən onda (sonrakı sefer de sen dökersin,olar biter)-diyerek göz vurdum.
-Yaa,unni dalga geçmee
-Tamam,Tamam -güldüm.
Çalışan yalnız son sözümüzü anlamış olmalı ki bize şaşırmış vaziyyetde baktı. Ben ise güldüm.
Evet 3cü kata geldik. Çalışan: işte burası amma bir dakika bekleyin, ben geldiyinizi yöneticiye haber vermem gerek. Çalışan odaya girdi ve bir dakikadan sonra bize gel işareti yapdı. Içeri geçdik.Yönetici Kim Young Min ve Lee Soo man vardı.
-Iyi günler,hanımlar. Hoşgeldiniz.-Bay Lee,bizimle nazikce selamlaşdı.
-Iyi günler,Bay Lee,sizinle tanişmamıza memnun olduk-dedim.
-Evet,Hoş geldiniz-Bay Kim de tekrarladı.
-Teşekkürler,Bay Kim,sizinle de tanışdığımıza memnun olduk - Emily dedi.
-Bize festivalin görüntülerini yolladılar. Çıkışınız cok sinkron idi,herşey yerindeydi. Beyendim-Bay Lee memnunluğunu bildirdi.
-Ah,teşekkür ederiz,sadece sevdiyimiz bir işi yapdık.
-Kaç güne öyrendiniz dansı?-Bay Lee sordu. Bay Kim ise kenardan bizi sabırla dinliyordu ve merakla bize bakıyordu. Görünür, Bay Lee onun kalbinden geçen soruları soruyordu.
-1 hafta içinde -Emily kendiyle qurur duyarak söyledi.
-Yetenekli olduğunuz görünüyor zaten,1hafta çok iyi bir süre böyle güzel şekilde öyrenmeniz için-sonunda Bay Kim dillendi.
Bay Kim sözüne devam etdi.-Yeni bir projemiz var.Her zaman yabancı üye gibi ya yaponlarla, ya da ki çinlilerle çalışdık. Ama bu defa farklı bir ülke vatandaşı istiyoruz. Ilk önceler biraz sorun ola bilir ama daha sonra yoluna girecekdir.
-Nasıl yani?-şaşırmış vaziyyetde sordum. Nereye getirecekdi acaba.
-Seuldeki Kpop festivalında çıkış için bizimle çalışın diyorum. Sizi çalışma odası ve dans hocasıyla sağlayacağız.
-Neden böyle bir şey yapiyorsunuz?-yine sordum. Emily ise koluma vurarak.
-Unni,neden derine gidiyorsun?bırak yapsınlar ya-kulağıma pıçıldadı.
-Evet,neden istiyorsunuz?-sorumu tekrar etdim.
-Sizinle bir qrup yaratmak ve KPOP dünyasına yenilik getirmek istiyoruz bir şirket gibi. Bu yüzden sizin neyi bildiyinizi, ne kadar yetenekli olduğunuzu görmek için böyle bir şey yapacağız.
-Yani,deneme süresi?
-Evet,hanımefendi.
Derin bir düşünceye daldım. Iyimiy di?yoksa kötümüydü? Aslında kalbimde çok sevinmişdim ama hiç böyle bir şey hayal etmemişdim.
-Emily,kararın ne?
-Ben dünden razıyım,senden asılı. Hayır desen anlarım,sorun değil:)))
Bunu dediyinde bile bana "evet de unni" bakışını atdı.
-Tamam,kabul ediyoruz.Umarım,bir sorun yaratmarız Bay Lee ve Bay Kim.
-çok iyii-Bay Lee gülümsündü.
-Anlaşma imzalanız gerekiyor ilk önce,şimdi gidib dinlenin-Bay Kim söyledi.
-Evet,havaalanından doğruca bura geldiniz,gidib biraz dinlenin,yarın sabah sizin için birini yollayacayız.
-Tamam,teşekkürler, ilginiz için.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Iki arkadaşın hayatı
FanfictionHayatda her zaman mücadele yapmayı öyrendim...Her zaman ben buyum ve öyle yaşamalıyım dedimm...Bir gün hayatımı değişecek karar verdim..Tabii ki en yakın arkadaşımla birlikte...2 arkadaşın hayat hikayesi...Galib gelecekmiyiz, yoksa mağlub mu olacayı...