Benim öyle çok fazla ihtiyacım olmuyor. Demli bir çay ve kül tablası yetiyor bana. Benim öyle çok fazla arkadaşa da ihtiyacım yok. Sigaramı kül tablasına koyduğumda, o, bekliyor çayımı yudumlamamı. Ben öyle çok sevgiye de muhtaç değilim. Rüzgar kül tablama çarptığında küller sarılıyor sanki. Bir nefes daha veriyorum akşamın deminde. Sigaramdan bir duman daha, çayımdan bir yudum daha.. Benim en büyük keyfim oluyor, en büyük kederimde. Bazı geceler rüzgar da cigarama eşlik ediyor, yalnız bırakmıyor beni. Perdelerle selam getiriyor gibi. Bazen dalıyorum, unutuyorum çayı, sigarayı. İzmariti elimi yaktığında aklıma geliyor. Şimdi yakıyorum bir sigara daha. Biraz daha sana dalıp gitmek için. Sahi gözlerin ne renkti? Bakamıyorum ya ben sana. Bilmiyorum göz rengini. Saçlarının her telini, her nefes alışını, her gülümsemeni, attığın her bakışı, attığın her adımı unutmamak için kimseyle tanışmak bile istemiyorum. Sadece çayım ve sigaram yanına getirebiliyor bir adım daha.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Meczup'un Not Defteri
De TodoFarklı yazılar farklı bölümler.. Bu kitapta yazılarımı derledim. Deli olarak tasvirlediğim kendimden, sevdalısı olana kadar yazdığım yazıları, hayal kurarak okumanızı ve yaşamanızı istiyorum. Bir olay örgüsü yok ama mekan belli bu kitapta; Gönül. ...