10.bölüm "aşina olmadığım his"

138 13 0
                                    

Özenle sarılan elime baktım. Bilek kısmından az yukarısına kadar hafif derin kesik vardı. Neyseki acımıyordu. Zehra tedirgin olmuştu. Ama kuzey hem onu hem beni sakinleştirmeyi başarabilmişti.
Çay bardaklarını bulunduran tepsiyi alıp termosun yanına bıraktım tam dolduracaktım ki zehra bardağı alıp
"Geç sen, ben hallederim" dedi.
"Sağol" diyip beceriksizce çay dolduruşunu seyrettim. Sadece Benim bardağımı doldurdu.
"Siz içmiyor musunuz?"
Meyve suyu kutusunu hem kendisine hemde abisinin bardağına boşaltırken kafasını salladı.
"Bizim ailede çay sevilmez" ne garip aksine ben tirkasiydim.
"Sen seviyorsun galiba" Bu masada erkek olarak yalnızca anılın sesine aşinaydım. Kuzeyy araya girerek burada olduğunu hatırlattı.
çayımdan bir yudum aldım. "Oldukça"
"Ayrıca şekersiz" nelere dikkat ediyordu Allah'ım.
"Bence çaya yapılan en büyük haksızlık"
"Çok tuhafsın"
sustum. Her ne kadar elimi kesmeme sebep olsada telafisini de o yapmıştı. O sırada zehra araya girerek
"Kahvaltıya başladığımıza göre konuya girebilirim." diye geliş sebebini tekidledi.
"Elbette"
" benim kafamı en çok karıştıran kural tesettür.İslam özgürlük diniyse neden benim örtünmemi istiyor"
Klişe bir soru. İnsanlar örtünmemek için ne kadar da çok şeyi sorguluyordu.. Sorusuna soruyla cevap verdim.
"Sence sen şuanda açık olmakla özgür müsün? Yada şöyle söyleyelim. İnsanlar açık olunca özgür mü oluyor?"
"Tabiki de mesela ben bir bara, kafeye, vs. Yerlere girebilirken kapalı bir bayan giremiyor"
"Ama kapalı bir bayan camiye rahatça girebilirken sen giremiyorsun"
"Yo girebilirim. Kafama bir tülbent atıp girebilirim. Çıkıncada çıkarırım."
"Evet aynen öyle. Şimdi gördün mü aslında ne kadar kısıtlandığını? Camiye girerken saçını kapatmak senin tercihin değil. Allah'ın emri. Ama tesettürlü bir bayanın bara gitmeyip saçını açmaması onun tercihi. Bazıları haklarını tercihten yana değilde Allah'ın emrinden yana kullanır. Bu yüzden bara girmek için saçını açmamasıda özgürlüğündendir. İnancı gereği istediği herşeyi dilediğince yapabilir.Gelelim tesettürün neden farz kılındığına. Zinadan uzaklaştırılmak için. Mesela yolda beraber yürüsek ben mi dikkat çekerim sen mi? "
"Bilmem bence sen de çok güzelsin alımlısın. Erkek olsam bakardım yani?" Bu açıklamayı beklemiyordum. Yani en azından abisi buradayken. Göz ucuyla kuzeye baktım. Telefonuyla uğraşıyodu. İnşallah öyledir.
"teşekkür ederim. İşte burada Allahın emri devreye giriyor. Ben kendimi o emirle iğrenç gözlerden saklıyorum. Sense, yanlış anlama sakın! ,davetiye çıkarıyorsun. Bu tür söyleşi çok kafana yatmıyorsa o zaman olayın edebi yönünden de bakabilirsin."
" ne gibi, mesela?"
"Mesela elinde çok kıymetli muhteşem bir hazine olanlar bu değerli hazinelerini aşikari bir şekilde göz önünde bulunduruyorlar mı? "
"Hayır"
"Peki sebep nedir sence?"
"Değerli olması muhtemelen"
"Aynen öyle değerli ve kıymetli olması. Hal böyleyken senin örtünmeni, kıymetli bir hazine gibi saklanmanı emreden rabbinin sana değer verdiği çok aşikar değil mi?"
"Çok manidar. Ben hiç bu yönden düşünmemiştim ki"
"Doğal. Benimde arkadaşım olmasaydı nerden bilicektim ki bunları." Kafamı çevirdiğimde kuzeyle gözgöze geldim. Telefonu elindeydi ama bana bakıyordu. Bu sefer ben değil o bakışlarını kaçırmıştı. Telefonunu cebine sokup ayağı kalktı.
"Ben kalkayım artık. "
"Tamam abi sen mi almaya gelirsin?"
"Ararım ben seni"
"Tamam"
"Bu arada kahvaltı için teşekkürler" bi anda söylemesi tuhafıma gitmişti.
"Hı şey.. rica ederim" dedim masanın örtüsüyle oynayarak. Zehrayla görüşüp gitti. Bizse zehranın aklında kalan soruları cevaplandırarak kahvaltımıza devam ettik

Zehra iki saat oturup kalktı. Güzel geçmişti. En azından bence. İnşallah aklındakilere cevap olabilmişimdir. Çünkü islamiyete yaklaşırsa ben vesile olmuş olacaktım.. Kafamdaki düşüncelerle odama çıktım. Annem zehrayla beni tek bırakmak için alışverişe çıkmıştı. Bu yüzden evde yine tektim. Bugün evde sefa sürdüğüm son günümdü. Yarın hastanede işe başlayacaktım. odamın tadilatı tamamlanmıştı. nedense heyecan yoktu. ayağa kalkıp dolabımın karşısına geçtim. acaba nasıl giyinsem? Ayakta daha ne kadar bekledim bilmiyorum. kapı çalmasaydı daha da beklerdim herhalde. aşağıya indiğimde annem kapıda bekliyordu. kapıyı açarken söyleniyordu.

Evlilik OyunuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin