"ezberimi bozuyorsun yüsra"

73 6 4
                                    

Evet bu tokatın bir bedeli olacağını biliyordum. Lakin kimse bana bu şekilde yapmadığım şeylerle itham edemezdi. Odama girer girmez kendimi koltuğa attım. Sakinleşmek adına sık nefes alıp veriyordum. Ellerimle ağrıyan şakaklarımı ovdum. Birden kapının açılmasıyla irkildim. İçeri giren Adal zaten var olan sinirimi ikiye katlamıştı. Herşey bir nevi de onun yüzünden olmuştu. Denizi merak edip sormasaydı kuzey aptalıda böyle birşeyden bahsetmeyecekti. İçeriye hakim olan sessizlik gergin olan ortamı daha da geriyordu. Sessizliği ilk bozan ben oldum.

" Ne var Adal" benden bu atağı bekliyormuşcasına kapıyı kapatıp yanıma kadar geldi.

"Şey yüsra hanım. B-ben ne diyeceğimi inanınki b-bilmiyorum."

Ağlamaklı sesi ile yüzümü ona çevirdim. Dolu olan gözlerini kırpmasıyla göz yaşları sevimli yüzünden akıp zeminle buluşuyordu. Sahi onun suçu yoktu . Merak edip sormuştu. İçime dolan acıma hissiyle ayağa kalkıp karşısına geçtim. Yüzüme bakmıyordu.

"Şşşşş tamam ağlama" elinin tersiyle gözyaşlarını sildi.

"Ö-özürdilerim. B-ben o niyetle sorm... "

Hıçkırıkları konuşmasına izin vermiyordu. Titreyen ellerini tuttum. Kafasını kaldırdı.

"Biliyorum adal. Senin bir suçun yok. Benim de bir suçum yok. Herşey o kendini bilmez yüzünden."

Biraz olsun rahatladığını hissettim. Ellerini bıraktım. Hala akmakta olan yaşlarını sildim .

"Benim yüzümden aranız bozuldu. "

Gülümsedim.

"Bizim aramız hiç iyi olmadı ki?"

Anlamayan gözlerle baktı. Açıklama yapmak istemedim.

"Hadi sen işinin başına dön. " Uzanıp boynuma sarıldı. Bende sırtını sıvazladım.

"Çok teşekkür ederim gerçekten. Sizin yerinizde kim olsa şimdi işime bile son verirdi "

"Hadiii uzatma " göz yaşlarını son kez silerek çıktı odamdan. Bense içimde tuttuğum nefesi dışarı bıraktım. Kendimi tekrardan koltuğa attım. Gözlerimi kapattım. Sabahtan beri olanlar film şeridi aktı gitti zihnimden. Tamam yanlış anlayabilirdi. Ama ifadesi iması öyle iğrençti ki tokat az bile kalmıştı. Allah'ım keşke tanıdık olmasaydı. Yoksa Ben ona yapacağımı biliyordum... Her şeyi unutmak adına öylece başımı masaya koyup bekledim... Ne kadar beklediğimi bilmeden..

Kapının çalınmasıyla başımı masadan kaldırdım.

"Gir."

Sesim bitkin çıkıyordu.

"Yüsra hanım hastanız bekliyor gelsin mi?"

"Gelsin adal"

Birşey demeden kapıyı kapattı. Biraz sonra içeri yaşı 11 12 yaşların da bir kız çocuğu girdi. Saçlarının üzerine alalade tülbent atmıştı. Şaşırdım. Yanında annesi olmayacak kadar genç bir kadınla beraber odama girdiler.. Her ikisi de koltuklara oturdu. Küçük kızın hali tavırları o kadar çekingendi ki yaşına rağmen fazla duruyordu bu hal üzerinde.

"Hoşgeldiniz" dedim.

"Hoş bulduk hocam" dedi genç kız. Bir yandan da küçük kızı dürttü.

"Sende hoşgeldin küçük hanım" dedim birşeyleri başlatmak adına.

"Hoşbuldum " dedi zor duyulan bir sesle.

Ekranda beliren isime baktım. Zehra yazıyordu .

"Misafirimiz kim. Yani hanginiz"

Genç olan söze girdi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 10, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Evlilik OyunuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin