"Belki bir uyanış"

110 9 4
                                    

Selamun aleykum arkadaşlar. Medyada yüsranın odasında ki balkondan bir kadraj var. Herkese keyifli okumalar. Yorum yapmayı unutmayın Rahman'a emanet..

"Ah! Yavaş olsana be" hayvan herif inadına yapıyordu sanki. Elindeki çubukla kesik olan yere bastırıyordu.

"Böyle yapınca acıyor mu?" kafamı sallamakla yetindim. Hobim olduğu için bağırmıyoruz şurada.

"Sanırım içinde cam kalmış." cam mı? Elime doğru uzandı. Hızla çektim.

"Ne yaptığını sanıyorsun" ellerini havaya kaldırıp teslim vaziyetinde sırıttı. Bense çatık kaşlarımla ona tezattım.

"Sakin ol patron. Sadece Camı çıkartıcam. Yoksa damarına karışabilir. " gözlerimi korkuyla açarken fısıldadım. Sanırım içimde birşeyler yıkılıyordu.

"Hemşire falan yok mu?" sinirlendiğini belli edicek şekilde dışarıya üfledi.

"İki dakikamı almaz. Adamı sinir etmede ver şu elini. Sanki yedik." tek eline eldiven geçirip elini uzattı. En azından tenime değmiyecekti. Elimi ağır hareketle uzattım.

Sinirle bileğimden tuttu. Makas gibi bir aleti derime bastırdı. Başım döndü. Gözlerim buğulandı. Diğer elimle gözlerimi kapattım. Kulaklarım uğuldamaya başladı. Önce kuzeyin keskin sesini duydum.

"Yüsra iyi misin?" kafamı belli belirsiz salladım. Sonra gözlerim yavaşça kapandı. Bilincim yerindeydi. Söylediklerini anlamasam da birşeyler söylediğini duyabiliyordum. Soğuk eli tenime değince irkildim. Yavaşça gözlerimi açtım. Sedyeye hangi ara uzanmıştım ben.

"Amma nazlı çıktın kızım ya. Şşş. Alo yüsra" gözlerimi tamamen açtığım da çok yakınımda hatta fazlaca yakınımda ki yüzünü gördüm. Ben doğrulmaya çalışırken oda uzaklaştı.

"Noldu bana"

"Valla bir fikrim yok. Kan tutuyor mu?" hayır anlamında başımı salladım. Beyaz dişlerinin arasından mırıldandı.

"Sanırım ben tutuyorum." ağzımı açacaktım fakat halim olmadığı kanaatine varıp sustum. Ayağa kalktım. Hızlı hareket ettiğimden dolayı başım döndü. Elimle duvar ararken imdadıma birkez daha kuzey yetişti.

"Hadi ama canım sende. Kasıtlı yapmıyorsun diye düşünmüyor değilim. " Elimi sertçe omuzundan çekip konuştum.

"Bana bak sen kim olduğunu sanıyorsun ya. Yardım edicem dedin yaptığına bak. Hem sen kimsin ya. Sen kim oluyorsun da ben senin için kasıtlı birşeyler yapıcam. Uzak dur benden duydun mu? Uzak dur" sinirle kapıyı açıp hızlıca çarptım. Bir kaç saniye kapının önünde nefesimi düzene koymaya çalıştım. O sırada gözüme özenle sarılmış diğer elim çarptı. Hangi ara sarmıştı ya. Ah yüsra ah aptal kız. İnsan bunun hatrına teşekkür eder. Çarptığım kapıyı geri açtım. O sırada kuzeyin eli de kapının kulbundaydı. Kapıyı açıp geçmesi için yol verdim. Hızlı adımlarına ayak uydurup arkasından bağırdım. hızlı bir iki adım daha attıktan sonra hızla bana döndü.

"Ne var." kendimi firenlemeseydim az kalsın toslayacaktım. Yeni sardığı Elimi göz hizasına kaldırdım.

"Teşekkür ederim. Ve şey.. Az önceki durum için kusura bakma. Sen öyle diyince.. Her neyse çok sağol. "

Ne diyecek diye beklerken arkasını dönüp gitti. Ay bu çocuk yemin ediyorum problemliydi. Hiç bir şey demeden odama çıktım. Dosyalara kaldığım yerden devam ettim....

*********

Eve geldiğimde baya şoktaydım. Sağ ve sol elim sargıdaydı. Cidden o bardağı nasıl düşürmüştüm acaba? Bu çocuğun enerjisi bende yan etki yapıyordu. Anneme göstermeden yukarıya kaçmaya çalışırken merdivenlerin üst basamağında beklediğim sesi duydum. Bense onu aşağıda arıyordum. Refleks olarak Elimle ağzımı kapattım.

Evlilik OyunuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin