Siyah Meleğim :: ChanBaek

Merak etme Baek yanındayım

Baekhyun~~

Lise hayatı hiç olmadığı kadar anlamsız ve yorgun geçiyordu. Dersler sınavlar sözlüler derken eskisi kadar neşeli olamıyordum. Ve o yoktu. Neşe kaynağım biricik Chanyeol'üm bu okulda değildi. Tek aşkım ve ilk aşkımdı. Platonik bir aşk olsa da içten içe beni sevdiğine her zaman inandırmak istedim kendime. Bilmem belkide güç veriyordu bu bana. Ilkokulda aynı sınıftaydık. En arka sırada oturur ve sürekli elindeki arabasıyla oynardı. Kırmızı ve minik bir arabaydı. Onu hep o masum haliyle izledim. Bir süre sonra ondan hoşlanıyor olduğumu anladım çünkü o gelmediği günler hep ağlıyor ve annemi arattırıp eve gidiyor ve yine ağlıyordum. Nedenini bilmeden ağlıyordum. Acaba o iyi mi? Hep bu soru vardı kafamda. Büyüdükçe ve o da büyüdükçe artık ona olan hislerimden emindim ve ben bir gaydim. Nasıl kızlara aşık olunduğu ile ilgili bir fikrim yok.  Sürekli aşağılanmak ağrıma gidiyor ama önemli olan şu ki onu özledim... eski günlerimi... sadece uzaktan izlesem bile yeter bana. Sadece o olsun... 

Yaşamım anlamına bürünsün istiyorum.

****

"Hadi Baekieee kahvaltı hazır minik kuşum!"

"Anne.. kaç kez dedim deme şunu. Biri duysa okulda itibar yerlere iner."

"Benim kuşumun itibarını kimse düşüremez. Hadi gel de kahvaltını yap."

Yine mükemmel bir masa vardı bu sabahta. Ne kadar şanslı bir evlattım. Böyle bir anneye sahip olmak bir ayrıcalık olmalı.
Oturup kahvaltımı bitirdim.

Dindindin~(telefon bildirim sesi :) )

Lu / hadi şampiyon seni bekliyoruz. Kyungsoo ve ben kapıdayız.

Baek / Hemen geliyorum.

"Anne ben kaçtım. Seni seviyorum ellerine sağlık. "

"Dikkatli gidin kuşum. Ben de seni seviyorum."

Çantamı alarak evden çıktım. Kapıda bir adet baykuş tipli Soo ve geyik Lu vardı. Hayvana benzetmem ne hoş dimi. Ama en yakınlarım onlar benim. Tek sırdaşlarım.

Soo'nun suratı düşüktü.

"Neyin var Soo?"

"Kai.. Biz onla yapamayız gibi geliyor. Başaramamaktan korkuyorum. Onu üzmek istemiyorum. Beni ne kadar sevdiğini biliyorum ama okul onunla ilgili dedikodu çıkarmış. Gay olduğunu annesi duyarsa okuldan bile alabilir. Ona bunu yapamam..."

"Ama onu sensiz de bırakmazsın Soo. O sensiz yapamaz. Bu okul olmasa başka okul olur. Senden uzakta olsa bile kalbi en azından seninle atar. "

"Benim annem öğrenince bana verdiği tepkiyi hatırlıyor musun Baek? Suratımdaki o koca tokat izini. Sanki bide yanlış bir şey yapmışım gibi azarlaması yok mu... Ondan nefret etmiştim o gün. Hala bana mesafeli davranıyor. Ya Kai'ye annesi vurursa? Ya ona bağırırsa Baek.. Ben ona dokunmaya kıyamıyorum ve ona bunu yapamam..."

"Uff saçma saçma konuşmayı kes kyungsoo! Sende bir şey desene Baek yaa. Yine aynı konu. Ayrıca ben Kai'nin annesini tanıyorum. Amcasının gay olduğunu da biliyorum. Annesi kötü biri değil onu anlayışla karşılayacaktır. "

"Bence de soo. Bunun için ilişkinizi riske atmaya değmez. Siz kıskanılan bir çiftsiniz. Ne kadar insanlar garip karşılasa da aslında imrenerek bakan gözlerini gizliyorlar. Bende sizi kıskanıyorum. Keşke bende sevdiğime aynı Kai'nin sana sarıldığı gibi sarılabilirsem demiyor değilim içimden. "