Rüyalarımdan da güzel bir an. Kokun burnumda dururken kalbimin sesi kulaklarımda çınlarken, sen yanımdayken bir melekten farksızım. Uçuyor muyum? Yoksa ayaklarım neden yere deymiyor. Dudakların ne kadar sıcak. Seni özledim. Sensizken meğer karbondioksit soluyormuşum. Oksijenim yanımda ve artık onu içime çekip yaşamak istiyorum. Hep yanımda ol Chanyeol.
Chanyeol
Karanlıkta da olsa kızarmış minik suratını hissedebiliyordum. Onu hissetmek bana ilaç gibi gelmişti. Minik ellerini elime aldım.
"Seni burdan götürmem gerek. "
"A-annem. O eve geri dönmek üzere. Ona bişey yaparlar diye korkuyorum."
"Anneni tanıyan bir arkadaşın var mı?"
"Kyungsoo!!"
"Sessiz Baek. Tamam ara onu ve telefonu bana ver. "
"Çalıyor...A-alo Soo sana ihtiyacım var seni Chanyeol e veriyorum o sana anlatacak. "
"Alo Kyungsoo. Ben Chanyeol. Senden Baekhyun un annesini eve gelmeden once biyerde oylamanı istiyorum. Önemli bir durum lütfen yardım et."
"C-chanyeol?? Sen o Chanyeol musun? Wooow cidden. Baek bana her şeyi anlatmak zorunda. Durum ciddi demek. Peki o iş bende Chanie. Hallederiz. Siz keyfinize bakın jsjakaksj(bir gıcık d.o gülüşü)"
Telefon kapanır.
"Ne garip biri."
"Aslında o kadar da garip değildir ama ..."
Ahhh ona dayanamıyorum. O minik dudaklar bana niye bu kadar yakın.
"Seni seviyorum Baek."
"N-ne?"
"Sessiz ol ve kendini bana bırak."
Ellerimle kafasını sabitledim. Saçlarında ellerimi dolandırdım. İpekten farksızdı. Minik ellerini ensemde hissettiğim anda kendimi dudaklarına kenetledim. Şekerden farksız. Bir çocuğa şeker verilince nasıl mutlu olursa yaşadığım aynı öyleydi. Onu her şeyiyle hissediyordum. Kalbi kalbimin üzerinde atıyordu. Dudakları dudaklarımın üzerinde bir nevi çırpınıyordu. Ayakları botumun üzerinde boyumla oran kurmaya çalışıyordu. Dili... Onu hissetmek ve bunu ifade etmek amaçsızlık bence. Ahh beni rahat bırakın onun tadı bir harika...
***
Bir şekilde onu evden çıkarmayı başarmıştım. Evin önündeki adamlar gidene dek onları uzaktan izledik sonra beni evine çikolata içmeye davet etti. Anlamıyor mu? Benim için tek şekerleme Baekhyun.
Beni salona geçirdi ve kendisi mutfağa gitti. Evleri çok sevimliydi. Tıpkı Baek gibi. Evi biraz inceleyip Baek imin yanına gittim. Arkasından sarılıp boynuna öpücükler bırakmaya başladım. Nedensizce gözümden yaşlar akmaya başladı. Rüya gibi hissediyordum. Omzuna düşen yaşlarla arkasına döndü ve elleri arasına yüzümü alıp parmakları ile kuruladı. Tek kelime etmiyorduk. Gözlerimiz konuşuyordu. Dolan gözlerime onun göz yaşları da eklendi. Bana sanki onu bırakıp gidecekmişimde gitme der gibi sıkıca sarıldı. Ellerimi beline doladım. Kokusu nisan yağmurları gibiydi.
***
"...Böylece babam senden öç almak istiyor ve beni de sana zara vermem için büyütüp durdu. Ama ben sadece baba sevgisi arıyordum. O ise sadece intikam. Niyeti baban ile senin ölmen ve annene kavuşmak."
"Ahhh bu delilik. Annem onu sevmiyor bile."
"Biliyorum bebeğim ama babam takıntılı bir varlık. Onu ne kadar engellemeye çalıştıysam olmuyor. Baban için çok üzgünüm."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah Meleğim :: ChanBaek
RomanceAşk sonsuza kadar tek taraflı ilerleyen bir şey midir? Mutlaka bir gün iki taraflı olarak devam eder. Umutsuzluk? Aşkta en büyük unsur umuttur. 《danbi》