Sabah uyandığımda alışkın olduğum acı ile uyanmıştım ama her gün tekrarlanan şeyin aksine bugün farklıydı.
Uyandığımda yatakta tek başıma değildim...Sıkıca belime sarılan ve ısısını benimle paylaşan bir beden vardı. İstemsizce dudak kenarlarım kıvrılıyordu, ilk defa kendimi değersiz bir eşya gibi hissetmiyordum. Belime sarılışı sahiplenici bir şekilde sıkıydı ama bir o kadar da narindi. Canımı yakmıyor ya da beni rahatsız etmiyordu. Aksine bu duygudan hoşlanmıştım.
Sehun'un sıkmayı sevdiği burnumu, hafifçe boynuna sürterek uyandırma girişiminde bulundum.
Hey! Bu herif neden sırıtıyordu?
"Hun?"
"Evet pisicik?"
Gözlerini açıp tek kaşını kaldırdığında benim takıldığım tek şey yeni uyandığı için boğuk çıkan erkeksi ses tonuydu.
"Uyanık mıydın?"
"Evet?"
Sorduğum saçma soru yüzünden, sorgularcasına beni süzerken hafifçe tebessüm ettim.
"Neden gitmedin? Yani normalde gözlerini bile dinlendirmeden giderdin."
Omuz silkip cevapladığında gözlerimi devirdim. Tek kelime kullanmaya bile tenezzül etmemişti. Ya fazla umursamazdı ya da fazlasıyla üşengeç bir herifti.
"Sehun-shi...Kedicik acıktı!"
Sehun'un gözleri salladığım popoma ardından ise beyaz kuyruğa kaymıştı.
"Daha dün akşam yaptık Luhan."
Kastettiği şeyi anladığımda gözlerimi büyüttüm, başımı hızlıca olumsuz anlamda salladım.
"O değil! Benim karnım aç."
İstemsizce dudaklarım büzülürken gözlerinin takıldığı noktayı gayet rahat bir şekilde anlayabiliyordum.
"Pekala, bir şeyler hazırlattıracağım. Sen de giyin."
Emir verici bir şekilde konuştuğunda, bakışlarımı kaçırdım.
Hadi ama! Eski Luhan olsa hiç çekinmeden söylerdi...
"Im...Benim giyinmem gerek. Bu yüzden kuyruğu çıkarmalıyım ama..."
Tek kaşını kaldırıp devam etmemi beklerken ona arkamı dönerek hafifçe popomu kaldırdım.
"Kendim çıkaramam canım yanar. Sen yapar mısın? Aniden çek. Hayır! Aniden çekme...Ya da vazgeçtim ben yaparım. Yavaş ama aniden çekece-AHH!"
Çığlık atarken Sehun'a baktığımda yüzünde en ufak mimik belirtisi yoktu. Tanrım! Bir an yumruklarımla o kusursuz yüzünü parçalamak istemiştim.
Elindeki kuyruğu yatağa bırakıp, hafifçe sırıttı ve elinin tersi ile yavaşça yanağımı okşarken tamamen istem dışı olarak gözlerim büyümüştü.
Az önce yumruklarımla yüzünü parçalamak istiyor mu dedim?
Bunu unutun!
Şuan tam olarak öpücüklerimle yüzünü parçalamak istiyordum.
"Yüzündeki o sırıtmayı sil ve banyoya koş ufaklık."
Parmağı ile alnıma hafifçe bir fiske vurduğunda kendime gelerek başımı salladım.
"Ben yürürken muhteşem kalçalarımı izlemene izin vereceğim."
Sehun'un yanağından makas alarak, banyoya ilerlediğimde kesinlikle arkamda nasıl bir tehlike bıraktığım hakkında ufak bir fikrim bile yoktu.