Maximiliaan:Başlangıç

KARARTILAN GERÇEKLER

Akşam olduğunda büyük salon oldukça kalabalıktı.İki okulunda burada olması burada nefes almayı bile güçleştiriyordu.Yarın ki yarışlarıda Maximiliaan kazanırsa turnuvalarıda kazanmış olacaktı.En azından birinde Elis'in yarışması çoğu kişiyi rahatlatıyordu.Belkide bu okulda Elis Sokolov çok sevilmese bile her durumda başarıcağına inanan biriydi.Ama Arthur için önemli olan şey ise yarın Emily'ninde bir yarışta yarışacak olmasıydı.Emily çok iyi bir yüzücüydü ve yarında yarışı kazanacaktı.

-Bugün gerçektende harikaydın dostum.

-Saol gerçekten bir an bende kazanabilirmiyim diye tereddüt ettim doğrusu.

-Rakibin zorluydu ama sende Arthur Volkovsun değil mi?

-Yaaa tabi...

Birden yanlarına koşar adımlarla Emily'nin geldiğini farkettiler.Emilly'nin yüzünde çok şaşkın ve endişeli bir ifade vardı..Bu duruma Arthur oldukça endişelenmişti.

-Ne oldu Emily ?

-Şimdi Rose ile konuştum ne olmuş Arthur duydun mu?

-Duydum hatta olayların canlı şahidiyim.

-Wilhelm Sokolov için çok sevindim.Ama Elis bu durum hakkında hiç birşey söylemedi..

-Elis'in o tahta gözü yok bu çok belli.Onun tek istediği Ares Korhonen.Ayrıca Elis Wilhelm kadeş gibiler Elis ; Wilhelm tahtı ne kadar istediğini biliyor onu biraz da olsa tanıdıysam o tahtı asla istemez.Zaten öylede oldu.

-Evet haklısın...Ama bilmiyorum Arthur ben onları biraz tanıdıysam daha güçlü olup sana saldıracaklardır.

-Ben Wilhelm'in aklının ucundan beri böyle birşeyin geçmeyeceğini biliyorum.Elis ve Ares'e gelince onlar hakında bir tahmin yürütemiyorum onların ne yapacağını zaman gösterecek.Ama en tehlikelisi Lukas...

-Lukas mı?

-İnan bana Lukas biraz tanıdıysam büyük oyununu sona saklıyordur.O çok tehlikeli biri...

-Bencede Lukas Hansson bu kadar yenilgiyi kaldıramaz.Muhakkak birşeyler yapacaktır.

-Birşeyler yapacaksa Ares Korhonen'e yapacaktır sana niye yapsın Arthur.

-O işler hiç belli olmaz Emily.Kimin hangi tarafta olacağını asla tahmin edemessin.

-Sana birşey olmasından korkuyorum.

-İnan bana bana birşey olur olacakta ama ban bundan zerre kadar korkmuyorum.Önemli olan bu savaştan sağ ve güçlü çıkabilmek.

-Zaten böyle olacağı belli değil mi ? Elinde sonunda olacak değil mi?

Emily gözleri yaşlı bir şekilde masayı terk etti.Arthur arkasından gitmeye çalıştı ama Leo onu engelledi.

-Bırak gitsin Arthur biraz yanlız kalsın.

-Ona çok yüklendim değil mi?

-O , Elis Sokolov değil söylediğin şeylerden kırılabilir.

-O benimle bir gelecek hayal ediyor oysaki benim bir geleceğim yok...

-Sen bugün neler yapabildiğini fark etmedin mi? Sen Arthur Volkovsun..

-Benim Arthur Volkov olmam hiç birşeyi değiştirmez.

-Kendine güven Arthur neler yapabileceğinin farkına var...

O sırada kolidordan sesler yükselmeye başladı.Turnuvalar başladığından beri okulda herkez diken üzerindeydi ve bu gün olanlardan sonra bu akşam hiç te güzel geçmeyeceğe benziyordu.Kolidor da Wilhelm ve Lukas kavga ediyorlardı.Duruma bakılırsa Lukas bugün yenilmeye doymamıştı ve hınçını Wilhelm'den çıkarıyordu...