Hello Daddy!

Chapter 5

Az, çok, üzerimin düzeldigini düşündüğümde 31'inci kata çıkıp odamıza girdim ve masama oturdum.

Onunla Sexting yapmıştım. Ve o da benle yapmıştı. Hayalde olsa biz sevişmiştik. Gerçi durum değerlendirmesi açısından bakarsak, beni sertçe becermişti.

Pişman mıyım? Tabi ki HAYIR!

Ama bi yandanda huzursuzdum. Asla olmayacak bişey başıma gelince, senin için düşündüğüm 'aslayada' şans vermek istedim. Ya da buna benzer bi sözü işte, aklımı kurcalıyordu.

Kime, ya da neye asla dedi ve o şey gerçekleşti ki?

Of... İki elimle gözlerimi ovuşturdum ve dirseklerimi masaya uzatarak kafamı kollarıma koydum.

Düşünme.. düşünme.. Çok düşününce başım agrıyordu.

En iyisi pazar günü için Restorandan rezervasyon yaptırmak. 

Ah.. Ama bunun için bile halim yoktu. Gözlerimi kapadım ve pozizyonumu bozmadım. 

26 dakika sonra...

Gözlerimi ne kadar süredir kapalı olduğunu bilmiyordum ama üzerimde izlenilmişlik hissi vardı. 

Yavaşça gözlerimi açtım. Net görüntü kazandıgımda şaşkınlıkla kekeledim.

"E-efendim.." Önümdeki koltuklardan birine oturmuş öylece bana bakıyordu. "Um... Ben-biraz başım agrıyordu da."

Kafasını tekrar arkaya yasladı.

Derin bir nefes aldı.

"Önemli degil..." Dedi sakince. 

"Şimdi.."

Neden uyurken beni izliyordu ki?

"Bana kahve getir."

Of... Yine mi ya.. yoruldu herhalde.

➖➖➖➖➖➖➖

Soğuk havadan binaya girdiğimde kesik bir nefes verdim.

Dondum yahu!

Aklımı kurcalaması yetmiyormuş gibi bide 'bana kahve getir' diyordu.

Neyse.

Hızlıca asansöre bindim ve son kata çıktım.

"Yeni birini buldun mu? Clara'yı neden kovmadın?"

Gözlerimi kapadım ve korkuyla mırıldandım.  "Tanrım..." Gözlerimi açtım. "Ödüm koptu bay Payne!" Kapılar açılır açılmaz önümde belirivermişti.

Gözleri yukarı bakmaya başladı, düşünür gibi. "Afedersin. Şimdi. Yeni birini buldun mu? Clara'yı neden kovmadın?"

Sıkıntılı bir nefes verip yürümeye başladım. "Uğraşıyorum bay Payne. Ayrıca yeni asistanınızı kesince belirlemeden Clara'yı işten çıkaramam."

Peşimden geldiğini fark ettim. "Yani,  ne zaman halledeceksin bunu?"

"Yarın biriyle görüşme ayarladım sizin için. Henüz iki aday var. Yine de, ikisindende ümitliyim."

Odama girdim ve arkama bakıp bay Payne gülümsedim. "Yinede emin olana kadar Clara'yla idare edeceksiniz."

Bay Styles'in odasına girdim ve masasına ilerledim. Kahveyi masaya bıraktım ve telefonuna bakan gözlerini bana çevirmesini sagladım.

"Teşekkürler." Dedi. 

"Önemli değil..." Diye mırıldanıp, odadan çıktım.

Telefonum titredi. Babacık...