Chapter 14

2.6K 166 137
                                    

He yo... 2252. Kelime. Nabersiniz, neyse direkt konuya giriyorum. Tam olarak olmasa da istediğim gibi bir 'olaylara geçiş' bölümü oldu sanırım. Bundan sonra 'larryfells' anlari ve 'larrydram' anları baş gösterecek. Ziam konusuna gelince. Arkadaşlar yan çift onlar, çünkü 'henüz' diğerlerini olaya sokamadım. Ne var ki suan görünürde olan onlar ve, onlara ait, Ziam'a, bir HardSmut olmalıydı. Bir kac kişi bunu istemediler -fikirlerini belirtmek hakları tabiki- bende bunları dikkate aldım ve sahneyi daha az açık yapmaya karar verdim. Sonra 'Larry' kitabında smut sahnesi olmadan 'Ziam' smut sahnesi olması saçma geldi. Bu yüzden larry nin önceliğini dusunerek 'o' sahneleri tamamen kaldırdım. Size bir Ziam hardsmut borcum olsun, ama şimdilik larry yi bekleyin. Fazla yazdım neyse.

➖➖➖

Not: Bu bölüm mumkokulukitap'a ithaf edilmiştir. Sözlerin ve hikayelerin için teşekkürler...

➖➖➖

İYİ OKUMALAR! :]

"Bana, karşılık verdin..."

Herşey sona erene kadar daha kaç afallama yaşayacaktım?

"G-gitmeliyim..." Dedim benim bile zor duyduğum bir sesle.

Çok kez bu anı, nerde ve nasıl olacağını düşünmüş hatta planlamıştım. Ama ne olursa olsun, beni bu kadar sersemleteceğini düşünmemiştim. Sersemlemek... Şu an bana en uygun cümle...

"Neden?... Aşağısı sıkıcı..."

Normal bir andaymışız gibi konuşuyordu? Normal bir anda değildik! Benim için...

"Gitmeliyim..." Dedim onu duymamış gibi, aynı kısık sesle. Nerde benim öz-güvenim?

Ellerimi kendime çekmiş halde, etrafımda ki kollarını kaldırmasını bekliyordum. "Yüzüme bakar mısın Louis?" Dedi kalın sesiyle kibarca.

Buna bile şaşıramadım. Eve gitmeliydim. Bu, bu atmosferden kurtulmalıydım.

Ve bunun için kafamı kaldırdım. Yüzüme merakla bakan iri, yeşil irislerini gördüm. İşte, yüzüne bakıyordum. Muhtemelen kafası karışık bir suratla.

Korkuluğu tutan sol eli yeniden yanağıma geldiğinde buz gibi tenini hissettim. Şimdi ben sıcak, o soğuktu. Her zaman ki gibi.

"Louis bak-"

Elimle elini tutup onu durdurdum. "Başka bir zaman, başka bir yerde. İyi akşamlar bay Styles."

Elini yüzümden çekip yanından geçmeye çalıştım.

Kolumdan tuttu. "Bana birşey söyle..." dedi, gözleri kar tanelerinin silik bir şekilde örttüğü karlı çatılardaydı.

Sessiz oluşum anlamadığımı belli etmiş gibiydi.

Derin bir nefes aldı. "Az önce ki şeyin, sorun olmadığını söyle." Belki olabilecek en yavaş cümlesini bu gece kurmuştu bana. Gerçi en şaşırtıcı hareketini de bu gece yapmıştı ya... Neyse.

Kolumu yavaşça elimden indirip teras kapısına yürüdüm. Herhangi bir tepki vermemişti. Ama ben sakinleşmiştim. Ve ne olduğunu beynim az çok terazisinde tartıyordu.

Hello Daddy!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin