Sonsuz Aşk #Wattys2016

16. BÖLÜM

                 

OKUMADAN GEÇMEYİN LÜTFEN !?!?!?

BU BÖLÜMDEN SONRA ARTIK BİR ŞEYLERİ DİĞER BÖLÜMDE NETLİĞE KAVUŞTURACAĞIM. HABERİNİZ OLSUN:)

OKUYUCU SAYISINDAN MEMNUNUM AMA LÜTFEN VOTELAR DA BİRAZ ARTSIN. GÜVENİYORUM SİZE. LÜTFEN GÜVENİMİ BOŞA ÇIKARMAYIN OLUR MU? <3333

BİR DE SON OLARAK BİR SONRAKİ BÖLÜM YILBAŞI BÖLÜMÜ OLACAK HABERİNİZ OLSUN.

BİR ARKADAŞIMIN HİKAYESİ -KARIŞIK- YENİ YAZMAYA BAŞLADI ÇOK GÜZEL BİR KİTAP BAKMANIZI TAVSİYE EDİYORUM.

***

15. BÖLÜMÜN SONU

Kaan'ın duyamayacağı bir ses tonunda:

Aynı okulda, aynı sınıfta bu sene çok eğlenceli geçecek,

 

Ha Miray?

 

***

 

Birinin dürtüklemesiyle kendime geldiğimde etrafıma bakındım. Ne ara kulüp stantlarının oraya gelmiştik biz?

 

"Hayırdır Miray ne oldu? Niye bu kadar dalgınsın?"

 

Kuzey'in sesini duyduğumda kendime sürekli öğütler yağdırıyordum. Şu anda eğer ortalığı ateşe verirsem sonum iyi olmazdı

 

Sakin olmaya çalışarak ona doğru döndüm.

Zorla da olsa gülümsemeye çalışarak "Yok bir şey. Sadece bir senemin burada" onu ve arkadaşlarını göstererek "bu ortamda nasıl geçeceğini düşünüyordum?"

"Ben de sevinirsin diye düşünüyordum." Diyerek dalga geçti.

"Sorma sorma ne kadar sevindim bilemezsin."

Cevap vermek yerine sadece gülümsemekle yetindi.

Gülümsediğinde hiç de öyle gamzeleri falan çıkmıyordu. Ya da bazı kızların içine düştüğü türden bir gülümsemesi yoktu. Daha çok hayvana benziyordu kendisi. Ya da ne benzemesi tıpatıp aynıydı.

Üzerimde bir çift göz hissettiğimde sağa doğru döndüm. Mete gözlerini kısmış bir şekilde bizi izliyordu. Saf ayağına yatarak 'ne bakıyon koçum' gibisinden kafamı salladım.

Sanki Kuzey'i taklit ediyormuş gibi o da sadece gülümsemekle yetindi.

Aman Allah'ım o nasıl bir gülümsemeydi öyle. Hemen açıklıyım. Evet Mete'nin de gamzeleri falan yoktu ama gülümsediğinde gözleri çok hafiften kısılıyordu. Ve hiç de Kuzey gibi havyana benzemiyordu.

'Az önce söylediğin bazı kızlar bu konumda sen oluyorsun. Ha Miray'

Kes sesini iç ses. Ne alakası var. Yani ben hiç de bi kere Kuzey'in, pardon dilim sürştü. Mete'nin ağzının içine düşmedim bir kere tamam mı?

'Gel sen onu benim külahıma anlat. Sanki anlamadık.'

Cevap vermek yerine ben de kendi iç sesime yarı ağız gülümsedim. Sinir ediyordu adamı ya.

Mete'nin bana baktığını Kuzey'in de yiyecekmiş gibi Mete'ye baktığını gördüğümde iç sesimle olan kavgamı bitirdim. Ve Damla'nın koluna girmek için etrafıma baktım.