BİR ARKADAŞIM YENİ BİR KİTABA BAŞLADI OKURSANIZ BEĞENECEĞİNİZİ UMUYORUM BEN BEĞENDİM. HİKAYENİN ADI 'NOTALARA SENİ SORUYORUM'
BİR DE SON OLARAK Bİ SIKINTI OLUŞTU BÖLÜM 2 KERE YAYINLANMIŞ OLARAK GÖZÜKEBİLİR. SORUN İÇİN ÖZÜR DİLERİM
MULTİ'DE MİRAY'IN AÇILIŞ ELBİSESİ VAR.
OY VE YORUMLARINIZI EKSİK ETMEYİN
SİZİ SEFİYOMM ÖPÜLDÜNÜZ
4. BÖLÜM...
Karşılaştığım kişiyle ufak çaplı bir şok geçirdim. Bowlingden çıkıştaki meydan okuduğum çocuk tam karşıma geçmiş bana piç smyle yapıyordu resmen. Ama yüz ifadesinden anladığım kadarıyla o da beni görmeyi beklemiyordu.
Aslında biraz da onu umursamadığımı göstermek için omuz silkip tekrar sıradaki yerimi aldım. Zaten en son sıra bende kalmıştı. O yüzden hemen kimliğimi çıkartıp 'Yakışıklı'nın' göz kırptığı görevliye verdim. Ama görevlinin bana tepkisi :
"Kusura bakmayın hanımefendi Bodrum uçağımızın son koltuğunu az önceki beyefendiye verdik." Kocaman bir HASSİKTİR resmen İstanbul'da kaldım. O değil de annem ve babam uçakta ve beni uçağa binecek zannediyorlar.
"Ne demek uçakta koltuk kalmadı yaa. "
"Hanımefendi zorluk çıkarmayın lütfen. Yapabileceğimiz bir şey yok. İsterseniz yarınki ilk uçakla gönderebiliriz sizi" kızın zırvalamalarını dinlemek yerine az önceki yakışıklının peşinden yürümeye başladım. Sonuçta hakkımızı aramamız lazım öyle değil mi ;) çocuğun kolundan çekip kendime döndürmeye çalıştım. Ama sadece çalıştım. Ayı gibi mübarek."pist yakışıklı" Çocuk kafasını yukarı kaldırıp sabır dilenircesine tavana baktı. Sonra da bana dönüp "yine ne var küçük" dedi. Bana küçük dedi, bana, benim gibi birine. Her neyse sakinim... "Sen ne zannediyorsun kendini yaa. İlk önce önüme geçip son bileti alıyorsun sonra da hiçbir şey olmamış gibi karşıma geçmiş benimle dalga geçiriyorsun."
"ismini söyle küçük demeyelim o zaman" bir an tereddüt etsem de sonra bir şey olmayacağına karar verip ismimi söyledim.
"Miray"
"iyi şimdi ne istediğini söyle Miray" her harfini bastırarak
"B-i-l-e-t-i-m-i"
"Biletini???"
"Gerizekalı olduğundan şüphe duymaya başlıyorum. Hani önüme geçip benim hakkım olan bileti aldın ya. Şimdi biletimi geri istiyorum"
"Ama dikkatini çekerim sadece istiyorsun. Çünkü öyle bir şey olmayacak o uçağa yetişmem lazım şimdi eğer İZİN VERİRSEN gidip uçağa bineceğim" deyip beni orada göt gibi bırakarak geçişlere doğru yürümeye başladı. Bir ara arkasını dönüp bağırdı:
"Bu arada adım YAKIŞIKLI değil Kuzey. Bir dahakine ismimle seslenirsen sevinirim" bir dahakine derken??? Hepsini geç ona yakışıklı diye hitap ettiğimi nerden biliyor??? Aklıma gelen düşünceyle yüzüme kan pompalandı. Az önce yakışıklı diyerek ona hitap mı etmiştim yani... 'düşünmemeye çalış Miray sadece düşünme' ama iç ses nasıl düşünmeyeyim resmen intihar sebebi.
İç sesimle olan sohbetimi bitirip aklıma annemleri aramak gibi dahiyane bir fikir geldi. Telefonumu almak için cebime baktığımda acı gerçekle baş başa kaldım. Bugün için ikinci KOCAMAN BİR HASSİKTİR. Evet neden diye soracaksınız. Hemen cevap veriyorum. Telefonumu bilet alırken 'daha doğrusu alamazken' olan yerde unuttuğumu hatırladım. Ve yardırarak o tarafa doğru koşmaya başladım. İ phone bu boru değil sonuçta... Gittiğimde telefonumun yerinde olduğunu görünce derin bir OH çektim. Kadına kötü bir bakış atıp telefonumu aldığım gibi annemin numarasını tuşladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonsuz Aşk #Wattys2016
Novela JuvenilHayat dolu bir kız. İntikam isteyen bir erkek. İntikam için birleşen yolları aşkla biterse... Peki ya işler tersine döner de kız intikam isterse... Ona bakmaya kıyamamak mı, yoksa bakıp da doyamamak mı AŞK? Kapak için #zlhsla ya teşekkür ed...