Sonsuz Aşk #Wattys2016

18. Bölüm

                 

Kaan'ın Ağzından:

Yalnızlığın amına koyayım ben be... İnsanlar yeni yıla sevgilileriyle öpüşüp koklaşarak giriyorlar bense o öpüşüp koklaşanları izlemekle yetiniyordum. Ne yani şimdi benim bir sevgilim olsaydı güzel olmaz mıydı? Şöyle sarı saçlı mavi gözlü hafif uzun boylu sonra biçimli tam öpülmelik dudakları 90 60 90 fiziği sonra... neyse bunun sonu hiç hayra alamet değil sizin psikolojiniz için susuyorum.

Miray ve Kuzey ne ara yanıma gelmişlerdi bilmiyordum ama biricik ablam hayatında ilk defa doğru bir şey söylemişti.

"Gençler gece daha yeni başlıyor hadi bildiğim bir bar var oraya gidelim."

Herkesten Miray'ı destekleyen homurtular çıktığında ben de canıma minnet diyerek kabul ettim. Şimdi orda ne biçim kızlar vardır be...

"Hayırdır Kaan daldın gittin" diye saçımı karıştıran Kuzey'e baktım. Gören de benden 10 yaş büyük zanneder. Altı üstü 2 yaş büyüksün abicim neyin havasıdır bu?

"Şu anda Televizyonda Vİctoryalarım Sekretlerim beni bekliyorken ben burada anca öpüşüp koklaşanları izliyorum ona canım sıkıldı biraz."

'Öpüşüp koklaşan dediğimde hafiften gözleri kısılmıştı Kuzey abimin(!). Sanki bir şeyleri çözmeye çalışıyor gibiydi.

Sonra dediğimi yeni anlamış gibi kıkırdadı. Kız olsam şu anda eriyip bitmiştim. Öyle bir gülüştü bu.

Yanıma ne zaman geldiğini anlamadığım Miray kulağıma eğilip "Kaan gay olduğundan şüphelenmeye başlıyorum. Kuzey'e ne diye yiyecekmiş gibi bakıyorsun lan mal" diyerek kafama geçirdi.

Benim kafama!

Kafama!

Benim!

Ben de tabii hırslanıp onun kafasına geçirdim. Ne kadar sert geçirdiğimi zannetsem de kafası haricinde hiçbiryeri yerinden kımıldamamıştı ayının.

Miray'ı tınlamak yerine öndeki sarışın afetin yanına yürüdüm. Duyduğum kadarıyla Mert'in kız kardeşiymiş. Yalnız hatun çok güzel lan.

Sanki kıza yavşamakta çekiniyormuşum gibi elimi enseme götürerek "Selam" dedim.

Genelde beni gören kızlar kaslarıma bakmaktan kendini alamazlardı ama bu kız yüzüme şöyle bir bakıp omuz silkti. Ve bana söylediği şeyle hayatının hatasını yaptı.

"Siz erkeklerin yeni yavşama taktiği mi bu?"

Hıı slk hıı!!

Karşımdaki afet ne kadar güzel olursa olsun gurur diye bir şey vardı ama değil mi?

Kızın güzelliğine laf etmekle ne kadar hata yaptığımı biliyordum ama yine de içimde kalmasın diye ağzımdaki baklayı çıkarmıştım. "Yavşayacak başka insan mı kalmadı da sana yavşayayım." diyerek çirkefleştim.

O beni daha çok şaşırtarak söylediklerimi tınlamadı bile.

"Pardon ama ne istiyorsun?" bu kızda deli cesareti falan olmalıydı. Çünkü bunu bana daha önce kimse söyleyememişti.

Kulağına yaklaşarak "seni" diye fısıldadım.

Bunun çok da masum şeyler olmadığını anlamış olacak ki yavaşça durup gözlerini gözlerime dikti. Sonra da yüzünü yüzüme yaklaştırdı. Kız da çok istekli çıktı arkadaş. Ne meraklıymış şey yapmaya. Siz anladınız o şeyin ne olduğunu...

O dudakların bir an önce dudaklarıma değmesi için dua ederken tam dudaklarımın yakınında durdu.

Ağzını önce bir şey söyleyecekmiş gibi hafif araladı. Tabii ben bunu farklı şeyler yapacak diye zannettiğim için yüzümü biraz daha onunkine yaklaştırdım.