~1.Bölüm~ Yeniliklere Merhaba~

2K 143 127
                                    

Yeni okul. Yeni ben.
Gözlerimin önünde Özel Soykıran Lisesi duruyordu. Evet burası yeni okulumdu. Bana maziyi unutturacak bu okul benim yeni sayfam bu okul. Değişmiştim artık o sivilceli, inek gözlüklü, şişman, dişlerinde herkesin dalga geçtiği teller olan Damla yoktu karşımda. Artık yeniliklere bürünmüş hayatında o hayatının lanet okulunu geride bırakıp bursla bu koca Soykıran Lisesi'nde yeni sayfa açmış herşey için ağlamayan güçlü bir Damla duruyordu. Artık geçmiş yoktu yenilikler için yeni ben vardı.
Bir adım attım maziyi bırakıp yeni bir hayata başladığım bu okula. Gözlerimi Soykıran Lisesi'nin bahçesinde dolaştırmayı keserek merdivenlere doğru ilerledim ve yukarı çıktım.
Artık beyazdım,siyah değil umutsuz değil süslenmeyi bekleyen beyaz.
Müdür odasını bakışları herkes gibi üzerimde olan bir kız grubuna her ne kadar bakışları rahatsız edici olsa da sordum aralarından bir kıza.

''Müdürün odası ne tarafta''

''En üst kata çık koridorun sonlarında zaten görürsün'' dedi anlam konduramadığım bakışları ve hafiften gülüşüyle.

İki kat yukarı çıktım ve en yukardaydım fakat bir şey aksi gidiyordu sanırsam kaybolmuştum. Bomboş koridorlarda ayaklarım nereye götürdüğünü bilmiyordum kızın tarif ettiği gibi gelmiştim oysa. Arkamdan bir ses yankılanınca "Hey yeni kız"korkuyla arkamı döndüm ve birden ışıklarların kapanmasıyla sesi çıkan çocuğun yüzünü göremedim. Bu kimdi? Beni mi takip ediyordu? Bana doğru gelen ayak sesini duyunca yine daha demin ki sesler yankılandı hem koridorda hem kulaklarımda "Yeni kız galiba yolunu şaşırmış ha ne dersin" dediğinde ismini bilmediğim kişinin yanında biri olduğunu hayattan soğumaya neden olacak kahkahası sebebiyle anladım.

Ne olduğunun farkında bile değildim müdürün odası için yol tarifi istediğim kız bana burayı tarif etmişti neden? Burası neresiydi? Bunlar kimdi? Kafamdaki sorulara cevap veremeden bana doğru gelen ayak seslerini duyunca bağırmaya yakın bir ses tonuyla "Siz kimsiniz be" diye haykırmam sonucu ayak sesleri kesildi. Ve içlerinden kahkaha atan çocuk "Biz kimmiyiz güldürdün be yeni" dedikten sonra yapmacık bir şekilde güldü. Yanında olan ismini bilmediğim ve sesi güzel olan çocuk "Bizz hım bir düşüneyim burdan sağ çıkarsan öğrenirsin" deyince ürperdim. Sağ çıkmak mı neyden bahsediyordu bu salaklar. Ardından daha demin durdukları yerden hareket ettikleri zaman bana doğru yaklaşan ayak sesleri koridorda yankılanıyordu.
Korkuyor muydum? Hayır.
Ufak çaplı bir kaçış yapmaya çalıştığımda kolumdan biri tuttu ve beni gittiği yere doğru sürükledi. Ardımızda gelen "Yeni Kız neredesin lan " diye bağırmalar duysam da takmadım beni götüren kişinin kim olduğunu bilmiyordum ama merak ediyordum ağzım aralandı ve "sen kim-" diye soracakken bir kız sesi "Kes sesini ve yürü bize yaklaşırlarsa biteriz" dedi. Bende sustum içim birazda olsa o stresten bir kız sesi duyunca arınmıştı. Daha demin ne olduğunu çözememişken aydınlık ve kalabalık sayılacak bir kata geldik. İçimdeki adrenalin hormonunu salıp kıza doğru baktım o da bana bakınca teşekkür etmek için ağzımı aralayıca"teşe-" ağzımdan çıkan cümleyi az önceki gibi kesti ve

"teşekkür etme aynı şeyleri bende yaşadım ve seni anlayabiliyorum o şerefsiz Eslem yaptı bunu sana her zaman ki gibi herkese yaptığı gibi"

dediğinde 'birşey anlamadım' bakışı atarak ona baktım hafif bir gülümseme takınarak "kısaca hayatını kurtardım."dedi ve elini uzattı "Ben Rüya" aynı şekilde elimi bende uzatıp "Damla" dedim adının Rüya olduğu kıza. "Tanıştığımıza memnun oldum Damla" dedi ve hafif bir gülümseme takındım daha demin hayatımı kurtaran kıza. "O zaman görüşürüz" dedi ve arkasını dönüp gideceksen durdurdum "Şey.. Müdürün odası nerde" diye sordum ve "Üst katta olmadığını anladığına göre" dedi ufak çaplı bir kahkaha eşliğinde ve gözlerimi devirdim "koridorun sonunda" dedi alay kokan bir ses tonuyla. "İkinci kez teşekkürler" dedim ve gülümseyerek müdürün odasına doğru ilerledim.

Kapıyı çalınca gelmemi söyleyen bir sert ses tonunu duyunca kapının kolunu aşağıya indirip açtım. Müdür beni görünce "Bende seni bekliyordum Damla Çetiner geç otur" dedi sert mı yoksa yumuşak mı anlayamadığım sert tonuyla. Hiç birşey söylemeden dediği gibi masanın karşısındaki deri koltuğa oturdum. Ve adının Semiha Ergin olduğunu masasında yazan yazı dolayısıyla öğrendiğim kadın "Evet Damla sınıfın 10/C bir alt katta en sonda şimdi sınıfına git ilk günden umarım bir aksilik çıkarmazsın" dedi ve "Teşekkürler" dedim şu iki dakikada nefret ettiğim müdüre ve odadan ayrıldım.
İçimden şu daha demin bana 'ilk günden aksilik çıkarmazsın' diyen kadına küfürler yağdırırken yaşadığım şeyin hâlâ şokundaydım ve hala ne olduğunu anlamamıştım. Bana zarar vereceklerdi ve Rüya beni kurtardı ve aynı şeyleri o da yaşamış ama neyi bilmiyordum.
'Bütün aksilikler ilk günü mü bulur.'
Kafamda ki soru işaretleriyle bir alt katta olduğumu fark ederek koridorun sonuna doğru hızla yürüdüm 10/C'yi arıyordum. Ve karşımda koca tabelayı görünce sınıfıma ilerledim. Koridor bomboştu belli ki ders başlamıştı. Kapıya varınca iki kez tıkladım. İçeriden "gel" sesini duyunca içeriye girmek için kapıyı kendime doğru çektim.
Öğretmen bana nazikçe yaklaşarak "Sen yeni öğrenci olmalısın" dediğinde bütün dikkatler üzerimdeydi herkes benimse tek dikkatim hocanın söylediği cümledeydi. Evet manasında kafamı salladığımda hoca tekrar ağzını araladı "Peki o zaman boş yere otur. " dedi. Ben sıralara doğru ilerlerken herkes yanının boş olduğunu gösterircesine yana kaydı. Eski halimden eser yoktu çünkü. eskı halim olsa herkes tarafından dışlanırdım ama artık o eski Damla yoktu herkes tarafından dışlanmayacak dalga geçilmeyecektim çünkü artık değişmiştim. Artık yeni ben' dim.
Diğerkileri es geçip arkada birşeylerle uğraşan bir çocuğun yüzünü bile görmeden yanına geçtim. Çocuk bana yüzünü kaldırıp bakmadı bile. Ders boyunca yüzüme bile bakmadı zil çaldığında
dışarı çıktı. Ben ise kalkmadım bile. Sırama gömülüp kulaklıklarım taktım ve kendimi müziğin kollarına bıraktım. zil çaldığını farkına benim yanımda oturan fakat ismini bilmediğim çocuk ve yanında 2 kişiyle sınıfa girince anladım. Yanıma oturdu ve bana baktı ben kulaklıklarım çıkarıp çantama koyarken "Adın ne? " diye sordu . Cevap vermedim onu takmadan sırada sessizce oturuyordum. Çünkü bu tür erkekler sadece sahip olmak isterlerdi. Bense böyle bir çocuğa aşık olup aşk acısı çekmiştim yıllarca. ilk aşkım Burak. Burak sadece beni aşağalardı başka birşey yapmazdı ben ona deli gibi aşıkken o bana şişmanlığım, dış tellerimle dalga geçerdi ve bu huyunu lanetli değişmem sebep olan okulada yaydı. Bense kendi kendime yemin edip değiştim ve artık o okulda değildim. Dalga geçilmeyecektim. O kadar değişmiştim ki herkes beni istiyordu ama ben onları değil. Herkes onun sevgilisi olmam için peşimde değişmemden itibaren yanımda sürünsede ben bir gün gerçek aşkı bulacağına ve bunların gerçek aşk olmadığına kendimi inandırmıştım.
Aynı soru tekrar yanımda ki çocuğun ağzından çıkarken bu sefer karşılık verdim.
"Adın ne diye sordum?"
"Damla"
"Kuzey" dedi sert çıkan sesiyle ve ardından elini uzattı. Elimle eli değince "tanıştığımıza memnun oldum" dedi. Ve bende sadece yapmacık gülümsedim.
Sağ tarafımdan gelen kağıt koluma çarpınca çaprazımda ki çocuk bana göz kırptı onu hiç takmadan hocaya baktım. Ve kağıdı açtım.
"Çıkışta sinemaya gidelim mi bebek"
İçimde bir sinir oluştu ve sağıma döndüğümde Kuzey kağıda baktığını gördüm. 'Hey sen ne yapıyorsun' bakışı attığımda bakışlarını benden kaçırdı. Kağıdı yırtarak çöpe attım. Ve kimseyi umursamadan derse odaklandım. Ders matematikte ve benim en sevdiğim dersti. Hoca tahtaya bir soru yazmıştı ve ardından beni çağırdı. Bir kaç saniye ne olduğunu anlamaya çalıştım ve tahtaya doğru ilerledim ve hocanın yazdığı soruyu çözdüm. Sırama dönerken bütün herkesin bakışı üzerimdeydi. Fakat Kuzey denen çocuk hariç. Yanına oturduğum fark edince başını sıradan kaldırdı fakat bir kaç saniye sonra tekrar yatırdı. Ders böylece geçerken zil çaldı ve ben hiç bir yeri bilmediğimden ve sabahki olaydan dolayı bir yere kalkmadım.
Ve sınıftan bir kız girip Kuzey'i giderken durdurdu ve birşey dedi. Ne dediğini merak ediyordum. Ve gözleri benim üzerime dikildi. Kuzey bir kaç saniye bana bakmayı kesip yanıma geldi.
"Görev bana düştü"
"Anlamadım"
"Görev bana düştü diyorum"
"Ne diyorsun açık konuşsan"
"Hadi kalk sana okulu gezdireceğim"
"Efendim"
"Okulu gezdireceğim"
Dediğini anladığımda istemsizce yerimden kalktım ve sınıftan çıktık.

KARANLIK ÇOCUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin