2. Bölüm

9.1K 586 37
                                    

Çarpan arabanın şöforü inmeden acıyan yerlerime aldırmadan hızla o tarafa sürünüp kapıyı açıp inen adamın ayakkabılarına baktım. Bakışlarımı zorlukla şofore çevirdiğimde endişeyle bana baktığını gördüm. Gözlerim gözleri ile buluştuğunda kalbimi delil geçen gözlere bir iki saniye bakıp güçlükle fısıldadım bilincim kapanmadan önce.

-"Allah rızası için kurtar beni. Namusum için kurtar" dediğimde ayak sesleri yanıma yaklaşmıştı. Ondan sonra kendimi karanlığa bıraktım.

♣♧♣♧♣♧♣♧♣♧♣♧♣♧♣♧♣♧

Kimsesizlik bedenimi tesiri altına almış, artçı depremlere sebebiyet veriyordu. Her depremin ardında oluşan yıkım beni daha da zora sokuyor ve bir girdabın içinde kayboluyordum. Pusulam ise yönünü kaybetmiş nerede olduğunu bilmeyecek kadar bilinmezlik içerisindeydi.

Herşeyden geriye kalan tek şey ise acıydı. Acı tüm benliğimi ele geçirmiş, odak noktasını bilinmezliğe doğru sürüklüyordu. Ve acı yaşanmışlıkla beraber geleceğimi de etkileyen unsurdu.

Rahat bir yatakta uzanmış olduğumu anlamam fazla uzun sürmedi. Kolumda, başımda ve karnımın sol alt tarafında şiddetli bir ağrı vardı. Elimi kaldırıp başımın üzerine götürecek gücümü bulamıyordum. Gözlerimi açmak için ne kadar çabalasam da bu çabalar boşa çıkıyor ve sinir sistemimi kötü etkiliyordu. Tekrar gözlerimi açma girişiminde bulunuyordum ama gözlerim bana ihanet edercesine kımıldamaya dair bir hareketlenmeb olmuyordu. Beynim o kadar yorgun ki bunların sebebini sorgulayamadan kendimi uykunun en derin yerlerine bıraktım.

Yanımda gelen sesler üzerine hafifçe kıpırdandığımda karnıma giren ağrı
nedeniyle ağzımdan bir inleme kaçtı. Elimi karnıma götürmek istesem de kolum bu emrime uymayıp yerinde kalmaya devam ediyordu. Inlemem yüzünden kesilen sesler hareketsiz kalmam üzerine tekrar konuşmaya başlamışlardı.

Ayırt edebildiğim kadarıyla iki erkek ve bir kadın konuşuyordu odada. Ve anladığım kadarıyla kadın benim hakkımda bilgi veriyordu.

Benim hakkımda bilgi veriyordu!

Ben neredeydim ve bana ne olmuştu en son! Birden aklıma gelen o anlar vücudumu titretmeye başlatmıştı bile. En son o adam bana zorla sahip olmaya çalışıyordu!

Salonun ortasına savrulmuş olan bedenimin üzerine çıkıp o iğrenç dudaklarıyla boynumu öpmesi ve ellerinin arsızca vücudumda dolaştığı an zihnime uyarı veriyordu. Bu anları hatırlamam yetmişti hızla gözlerimi açmaya ve çığlık atmama.

Yatakta yarı doğrulmuş halde başımı ellerimin arasına alıp çığlıklarımın ardı arkası kesilmiyordu. O adamın ellerini hala bacağımda, karnımda ve mahrem yerlerimde hissedebiliyordum. Boynumu öpüşü...

YA RAB! Bu nasıl iğrenç bir durum!

On sekiz yıl boyunca koruduğum namusum gidecekti. Masumluğum, temizliğim kaybolacaktı!

Bana dokunan eller çırpınmamı engellemeye çalışsa da başarılı olamıyordu. Bu bana dokunan o adi adam mıydı yoksa!

-"Bırak beni! Dokunma bana! Namusuma el süremeyeceksin pislik herif!" Diye bağırışım odada yankılanıyor ve tekrar kulaklarıma ulaşıyordu.

Vücudum bir volkan patlaması misali şiddetlenince beni tutmaya çalışan kişi birşeyler söylüyordu ama beynim bunu algılamıyordu. Ellerini yanaklarıma getirip kendisine bakmaya zorlasa da gözlerimi sımsıkı kapatmıştım. Iğrenç adamın yüzünü görmek istemiyordum.

Çırpınmam yüzünden karnım adeta yerinden çıkacak gibi ağrısını arttırmıştı. Umrumda mıydı peki? Kesinlikle değildi!

Sol omzuma baskı yapan bir el daha hissettiğimde daha güçlü çığlıklar atıyordum. Zorla yatağa yatırıldığîmda kapalı olan gözlerimden akan sicim sicim yaşlar yanaklarımı ıslatıyordu. Sol kolumda hafif bir sızı oluştuğunda iğne vurduklarını anlamam uzun sürmedi. Bu adam bana böyle mi sahip olacaktı! Vucudumun yavaş yavaş uyuşmaya başladığını hissettiğimde ağzımdan şu kelimeler döküldü sadece.

BİR İLMEK AŞK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin