"Ebe-- Ne? Neden?"
"Seni kovuyorum." Dedi ve ellerini önünde birleştirip, sahte bir gülümsemeyle sırıttı.
"E ben ne yapacağım?"
"Şu karşındaki adamı görüyor musun? Seni ona sattım."
"Bu ne be ben mal mıyım alım-satım yapıyorsunuz aranızda kendi kafanıza göre."
"Çünkü bu senin ve Şöhretin için daha iyi olacak." Aman Allahım Didim! Fred, bildiğimiz dengesiz Fred benim iyiliğimi mi düşünüyordu?
"Nasıl yani?" Şu anda sorabileceğim En kibar şekilde sordum.
"Bu, Jeff Davis. Dünyaca ünlü olan Teen Wolf dizisinin yapımcısı. Seni dizisi için istedi. Ben de böyle bir güzelliği vermeyeceğimi söylediğimde senin için bana para teklif etti. Baya büyük bir para. Ben de kabul ettim. Bu da senin son maaşın." Dedi ve elime bir zarf verdi. Benim aklımda ise sadece dönen iki düşünce vardı. Teen Wolf.. Teen Wolf.. Teen Wolf.. Dylan O'brien.. Dylan O'brien.. Dylan O'brien..
Anın etkisiyle küçük bir çığlık attım ve Fred'in masasından atlayıp, ona yapıştım.
"Teşekkür ederim Fred. Teşekkür ederim Fred! BEKLE BENİ O'BRİEN!"
>>>>
"Sen şu son evrağı da imzaladıktan sonra eve geçebilirsin. Senin sahnelerin bir bölüm sonra, yani bir hafta sonra başlayacak. O zamana kadar şu senaryoya çalışırsın. 5B'de devreye gireceksin." Dedi ve elime senaryoyu tutuşturdu. Önümdeki son evrağı da okumaya üşendiğim için direk İmzaladım ve kağıdı Jeff'e doğru kaydırdım."Bu senin." Dedi ve bana bir zarf uzattı. Kaşlarımı çattım.
"Bu ne için?"
"İlk maaşın."
"Ben bunu kabul edemem daha emeğimi ortaya koymadım."
"Şu ana kadar bütün oyunculara bunu verdim ve hiçbiri de itiraz etmedi. Ve dediğim gibi, hepsine verdim." Dedi ve Çantama zarfı tıkıştırdı.
"Pekala. Teşekkür ederim ve görüşürüz Jeff."
"Bu arada Teen Wolf 'a başlayacağını henüz sosyal medyada falan paylaşma. Beklenmedik bir anda göreceksin diziye."
"Pekala."
"Görüşmek üzere Marie."
"Peka-- Pardon görüşmek üzere Jeff." Dediğimde güldü. El salladım ve şirketten dışarı çıktım. Bir taksi çevirip eve gittim.