ALINAN KARARLAR

140 26 19
                                    


Sembolik olarak düşünün videoyu iyi seyirler

Herkese merhabalar :)

Ambulans geldiğinde Minam kucağımdaydı. O esnada birden kafası düştü sola doğru, baka kaldım.
Ambulansa aldılar ve doktorlar olumsuz anlamda kafalarını salıyorlardı. Bunlar bir rüya gibi korkunç,kötü bir rüya bir an önce kalkmam gerekiyordu o zaman bu rüyadan. Ambulans kapılarını kapattı. Hayata ilk defa 1:0 yenildim. Minamsız, yeni gördüğüm cocukluğum,umudumu kayıp etim. Yapamam artık burada onun ölümünü görmek, ellerimde can verdiğini bilmek yıktı beni birde cenazesine katılmayı kaldıracak kadar cesaretli değilim. Babamı arayıp burada yapamayacağımı bana başka ceza vermesini isteyeceğim umarım oğlunun bu isteğini gerçekleştirir. Babamdan aldığım izinle tekrar Londra'ya gidiyorum. Güle güle Minam güle güle...

Evrenin ağzından:

Minam'ın kaza haberini Ökmen den duyar duyamaz hastaneye gittim. Ökmenin dediğine göre Minam ölmüş. Minam ölemez buna inanmıyorum. Bu yüzden hastaneye gidiyorum. Taksiyi durdurdum hastaneyi tarif etim. Yolda kafama bir sürü saçma sapan düşünceler meşgul ederken gözyaşlarım eşlik ediyordu. Taksicinin açtığı müzik daha da ağlamama neden oluyordu.

Multimedyayi burada açın dinleyin.

Gözlerim ,gözyaşlarım bana ihanet edercesine ağlıyordu. Biricik arkadaşım,canyoldaşım,hayat kaynağım,dert ortağım... Ölmezsin ölmemelisin lütfen Minam beni bırakma, yapma bana bunu birbirimize verdiğimiz sözü yerine getir. Hani hep söylerdin "Gül anca beraber kanca beraber." derdin. Herkese kızardım bana Gül demeyin sevmiyorum diye bir tek sana kızmazdım. Sen ne kadar kızdığımı bilsen de söylerdin. Beni bu isimle çağırmayı çok sevdiğini söylerdin. Şimdi kızıyorum ama başka bir şey için beni bırakıp gideceksin diye kızıyorum. Hastaneye vardığımızı taksicinin geldik demesiyle ücreti ödeyip çıktım. Hastaneye girer girmez o iğrenç koku burnuma geldi hep nefret etmişimdir bu kokudan. Danışmadaki kıza Minan sordum. Bana doktorunu gösterdi. Hemen yanına gidip umutla durumunu sordum.

Doktorun dediğine göre onlar kaza yerine gittiğinde kalbi durmuş. Minicik yufka yürekli kalbi nasıl dururdu. Devam eti anlatmaya ambulansa almışlar elektro şok (umarım doğru yazmışımdır.) vermişler bir kaç defa sonra tam ümidi kesmişken kalbi atmaya başlamış. Şükürler olsun sana yarabbim. Hemen hastaneye getirmişler ameliyata aldıklarını ameliyatının devam ettiğini söyleyip gitti. Hemen ameliyatın yaptıkları yerin bekleme odalarına doğru gittim gitmemle ikinci şoku yaşama bir oldu. Minam'ın babası Ahmet amca duvara yaslanmış yağlıyordu.
O cani,gaddar,kendini beğenmiş,işkolik adam şimdi çocuk gibi ağlıyordu. Bu kadar seviyordun kızını niye daha önce ufakta olsa bir sevgi gösterisinde bulunmadın. Kız senin gözüne girmek için kendini yıpratı bee. Sana kendini sevdirmek için birinciliği kimseye kaptırmadı. Hep çalıştı neden? Sen birazda olsun sevesin diye hiç sevmedin hep azarladın. Şimdi geçmiş ağlıyorsun, kızın olduğu yeni aklına geldi. Beni görünce gözyaşlarını sildi. Çekip gitti hemen kime üzüleceğimi şaşırdım. Allahım sen şu ameliyatı sağ  sağlim çıkması için yardım et arkadaşıma. Kaç saat oldu bilmiyorum halen ameliyat devam ediliyor. En son dayanamadım oturdum bir sandalyeye gözlerim ağırlaşmaya başladı.

3 saat sonra

Bir şeylerin sesleri gelmeye başladığında uyandım. Kapı açıldı. Doktor çıktı Ahmet amcayla ben hemen doktorun yanına gittik doktor; yakınları siz misiniz? Dedi
Ahmet amca:
Ben babasıyım dedi

Doktor:

Zor bir ameliyatı kaburgalarında kırılma olmuş. Organlarına pek zarar vermemişti. Kafasına aldığı darbeyle beynine kan gitmişti. Hayati tehlikesi var halen biz elimizden geleni yaptık umarım uyanır dedi.

Doktor gittikten sonra Minam' ı çıkardılar. Yoğum bakım ünitesine aldılar. Yüzünde çizikler ve yaralar vardı. O güçlü kız gitmiş yerine başka biri girmiş gibi bir yüz hali vardı. Onu böyle görmek beni çok üzdü, uyandığında bunların hesabını bir bir soracağım.
Ahmet amca doktorun yanına gitti. Baş başa kaldık yine senle hadi uyan artık üzme bizi bu kadar.

Bu gün yine hastaneye gitmek için evden çıktım arada eve uğruyor dershaneye gidiyorum. Dershaneden sonra hemen Minam yanına gidip onu görüyorum. Hastaneden içeri girdiğimde yanlışla biriyle çarpıştım. Son zamanlarda kafam bu denli düşüncelerle doluyken böyle önüme odaklanamıyorum. Çarptım kişinin yüzüne bile bakmadan özür dileyip çekip gittim ama birinin kolumdan tutup çekmesi bir oldu. Yumuşak denilemiyecek kadar serti tutuşu, ani bir şekilde dönmem sonucu saçlarım yüz seksen derece dönüş yaptı benim gibi ve yüzümü kaplaması görüş alanımı kapattı.

Ne yaptığı sanıyorsun sen hem çarpıyorsun hemde özür diliyorsun ama yüzüme bakmadan özür dileyip çekip gidebileceğini mi sanıyorsun dedi.

Ne dediğini zannediyor bu benim derdim başımdan aşkın geçmiş bana yüzüne bakmadığını söylüyor. Bu arada saçlarım halen yüzümü kaplamaktaydı.

Özür diledim ya ne diye bu kadar uzatıyorsun dedim.

Çek şu saçlarını gözünün önünden de bir üstümün haline bak.

Yüzüme düşen saçları kaldırmam la görüş açıma aman allahım bu yeryüzüne inmiş bir erkek afet. Bu genç bakımlı bir surat, pürüzsüz bir ten, uzun boylu, yapılı bir vücut ve daha neler neler. Birinin yüzümde el hareketleri yapması sonucu düşüncelerimden sıyrıldı.

Heyy sana diyorum.dedi.

Ne bağırıyorsun altı üstü yanlışlıkla çarptık bu kadar büyütülecek şey nedir dedim.

Bak bakalım üstüme döktüğün kahve beni ne hale getirdi dedi.

Son anda fark ettim elinde boş bir kupa bardağı üstüne dökülmüş kahve izleri vardı. Farkında olmadan çarptığım için kahvesi üstüne dökülmüştü. Yanaklarım alev aldı resmen hem çarpıyorum böyle yakışıklı birine hemde bağırıyorum. Tam kötekliğim Minam olsaydı dalga geçerdi.

Şeyy özür dilerim ben.. ??

Devamını getiremeden çekip gitti. Kibirli, maymun suratlı, psikopat. Ben baka kaldım resmen arkasından. Bu neydi şimdi aaman yaa böyle salaklar anca beni bulur.

Artık Bazı Şeyleri Sorgulama VaktiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin