Sonunda babamin verdigi adrese yani yeni evime gelmistik ..
Yeni evimin sokagina girdigimizde resmen büyülenmistik .. Nilay da ben de agzimiz bir karis acik evlere,yollara, ilginc mimariye ve tabi güzelliğine hayran kalmistik resmen.. Girdimiz sokak dar ve cok uzundu .. Sagli sollu mustakil evler vardı.. Bu evler oyle guzel bir mimariyle dizilmisti ki yanyana, birinin girisi digerinin dami olabiliyordu bazilarinda .. Evler birbirine cok yakin hatta bitisik denilebilecek duzendeydi .. Bu bolgenin geneline sari tonlari hakimdi .. Konak benzeri, mustakil, sari renk, tas evlerin; fazla yesilligin bulunmamasinin, bitki örtüsünün cogunlukla sari renkli otlar olmasinin payi büyüktü tabi ki .. Bu sokak o kadar hos, o kadar sicak ve o kadar tarihi duruyordu ki hemen kanimiz isinmis, hayran kalmistik Nilay' la..
Kapida oturan, isi bitmis sohbet eden ev kadinlari ve top oynayan cocuklarin arasindan gecerek ve adresi sorarak benim evimin önüne gelebildik ..
Evim (söylemesi bile tuhaf halen) 3 katli, müstakil, minik bahçeli ve tarih kokan bir evdi .. Burayi babamin daha once is gorusmesine geldigi, bizi de getirdigi fakat otel anlasmasi yapilamayinca dost olarak kaldigi bir ailenin yardimiyla bulunmus, tutulmus ve ici döşenmişti .. Iceri girdigimizde kisa bi koridor gectikten sonra kocaman bir salona giriyorduk .. Salonum benim de istegimle otantik bir sekilde dosenmisti .. Esyalarin seciminde, dosenmesinde yine babamin dostu olarak bildigim kisinin emegi vardi .. Dizayn o kişiye aitti yani ama baya zevkli biri oldugunu gordugumde cok sevindim tabi ki .. Zevksiz dosenmis bir evde kim yasamak ister ki, degil mi ama ??
Salonda klasik tarzda krem bir oturma grubu, aci kahve orta sehpa ve yine aci kahve yemek masasi ile sade ama şık, detaysiz, hos bir görüntüydü..
Mutfagim yine krem tonlarnda dolap ve aci kahve 2 kisilik bir masadan oluşuyordu.. Masaa yan bahceye bakan bir pencere onune yerlestirilmisti .. Manzaram L seklindeki bahcemin bir kismi ve orda bulunan yillanmis, koca sögut idi.
İkinci katta yanyana 3 oda vardi .. Bu odalardan birinde cift kisilik bir yatak diğer ikisinde ikiser adet tekli yatak vardi .. Sanirim sehir disindan misafirimin cok gelecegi düşünüldüğünden böyle ikiser kisilik iki ayri oda hazirlanmisti .. Bu iki misafir odasinin ortak cikilabilen bir balkonu vardi .. Oraya ciktigimda sokagimizda dikkatimi ceken sey evimin caprazinda 4 katli yine konak tipli bir otel olduguydu .. Kozanoglu otel ..
Kendim icin çift kisilik yatagin oldugu büyük odayi ayirdigimi soylememe gerek yok sanirim .. Yataklar disinda her odada gardolap komodin gece lambasi gibi detaylar vardi ve tum mobilyalar asagida ki oturma grubuyla uyumlu, krem renk mobilyaydi .. Itiraf ediyorum cok şık döşenmiş bir evdi .. Burada da bir adet banyo ve ebevyn banyosu vardi ..
Üçüncü ve son kat ise aslinda dam olarak tabir edilen alandi ama üzeri tahta cardakla ve sarmasiklarla kapatildigi icin daha cok kis bahcesine benziyordu .. Burada da mini bir hasir oturma grubu, bir hamak salincak karisimi mobilya, hasir gruba ait bir orta sehpa ve bir adet barbekü vardi .. Cok ince düşünülmüş tebrik ettim bu zevkli kisiyi ..
Evi Nilay ile gezdikten, hayran kaldiktan ve bolca yorumlastiktan sonra odalarimiza yerlesmek, valizlerimizi yerlestirmek, üzerimizi degistirmek gibi isleri halledip yemege gitmek icin bir saat sonrasina sozlestik ..
Islerim bittiginde kavurucu sicaktan terlemis ve hizli bir dusa girip cikmistim .. Üzerime ip askili bir tshirt ve cok kisa olmayan volanli siyah penye etegimi giymis siyah converselerimi ayagima gecirmistim .. Aksesuar olarak gözlüğümü taç seklinde kafama takmış ve siyah metal yuzuk setimi parmagima gecirmistim .. Minik cantamida omuzuma attığıma gore artik hazırdim ..
Bir saat sonra salonda Nilay'i beni beklerken buldugumda yol yorgunu ve kurt gibi ac iki yakin arkadastik ..