Gözlerimi henüz açmamış yatakta kıvranıp duruyordum. Alarmın çalışıyla biraz canlanmaya karar verdim. Gözümün tekini hafif ovalayarak açıp saati aradım. Saat tam 07:00 ve benim zorunlu kalkma vaktim. Kalkıp banyoya yöneldim abdest aldıktan sonra ancak ayılabilmiştim. Odaya geri döndüm dolabın kapağını açıp bir gömlek ve bir pantolonu yatağın üzerine attım. Kıyafetleri hızlıca üzerime geçirdikten sonra yatağı yarım yamalak düzeltip kendimi sokağa attım. Merdivenleri ne kadar hızlı indiğime ben bile şaşırmıştım. Derin bir nefes aldım. Ohhh çok güzel bir yaz havası. Hava çok sıcak değildi yakıp kavurmuyordu, güneş tatlı tatlı içini ısıtıyoru insanı. Biraz yürümeye karar verdim hemen evimin yakındaki durak yerine bir sonraki durağa kadar yürüyecektim. Saatime baktım daha vaktim var anlaşılan düşündüğümden hızlı hazırlanmıştım. Adımlarımı hızlandırarak yürümeye devam ederken birinin bana seslendiği duydum.
Hayırlı sabahlar Ebubekir.
Bu Murat benim mahalleden çocukluk arkadaşım, çok severim. Tek hatası okulunu tüm ısrarlarımıza rağmen yarıda bırakıp bizi üzmesi ve kendinin de sonradan pişman olacağı bir işe girmesiydi. Uzun boylu kumral yakışıklı bir çocuktu çevresinde çok kız olduğu söylenebilirdi fakat o kendisini sevdiğine adamış bir adamdı. Kızın ailesi onca ısrarla rağmen kızı vermemekte diretiyordu. Kızın babası pek para göz bir adamdı Murat da bu yüzden okulu bırakıp çalışmaya adamıştıya kendini zaten.
Oo Hayırlı sabahlar kardeşim özledik seni bir gittin gelmedin nerelerdeydin.
Ya sorma işten başımı kaldıramıyorum ki.
Tamam tamam deyip susturdum onu. Bahaneleri sıralamayı boş ver de durağa kadar yürüyeceğim benimle gelir misin? Hem iki muhabbet ederiz ne dersin?
Gülümseyerek kafasını salladı. Hadi gidelim.
...
Üniversiteden içeriye adımı attığımda bir kaç kişi bana çarpıp geçti. Ne oluyoruz demeye kalmadan biri kolumdan tutup beni dışarı çekti. Hocam sakın içeri gireyim demeyin iki gurup arasında kavga çıktı bıçaklar silahlar havada uçuşuyor birden oldu her şey ne olduğunu anlayamadık. Şokun etkisini üstümden atamamış bir şekilde sordum. İçerdeki öğrenciler ne olacak peki? Çıkarmak lazım. Kafasını sallayarak evet haklısınız ama...
Aması yok pekala ben içeri giriyorum sen burda kal. Kim olduğunu çıkaramadığım bana hocam demesinden anladığım kadarıyla bu okulda öğrenci olan çocuğun bir şey daha demesine fırsat vermeden içeri daldım. Sağ taraftaki koridora doğru ilerlerken katın boş olduğunu gördüm. Tahminimce üst katlara dağılmışlar. İçeriye giren polislerden kaçıyor olmalılar diye düşündüm. Duvar kenarlarından yavaş yavasş dersliklerde birileri olup olmadığını bakmaya başladım. İçeriden sesler duyduğum dersliğe doğru yöneldim. İçeri girip bir adım atmıştım ki arkamdan sert bir biçimde kapı çarpıldı. Arkamı dönmeye yeltendiğim anda başımda bir sızı hissettim sert bir şeyle vurulmuştu belli ki ama daha dönüp bakamamıştım bile. Başımı tutarak sinirle arkamı döndüm. Elinde kocaman sopayla duran bir kız. Ellerinin titremesinden onun da korktuğu anlaşılıyordu. Zannımca beni bayıltmak için o hamleyi yapmıştı fakat başarılı olamamıştı. Korkmuş gözlerle bana bakıyordu. Gözler mi dedim bal renginde bir gökyüzü, okyanus. Allahım neler geçiyor böyle aklımdan estağfurullah. Kafamı eğip estağfurullah çekemeye devam ediyordum. Ama onun bunu pek önemsediğini sanmıyorum. Elinde sıkı sıkı kavradığı sopayı bana doğrultarak tiz bir sesle bağırdı.
Çabuk dön arkanı ve yere otur ellerini başının arkasına koy! Ahh bunları filmlerden başka bir yerde gördüğünden şüpheliyim. Bu kızın burda ne işi vardı ki hem de elinde zorlanarak tuttuğu bir sopayla. Ağzımı açacağım sırada sıraların arasından bir inilti duydum. Gözlerim şaşkınlıkla açılırken bir anda ayağa kalkıp sesin geldiği tarafa yöneldim. Bu ani hareketimle arkamdan tiz bir bağırış daha duyuldu. Hey otur dedim sana diyorum!!
Umursamadan sesi arıyordum ki yerde ki kanı gördüm ve daha sonrasında iniltinin sahibi olan kızı. Aman Allahım etraf kan gölü olmuş. Arkamı dönüp adını deli gibi öğrenmek arzusunu zabdetmeye çalıştığım kıza; Arkadaşının durumu kötü görünüyor çıkarmamız lazım diyebildim. O benim arkadaşım değil diye tısladı. Arkadaş mı onu da nerden çıkarmıştım? Aklıma yerde yatan kızı yaralamış olması düşüncesi gelmek istemiyor gibiydi. Peki bu kim?! Sen kimsin?!
Kapının önünde sesler artmıştı sonrasında kapı açıldı ve içeriye bir gurup erkek doluştu. Şaşkınlıkla bakınırken bir şey yapmaya fırsat bulamadan bir sarsıntıya kendimi yerde buldum. Gözlerim kararıyordu sesler uğultuya dönüşüyordu ve göz kapaklarıma olan hakimiyetimi yavaş yavaş kaybediyordum.
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEN SENİ GÖZ KAPAKLARIMDA GİZLEDİM
Genç KurguGüzel seven adamlar ALLAH için severler. ALLAH için sevenler uzaktan severler.