*NO 3*

19.4K 1.1K 119
                                    

MEDYA; Karakterlerin bölüm içindeki halleri

MEDYA; Bölüm içinde geçen şarkı ALL OF ME - JOHN LEGEND

SANEM ;

Herkes dikkatle yüzüme bakıyordu, buna restorandaki meraklılar da dahildi. Bayılmış numarası yapsam yerler mi acaba? Eh Neva, ben de Sanem isem intikamı mı senden çok acı almaz mıyım? Sadece bizim kızlar olsa neyse, tanımadığım insanların içinde düştüğüm şu duruma bak.

''Sanem, suratının aldığı şekiller hiç hoş değil, artık düşünmekten vazgeç ve açıklamanı yap!'' diye fısıldadı beni sırtımdan bıçaklayan Neva.

 Yanımda oturduğu için yüzümü net görüyordu. Aslında şu an haklıydı. Ben düşünürken yüzüm şekilden şekile girer. Neyse, üzerimde hissettiğim meraklı ve cevap bekleyen bakışlarla göz teması kurmak için başımı kaldırdım, kaldırmaz olaydım. 

Yiğit, hariç herkes bana bakıyordu,  o gözlerini dikmiş Sarı'yı süzüyordu. 'Hişt birader sen hayırdır?' dememek, içimde ki serseri ergeni çıkartmamak için duruyorum. Çünkü şu an sıyrılmam gereken bir mevzu var. Bizim masadakiler, restoranttaki müşteriler ve garsonlarda dahil herkes pür dikkat beni izliyor açıklama yapmam için gözümün içine bakıyordu. Yerin dibi olsa da girsem de hiç çıkamasam oradan. 

''Eh,  en baştan anlatayım.'' dedim gülümseyerek. Bir umut yumuşarlar da tebessüm ederler diye ama nerede, hepsi domuz gibi yüzüme bakıyordu.

 Oturduğum yerde dikleşmeye çalıştım,  ben ne davalar atlattım bu bana sinek ısırığı kadar acı verir. Kendime verdiğim bu gaz ile masanın altında bıraktığım özgüvenim koşarak bana geri geldi ve masaya yaklaşırken tam o sırada karşımdaki gözlerinden ateş püskürten Asu ile göz göze geldim ve beş saniye bende kalan o özgüven arkasına bakmadan beni bırakıp gitti. 

Gözlerimi Asu'dan çektim ve masaya bakmaya başladım.  ''Tamam, anlatıyorum böyle kaçarak bir yere varamam.''

''İsabet olur!'' dedi Kılkuyruk Baran dişlerini sıkarak. Benimle beraber herkes ona döndü. Yüzü ip gibi gergindi, dişlerini sıktığı da şişen yanaklarından da anlaşılıyordu. 

Ayy dişlerini sıkarak konuştun, bir de böyle buzdolabı gibi karşımda bana delici bakışlar atıyorsun ya sen, çok korktum ama bak şimdi ben. Öyle mi canım? Sanem bunlardan geri vites yapacak kadın mı be, siner miyim ben bu hareketlerden asla. Gözlerimi ona diktim ve kırpmadan konuşmaya başladım.

''Çok önemli bir davam vardı. Aldatıldığını kanıtlamaya çalışan bir kadının davası. Bir buçuk yıldır uğraşıyoruz. Gece gündüz üzerinde çalıştım ve hala çalışıyorum.'' Baran, buzdolabı gibi yüzüne ek olarak alaycı bir ifade yerleştirdi. Umursamayarak devam ettim. ''Tam bu sefer tamam, kazandık derken kadının kocası bizim bulduğumuz delillere karşı farklı deliller sunuyordu. Yalan olduğunu biliyoruz ama adam o kadar kurnaz ki ortaya çıkaramıyoruz. Bu yüzden bu davaya girmeden önce çok stresli oluyorum. Neyse işte hazırlandım adliyeye yaklaşmıştım ki minik kuşum bozuldu ben de...''

''Minik kuş?'' Yağız kahkaha attı. 

''Komik olan nedir?'' Neva sinirle ona döndü.  ''Arabasının adı minik kuş. Güldüğün şey ne? Söyle biz de gülelim!'' Şimdi masanın üzerinden atlayacak adama. 

''Hiç,'' dedi Yağız elleriyle ağzını kapatarak. Umursamadım, yine Baran'a döndüm. Anacığım adam gözlerini kırpmadan beni izliyor. Ne yapacaksın Sanem, mecbur karşılık vereceksin.

NASIL OLACAK? (Tamamlandı.) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin