Telefonuma birde mesaj atmış. "Çok güzel dans ediyorsun" diye. Sanki ileri gitmeye başladı. Bu aralar nedense bana çok yakın davranıyor. Camdan dışarı izlemek için perdeyi çektim. Lapa lapa kar yağıyordu. Her yer beyaza bürünmüştü. Hemen montumu üstüme geçirdim. "Betül kar yağıyor" dedim. Betül bana şaşkınca baktı. "Gerçekten mi!?" dedi. Montunu üstüne geçirip dışarı çıktı. Okuldan dışarı çıktığımızda her yer buz tabakası olmuştu. Koşarken yere çakıldım. Betül yanıma gelip beni kaldırdı.
"Çağla iyi misin canım?" Dedi. Ona baktım. Gülmeye başladım. Kafamı çarptığım için başım dönüyordu. Ayakta zor duruyordum. Banka oturup dinlendim. Bir çocuk bana bakıp gülüyordu. Onu takmamaya çalışsam da başaramadım. Çocuğun yanına gidip tekme attım. Gözüm kararmıştı. Sinirden ne yaptığımı bilmiyordum. Betül beni tuttu. Geri çekti. Çocuk ağlayarak yanımızdan uzaklaştı. Banka geri oturdum. Üstümü toparladım. Odama çıktım. Üstümü değiştirip yatağa uzandım. Betül biri ile mesajlasıyordu. Rahatsız etmedim. Yatar yatmaz uyuya kaldım.
-ertesi gün-
Sabah olunca hemen kalktım. Betül uyanmış hatta hazırlanmıştı. Ben hemen yüzümü yıkamaya gittim. Odaya geri dönüp aynanın
Karşısına geçtim. Saçlarım korkunç şekilde dağınıktı. Taramak çok zor olucaktı. Tarağı aldım. Yavaş yavaş taramaya başladım. Canımı acıtsam bile derse az kalmıştı. Yarım saat boyunca saçımı taradım. Sonunda saçım dümdüz hale gelmişti. Kıyafetlerimi giyip saçımı düzelttim. Aynaya yeniden bakıp odadan çıktım. Betül arkamdan koşarak geldi. Sınıfa girdik. Öğretmen henüz girmediği için şanslıydık. Hemen sıramıza oturduk. Öğretmen içeri girince herkes kalktı. Elinde sınav kağıtları vardı.
Öğretmen-Evet çocuklar size büyük bir sürprizim var.
Öğrenci-Ne sürprizi öğretmenim?
Öğretmen-Bu gün sizi sözlü yapacağım.
Bütün herkes şaşkınlıkla öğretmene baktı. Elimdeki kalemi fırlatabilirdim sinirden ama matematikten kalmak hiçte iyi olmaz. Öğretmen eline tahta kalemini alıp bir soru yazdı. Soru çok saçmaydı. Doğal olarak kimse parmak kaldırmadı. Eğer kimse parmak kaldırmazsa öğretmen kendisi seçecekti. Mecburen parmak kaldırdım. Öğretmen tahtada ki soruyu silip zihinden sorular sordu. Burak arkamdan cevapları söylemeseydi sınavdan kalabilirdim. Öğretmenin yüzünde kocaman bir tebessüm oluştu. "Afferin Çağla 100 aldın" dedi. Yaren'in sinirden kulaklarından dumanlar çıkıyordu. Yaren kalktı.
-"Öğretmenim bende sözlü olmak istiyorum" dedi.
Öğretmenin soruyu sorunca Burağa döndü. Cevabı söylemesini bekledi. Gözleri doldu. Öğretmen bağırdı.
-"Otur kızım 0 aldın!" dedi.
Yaren kıskançlığından paramparça olmuştu. Gülesim vardı. Hatta şuan kahkaha bile atabilirdim ama 0 almak hiç hoş olmazdı. Burak dünyanın en iyi dostuydu. Arkama döndüm. Sessizce teşekkür ettim. Önüme geri döndüm. Zil çaldı. Betül hemen bana sarıldı.
"Afferin be kankama" dedi. Güldü. Bende güldüm. Bu gün dersler boştu. İsteyen odasına çıkabilirdi. Betül koşarak odaya gitti. Bende peşinden koştum. Odama girdim. Bu gün çok zor bir gündü. Kıyafetimi değiştirdim. Kapı çaldı. Kapıyı açtım. Çağatay karşımda dikilmişti.
Ben- Ne var Çağatay?
Çağatay- Sınavdan 100 aldığın için tebrik etmeye geldim.
Ben- Sağol gerek yok...
(Çikolata kutusunu verdi)
Çağatay- Olsun siz kızlar çikolataya bayılırsınız.
Ben- Teşekürler Çağatay...
(Kapıyı kapadım)
İçinde bir adres yazıyordu. Bir dakika burası çok tanıdık! Yoksa...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampir Okulu
ChickLitSen benim hafızamda var olmuş ezberimsin. Seni görmek bir bakış değil, bir inanış. Vampir Okulu kapıları aralandı. Kalbime hoş geldin davetsiz misafir.