Görevler

659 62 21
                                    

( Medyada ki fotoğraf= Çağatay (Sidharth Malhotra ❤) )
Çağatay'ın umurunda değildi. Bana baktı. Sırıttı. Zil çaldı. Herkes odasına koştu. Ben de Betül'le birlikte odaya gittik. Akşama doğru müdürün yanına gidip dosya alıp teker teker dolduracakmışız. Bunu Çağatay'la yapmak ne kadar kötü olabilir tahmin edin? Betül'le biraz komik videolar izledik. Akşama doğru Çağatay'ın odasına gittim. Kapıyı çaldım. Çağatay kapıyı açtı.

Ben- Farkındaysan akşam oldu... Her neyse gidelim.
Çağatay- Uff peki...
Ben- Uff felan deme. Kendin parmak kaldırdın! Hadi müdürün odasına.

Müdürün odasına geldik. Kapıyı çaldım. Çağatay içeri girdi. Arkasından girdim. Müdür meşgul gibi görünüyordu. Hiç birşey demeden dosyaları gösterdi. Çağatay dosyaları alıp odadan çıktı. Dosyaları elinden kaptım. Öğretmenler odasına doğru hızlı adımlarla yürüdüm. Çağatay yavaş adımlarla odaya girdi. Kapıyı sertçe örttü.

Ben- Oha kırsaydın! Hadi al sen şunları yap ben bunları... Hemen bitsin.
Çağatay- Çok yoruldum... Hiç yapasım yok... Benim yerime sen yapsan sana yarın ben yemek ısmarlarım...
Ben- Çağatay! Ben senin sandığın gibi kızlardan değilim! Saçmalama al şunları!
Çağatay- Tamam... Birşey demedim yaa...

Sıraya oturup dosyalara göz gezdirdi. Ben dosyaların yarısını bitirmiştim. Çağatay'da bitirmiş sayılırdı. Bana baktı. Uykulu gözüküyordu. Yine o dağınık saçları...

Ben- Her an canavar var diye bağırabilirim biliyorsun değil mi?
Çağatay- Evet biliyorum (dedi. Gülümsedi)
Ben- Yardım etmemi istiyor musun?
Çağatay- Tabi ki...

Dosyaları önünden aldım. Dosyaları bitirdiğim de Çağatay'a baktım. Uyuya kalmıştı. Gülmemek için kendimi zor tuttum ama ne yazık ki başaramadım. Çağatay birden uyandı. Bana baktı.

Çağatay- Ne gülüyorsun be! Ödüm patladı...
Ben- Bitirdim hadi müdüre götürelim şunları... Yoruldum.
Çağatay- Hadi gidelim.

Odadan çıktık. Çağatay çok sersem yürüyordu. Arkama döndüm. Kapıya yaslanmış duruyordu. Yanına gittim. Omzuna yavaşça yumruk attım. Elim acıdı!

Çağatay- Ha! Geliyorum ya ne vuruyorsun?
Ben- Uyumasana ya! Geç kalacağız bak!

Müdürün odasına girdik. Müdür gülümsedi. Dosyaları masanın üzerine koyduk. Ben odama doğru yürüdüm. Çağatay kolunu tuttu. Beni kendine çevirdi.

Çağatay- Teşekkürler... Yani dosyalar için (dedi. Gülümsedi)
Ben- Rica ederim... (Dedim. Kolumu çektim)

Odama girdiğimde Betül bana baktı. Güldü.

Betül- Nasıl geçti?
Ben- Nasıl geçebilir? Tabi ki Çağatay'ın dosyalarını ben doldurdum. Çok yoruldum.
Betül- Yaa kıyamam... Gel yat şimdi... Yarın konuşma felan yapılacak ben de ona çalışıyorum...
Ben- Ha... Sen ve Burak konuşma yapıcaksınız. Vay be (Dedim ve güldüm)
Betül- Evet öyle! Gülme yaa hadi uyu sen...

Ben hemen yatağa atladım. Yorganı üzerime çektim.

-Sabah-

Betül beni uyandırdı. Bu gün konuşma olduğunu unutmuşum...

Betül- Hadi Çağla! Konuşma başlamak üzere.
Ben- Tamam tamam bekle hazırlanıyorum.

Lavaboya gidip yüzümü yıkadım. Saçlarımı dağınık topuz yaptım. Üstüme mavi gömlek altıma gökyüzü mavisi tayt giydim. En sevdiğim renk! Betül bana baktı.

Betül- Süpersin kanka yaa...
Ben- Sende öylesin canım (dedim ve gülümsedim)

Odadan çıktık. Betül benden daha hızlı ilerledi. Sınıfa girdi. Ben arkasından yavaşça yürüyordum. Birden yanıma Çağatay geldi.

Çağatay- Bu gün birlikte yemek yemeye ne dersin?
Ben- Saçmalama? Tabi ki hayır işlerim var...
Çağatay- Biraz gezeriz. Biliyorum sende istiyorsun?
Ben- Pekiii... Tamam ama çok kısa kalırım..

Sınıfa girdik. Betül konuşmaya başlamadan önce bana baktı, gülümsedi. Sırama oturdum. Çağatay konuşmayı dinlemiyordu. Telefonuyla uğraşıyordu. Biriyle konuştuğuna eminim... Acaba kim? Aman banane... Betül konuşmasını bitirdi. Yanıma koşarak geldi. Elimi tuttu.

Betül- Nasıldım?
Ben- Mükemmeldin...

Sırama oturdum. Bu gün ders işlenmiyecekti. Sınıftan koşarak çıktım. Betül arkamdan geldi. Çağatay ve Burak'da arkamızdan çıkmışlardı. Odalarına girdiler. Bizde odamıza girdikten sonra biraz dinlendik. Bu gün sakin geçmişti veya karmaşık. Kapı çaldı.
Kapıya yöneldim. Kapıyı yavaşça açtım.

Çağatay- Gitmiyor muyuz?
Ben- Hemen mi?
Çağatay- Böylesi daha iyi olur diye düşündüm...
Ben- Tamam ben hazırlanıyorum...

Kapıyı örttüm. Betül uyuya kalmıştı. Hemen üstüme birşeyler geçirdim. Aynaya baktım. Gayet güzel görünüyordum. Odadan sessizce çıktım. Çağatay dışarda bekliyordu. Aşağı inip yanına gittim. Arabayı çalıştırdı. Arabaya bindik. Arabada hiç konuşmamıştık. Çağatay'da gayet garip görünüyordu. Deniz manzaralı bir yere geldik. Arabadan indim. Bir yere oturduk. Ben etrafı izledim.

Çağatay- Çağla...
Ben- Efendim?
Çağatay- Ben... Seni...

Tam konuşacağı sırada hızlıca bir motor geçti. Ne dediğini bir gram anlamamıştım...

Not: Yeni bölüm 25 vote. Lütfen vote vermeyi unutmayın. Kitabımı arkadaşlarınıza önerirseniz çok mutlu olurum. Sizi çok seviyorum <3

Vampir OkuluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin