All clear... or is it???

129 14 5
                                    

   Oğlan koşuyordu ve beni de peşinden sürüklüyordu.

“N-Ne yapıyorsun?!” Rüzgarın arasında sesimi duyurmak için bağırmıştım.

“Seni kurtarıyorum. Senin beni kurtardığın gibi. Böylece ödeşmiş oluyoruz.”

“Ödeşmek mi?” Omuz silkti. Koşarken yaptığı için ilk başta yaptığı şey anlamsız gelmişti.

“Borçlu kalmayı sevmem.” dedi.

   Kolumu serbest bıraktığında ben de koşmaya başladım. O da tempoma ayak uydurdu.

“Buna kurtarmak mı diyorsun??” dedim.

“Başka bir fikrin varsa duymayı çok isterim.”

Cevap vermedim. Zaten ne diyebilirdim ki??

   Sonunda tükenmiştim.

“Benden bu kadar.” diye nefes nefese yere çöktüm. Oysa oğlan hala zindeydi. Ama bana uyup bir taşa oturdu.

“Şey…” dedi oğlan. “Ben yardımın için te-te… Anladın işte.” Teşekkür etmeye çalışıyordu. Bu tip sözleri pek söylemediği belliydi.

“Yoo, anlamadım.” diyerek anlamazlıktan geldim.

“Ben… Şey…” Derin bir nefes aldı. “Teşekkür ederim.” Sonunda söylemişti. Sırıttım. “Tabi yakalanmasaydın daha iyi olurdu. Şimdi benim başıma kaldın.”

     Odun.

“Hey! Kapının önünde oyalanmasaydın her şey normale dönerdi. Sence saray hayatımdan vazgeçip, ormanda yaşamak ister miyim??”

“Ama ok atmıyor muy-“

“Bu, ormanda yaşamak istediğim anlamına gelmez!”

Bir süre birbirimize kızgın bakışlar attık. Sonra oğlan sırıttı. Kavganın ortasında neden sırıttığına anlamadığım için aklımda 'acaba şizofren yada deli falan mı' diye geçirirken konuştu.

“Ben Daniel.”

“Catherine. Kısaca Cat.”

   Burnumun üstüne küçük bir damla düşünce kafamı geriye atıp havaya baktım. Göz kapağıma da bir damla düşünce emin oldum.

“Yağmur başladı.” diye düşüncelerimi dile getirdi Daniel.

“Of, hayır!!”

“Sorun yok, kalacak bir yer bulmalıyız sadece.”

“Sorun da bu ya! Kalacak bir yerimiz yok! Saraya da dönemem.” Dizlerimi çekip onlara sarıldım. “Babam beni öldürecek.”

“Söylenmeyi bırak ve buraya gel!”Sesi biraz uzaktan geliyordu. Ayağa kalkıp, yere bıraktığım yayımı ve sadağımı aldım. Ardından sese doğru ilerledim.

   “Burası da neresi?” diye sordum.

“Kalacağımız yer.”

Önümüzdeki ağacın yaprakları- yada sarmaşıkları- yerlere değiyordu. Yapraklar o kadar sıktı k, içerisi tam olarak görünmüyordu. Daniel birkaç yaprağı yana çekti ve geçmem için yol açtı. Odun olduğunu bilmesem centilmen olduğunu söyleyebilirdim. İçeri geçtim. İçerisi su almıyordu, ama zaten ıslanabileceğim kadar ıslanmıştım. Saçlarım kafama yapışmıştı.

   Birden ağzımda bir el hissettim. Ve olduğum yerde kaldım. Ani bir dürtüyle o elden kurtulmaya çalıştım.

“Şşş.” diye fısıldadı Daniel kulağıma. Sıcak nefesini ensemde hissedebiliyordum.

   O sırada ağacın biraz ilerisindeki iki gölgeyi fark ettim. Yaprakları çok az aralayıp izlemeye başladım. Daniel’in eli hala ağzımın üstündeydi.

“Hadi Max, yağmur başladı. Geri dönelim.” dedi sağdaki adam.

“Krala ne demeyi düşünüyorsun?” dedi Max.

“Bulamadığımızı söyleriz.”

“Sonra da kellelerimiz gider.”

Babam bu kadar acımasız değildi. Birilerini bulamadı diye kellelerini kesmezdi. Aslında… Aradıkları bizdik. Yani belki de mümkündü.

“Şurada bir yerde yağmurun dinmesini bekleyebiliriz.”dedi ‘Max olmayan adam’ ve buraya yaklaştı Nefesimi tuttum.

“Boşver Jack. Kim bilir ne tür hayvanlar yaşıyordur orada.”

“Şuna böceklerden korkuyorum desene. Hahaha.”

“Haha! Çok komik! En yakın çiftlik evi nerde.”

“Immm 1 mil ötede.”

“İyi yürürüz.”

Jack omuz silkti. Ağaçtan uzaklaştı. Tutmuş olduğum nefesimi bıraktım. Daniel’in eli yüzünden biraz boğuk çıktı.

“Bunu duydun mu?” dedi Max.

“İçeride bir şey var.” Jack tekrar yaklaşmaya başladı. Daniel boğuk bir hırıltı çıkarınca adam geriye sıçradı.

“Hadi Max, gidelim buradan bir an önce.” dedi ve hızlı adımlarla uzaklaştılar.

  Daniel’in eli hala ağzımın üstündeydi. Başımı arkaya atarak ona baktım. Benden uzun olduğu için bu şekildeyken gözlerine bakabiliyordum. Ne olduğunu soran gözlerle ona baktım. Gözlerini kırpıştırıp derin bir nefes aldı. Sonunda elini çekmişti. Dudağımı ısırarak etrafıma baktım. Tehlike geçmişti, ama yarın ne olacağı hakkında en ufak bir fikrim yoktu tabi. 

****************************

Selammm :D Bölümleri paylaşma aralığım uzun oluyor, biliyorum, ve bunun için çok üzgünüm. Ama biliyorsunuz SBS açıklandı ve benim de lise seçmem gerekiyor. Bu yüzden lise lise geziyorum ve yeni bölüm yükleyemiyorum. Bir sonraki bölümü daha erken koymaya çalışırım, sizi seviyorum :*****

Betrayal (İhanet) ~ASKIDA~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin