Don't let me go

53 3 3
                                    

 Gözlerim büyüdü. 

"Dur, Cat.  Ani bir tepki vermeden önce bir düşün. Seni başka nereye götürebilirdim ki?"

"Ah, bir bakalım." Elimi çeneme koyarak düşünüyormuş gibi yaptım. "Birilerinin beni öldürmek istemiyeceği bir yere mesela."

 "Kimse seni öldürmeyecek, Catherine."

"Senin kafan mı iyi? Direnişçilerin tamamı beni gördükleri yerde öldürmek ister."

"Ben de bir direnişçiyim. Ve seni öldürmek istemiyorum."

"Çünkü hayatını kurtardım!"

Cevap vermedi.

"Eminim beni başka bir yerde, başka bir zamanda görseydin hemen saldırırdın."

"Hayır, ben..."

Duraksadı. Ben de fırsat bilip hemen sözünü kestim.

"Daha fazla inkar etmene gerek yok. Ben gidiyorum! Henüz ölmeye hevesli değilim."

"Cat-" Kollarımdan tutarak gitmemi engelledi.

"Bırak beni!"

"Hayır!" Sesini yükseltmişti.

"Senin bana bağırmaya hakkın yok! Beni öldürmek isteyenlerle dolu bir yere gitmeyi reddediyorum! Bu resmen intihar!"

"Kafanı topla ve düşün, Cath. Başka nereye gidebilirsin ki?"

"Orası dışında herhangi bir yere. Belki saraya."

"Seni orada da öldürürler."

"Belki. Ama kesin değil. Babamın kim olduğunu unutuyorsun! Benim aklımı çeldiğini söylerim."

Gözlerimin içine bakmakla yetindi. O gözlerin karşısında uzun süre dayanabileceğimi sanmıyordum, bu yüzden gözlerimi kaçırdım.

"Neyse," diyerek elimi salladım. "Ben gidiyorum. Sana direnişçilerle mutlu bir hayat dilerim. Bir daha seni görmek istemiyorum." Kollarının arasından sıyrıldım.

Söyleyebileceği başka bir şey yoktu. Daha fazla konuşmadı da zaten. Son kez bir şey diyecekmiş gibi görünen yüzüne bakıp, bir daha arkama bakmamak üzere ağaçlara doğru yürümeye başladım.

**********************************************

YB'nin daha erken de gelebileceğini söylemiştiim :D Sanırım bu hikayeyi artık kimse okumuyor :( Ve okuma sayısını nasıl eski haline getirebilirim bilmiyorum *-* Neyse, şimdilik daha önce okuyanları bulayım .-.

Betrayal (İhanet) ~ASKIDA~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin