8.bölüm

25.3K 1.1K 183
                                    


Telefonu kapıyıp çantama koydum bi sürek boş boş tahtaya bakındım yüzümü elimle kapatmışken bi anda kapı açıldı sanırım Hoca gelmişti artık Elimi çekince sınıfın kapısında Yan komuşumuz olan Berk dikiliyodu. Bunun burda ne işi vardı sanki hayatın bir şakası gibiydi, heryerden çıkıyodu  Utku bu duruma sevinmiceği kesindi.
   

*********************

Berkle göz göze geldiğimizde bana göz kırpıp arkamdaki sıraya oturdu, bu çocuk gerçekten şizofren falandı utku ile aralarındaki sorun her neyse umarım bana yansımazdı Utku başlıca sorunlarım arasındayken berkle uğraşamıcaktım, ayağa kalkıp etrafa bakındım herkes kendi alemindeydi arkamı dönüp berke baktığımda bana bakıp gülüyodu.
"Umarım bu bir tesadüftür yoksa bana bi kastın olucağını düşünücem"
"Aslında tesadüf ama sen  buna inanmıcaksın o yüzden neye inanmak istiyosan inan"
"Haklısın inanmıcam"
"Bakıyorumda utku aklını baya bi karıştırmış daha neler anlattı sana mesela benim kötü bir vampir olduğumuda anlattımı"
"Ne saçmalıyosun sen ya hiç birsey anlatmadı uzak dur utkudan mümkünse okulda benimle muhattap olma" cümlemi bitirip söz hakkı vermeden sınıftan çıktım.
Zil çalana kadar Utku'nun sınıfının önünde bekledim, zil çalar çalmaz sınıfına girdim hoca eşyalarını topluyodu bi yandan bana bakıyodu diğer öğrenciler ise kimisi arkadaşının yanında kimisi sıranın üzerindeki kitaplarını çantasına koyuyodu gözüm sonunda utkuyu bulmuştu bana burda ne işin var bakışları attıyodu.
"Noldu ada hasretime bir ders bile dayanamadın mı?"
"Uf İki dakika düzgün konuş, ders boştu ve 40 dakika o berkle aynı oksijeni alamam" bi anda yanımdan geçip sınıftan çıktı kesin berk'in yanına gidiyordu.
"Ya utku nereye gidiyosun, tamam saçma bir soru berk'in yanına ama gerek yok tesadüfmüş ben pek inanmadım ama olsun sonuçta nolabilirki"
"Ne tesadüfü başlarım tesadüfüne"
"Ya tamam bırak zaten ilk günümüz bok gibi gidiyo eve gidelim"
Beni dinlemeden sınıfa doğru ilerliyodu, bi anda arkasına döndü
"Sen gelme burda bekle" bu neydi şimdi-.-

Utku'dan
Bu berk fazla olmaya başlamıştı derstte tuaf kan kokuları demek buydu güzel gizlenmişti, Ada'nın dediklerini dinlemeden sınıfına girdim köşede oturuyodu beni görünce hemen ayağa kalktı.
"Ooo Utku bey hoşgeldiniz biraz geçiktin sanki"
"Sana ondan uzak dur dedim şerefsiz"
"Durmadım işte napıcaksın"
"Hadi ama okulda seninle kavga etmicem beni zorlama"
"Ne o yoksa kanımımı emersin"
"Sesiz ol lan okuldayız"
"Merak etme Ada duymaz"
"Ondan uzak durucaksın sınıfını değiştireceksinsin"
"Sence seni dinlcekmiyim" bu lafına aşırı sinirlenmiştim onu burda öldürebilirdim, eminim gözlerim hırstan kırmızıya dönüşmüştü.
"Hadi utku bana o sivri dişlerini göster... korkut hadi beni."
"Pis kanınla dişlerimi kirletemem." dedim ve arkamı dönerek kapıya ilerledimvona doğru döndüm ve  "birdahakine seni rahat öldürebileceğim bir yer seç kendine.  ozaman kanını emicem senin son damlasına kadar, bedeni ni kurtlara atıcam"
"Kolay ölümü tercih ederim... Hançeri saplarsın olur biter"
"Söz ellerimle öldürücem seni"
Ada'dan
Utku burda bekle dediğinden beri sınıfın gerisinde bekliyodum, ne konuştuklarını merak etsemde bu sefer söz dinlicektim kendi kendime düşünürken sınıfın kapısı açıldı, ilk önce utku çıktı ve ardından da berk kavga etmemişlerdi ikisinde de iz yoktu buna sevindim yani aslında kavga çıkmadığı için ve utku'ya bişey olmadığı için yoksa berk umrumda bile değil.hemen koşarak utku'nun yanına gittim .
"Ee ne konuştunuz" dedim masum bir bakış atarak zaten gerilmişti bide ben germiyim.
"Önemli birşey değil... Zaten önemli biride değil hadi dersleri siktir et okuldan çıkalım"
"Aa gerçektenmi yani bana uyarda sende pek okulu asıcak bir tip yok"
"Okulun son haftası zaten derslerde boktan, hem baban dün annemle konuşurken duydum bu hafta sonu uludağa gidicekmişiz daha erken gideriz böylelikle"
"Çok sevindim." sevinmiştim hem doğum günüm yaklaşıyodu hemde utku ile beraber ilk tatilim olucaktı eskiden yapayanız olurdu tatillerim babam kahve ve gazete ile geçirirdi bende sıkıntıdan geberirdim en azından bu kış eğlenceli olucaktı.
"Sevindiğine sevindim."

Bi yandan konuşup bi yandan okulun bahçesine ilerliyoduk, Araba'nın önüne geldiğimizde Utku'nun açmasını bekledim. Açınca direk bindim utkuda zaman kaybetmeden sürücü koltuğuna geçti.
"Eve mi geçiyoruz"
"Nereye gidelim"
"Alışveriş desem-" cümlemi bitirmeden sözümü kesti.
"Daha iyi bi yer seçsen orası gerçekten çok sıkıcı"
"Hmmm... Buldumm"
"Lütfen saçma yerler olmasın"
"Of kes sesini haspam sensin saçma, gidiceğimiz yer çok kutsal bir yer."

*********"********************

"Ada, kutsal yer dediğin sahil kenarı"
"Ne var canım insanın canı sıkılınca her zaman gelebileceği bir yer özellikle burda herşey bedava, mesela hayal kurmak bedava, temiz hava bedava , kafa dinlemek bedava"
"Sen bunlar için buraya mı geliyosun"
"Genelikle evet,  sen rahatlamak istediğinde nereye gidersin?"
"Ormanlık, oraya giderim bende "
"Oha! Orda ne işin var"
"Zamanı gelince anlarsın ileride belki birlikte gideriz"
"Neden olmasın, olur tabi de benden sakladığın bir şeymi var "
"Saklamak demiyelimde SIRLAR diyelim. İnsan güvendiği kişiye sır verir ve ben henüz san güvenmiyorum"
"Çok iyi sır saklarım. gerçekten sana böyle düşündürdüysem üzgünüm bana güvenmen için napabilirim"
"Hayır hayır üzülmene gerek yok. Sadece benim sırlarım senin korkucağın türdeler"
"Peki sen ne zaman güvenirsen her zaman yanında olucam." güven verircesine gülümsedim ve tuaf kavgalarımızı unutup başımı omzuna yasladım.
"Doğum gününde nasıl bir hediye istersin bücür"
"Hala aramızda 1 yaş olduğunu unutuyosunn, ama sen ne istersen onu all... Hatta almasanda olur sen yanımda ol bunu dediğime ben bile şaşırsamda sevdiklerimin yanımda olması en güzel hediye"
"Yani beni seviyosun. Benden nefret ettiğini düşünmedim değil"
"İki dakika ciddi olsan olmuyomu"
"Tamam tamam bende seni seviyorum... Kardeş olarak" bir an heycanlanmıştım o son cümlesini söylemeden önce.
"Bizden çok iyi abi kardeş oldu"

Koluna sarıldım ve birlikte güneşin batışını izledik. Hava soğuk olduğundan dışarı çıkmamıştık arabanın içinde ben onun omzunda oda benim başımın üstünde yatıyodu. Dısardan bakıldığında mutlu bir çift gibi görünsekte, o beni kardeşi gibi göruyodu sanırım buna üzülmüştüm. Aklıma bi anda Ece geldi sabahtan beri hiç arayıp sormuyodum gerçi telefonu en son Utku ile mesajlaşmak için kullanmıştım hemen başımı kaldırım cantama uzadım içinden telefonu çıkardım ve gelen mesajlara tıkladım başımı utkunun omzundan çekince bu sefer o benim omzuma yatmıştı ve benim telefonda naptığımı izliyodu ara sıra bende onu.

Gönderen: Ece
Sabahtan beri seni arıyorum ada neden cevap vermiyosun okulda da bulamadım seni nerelerdeydin.

Bi  kac tane daha böyle mesaj atmıştı.

Gönderilen:
Kusura bakma kanka acil işim cıktı ilk dersten cıkmak zorunda kaldım biz utku ile 2. Döneme kadar okulda olmıcaz zaten son hafta daha sonra görüşürüz.

Kısa kısa ve acele bir mesaj yazıp gönderdim telefonu eski yerine çantama koyup kaldığım yerden devam ettim omzumda yatan utkuya baktım, hava kızıl rengini almaya başlamıştı bile  bu güzel manzara karşısında uyku basmıştı ve ayrıca canım aşırı derece de sıkılmıştı sanırım Utku'nun şaçları can sıkıntımı gidermek için güzel bir fırsat olabilir. "Saçlarınla oynayabilirmiyim?"
"Oyna" kısa ve net bir cevapla sessizliği devam ettirdi bende yumuşak saçları ile oynamaya başladım bir süre sonra gözlerim kendiliğinden kapandı ağır çekimmiş gibi elim utku'nun göğüsüne düştü. Yavaşca omzumdan kalkıp koltuğa yaslandı ve elimi tutarak kendine çekti sonra kucağına otutturdu yüzüm boynuna denk gelicek şekilde başımı yaslamıştım o güzel parfüm kokusu ile tamamen uykuya dalmıştım. Son duyduğum şey ise.

"İyi geceler prenses rüyanda beni gör".

VAMPİR ÜVEY ABİM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin