Üzülecek bir şey yok güzelim

46 7 0
                                    

Sabah saçlarımı okşayan bir eli hissetmemle uyandım. Bu Zeynep'ti. Aslında ona kızmıştım. Bana Açelya'dan bahsetmemişti. Bende o sırnaşık koalaya hazırlıksız yakalanmıştım.

''Günaydın piremseeees ''dedi neşeli bir sesle sonra yanaklarımı 'tükürüklü tükürüklü ' öptü. Iykkk.

''Sana da.'' dedim ve pikemi ayaklarımla topaklayarak dolabın yanına fırlattım.Saçımı dağınık bir şekilde topuz yapıp banyoya yöneldim.

''Ya bebeğim bana niye soğuk davranıyorsun ? Tamam sana Açelya'yı söylemeliydim. Özür dilerim.'' dedi ve masum masum baktı.

Yüzümü kurularken konuştum. ''Bana niye söyleyeceksin ki? Gökhan'dan banane.''

''Yapma Asya. Sana olan ilgisini görmemek mümkün mü ? Sende hoşlanıyo gibisin de neyse .''

Havluyu kafasına fırlattım.

''Saçmalama olacak şey değil. Ki biz arkadaşız. Açelya'da gelmiş mutluluklar işte. Tekrar başlarlar.''

''Of Asya pardon ama bazen salak olduğunu düşünüyorum. Gökhan onu sevseydi senin peşinden gelir miydi ? Açelya tam elini tutacakken elini çekti. Bir şey demeden arkandan geldi.''

'' Peki hala sevmediğini farzedelim. Neden ayrıldılar ? ''

''Uzun hikaye canım. Şimdi güzelce kahvaltı edelim. Sonra konuşuruz bu arada beni nasıl orada bıraktığını da konuşacağız. '' dedi imalı bir şekilde.

Gülümsedi ,bende gülümsedim. Tek sırdaşım, dostum, herşeyimdi Zeynep. Sıkıca sarıldım ona.

***

''Rüzgar sence yerler mi bu numarayı? ''

''Zeynep başka çaremiz mi var ? Kaç aydır Gökhan konuşmaya çalışıyor, Asya yüzüne bakmıyor. Sende biliyorsun Açelya hazır dedesinin vefatı için gitmişken bu fırsattan yararlanalım. Sömestrda barıştıralım , çok uzadı bu küslük.''

''Aynen de bence o çiyan birini buldu oradan. Baksana gelmedi daha. Dedesi öleli 2 ay oluyor. Acaba Gökhan'ı arıyor mu ? ''

'' Sanmam , arasa da Gökhan karşılık vermiyordur. Hiç görmedim ya da anlatmadı. ''

''Rüzgar o zaman sen Gökhan'ı bul Asya bende.''

''Tamamdır ikiz.''

***


''Ya şu Uludağ'a gidelim işte. Hem kaç gündür ders çalışıyoruz bize de tatil olur. ''

''Ya Zeynep sınava ne kadar az kaldı farkında mısın ? Ne gezmesi ? Hem Gökhan gelir zaten gelmem ben. '' dedim test kitabımın sayfalarını çevirirken.

''Ya sanki çalışman gerekiyor . Özel üniversiteye gideceksin işte. Zaten çalıştık kaç gündür. Bir haftalık tatilden bir şey olmaz. Hem Gökhan gelmez.''

''Özel diye sonlarda mı gireyim ? Hem annemle babam izin vermez.''

''Ben onlardan izin aldım. Sen de tamam de. Noluuuur.''

''Off tamam Zeynep, gideriz. ''

***

''Gökhan hadi oğlum. Gidelim işte. Zeynep'le yalnız gitmeyeyim. Başımın etini yer orada. Tutturdu konser varmış gidelim diye . Bana kalsa gitmem ,babam işte. Kırmadı Zeynep'i. ''

'' Asya gelir. Ben gelirsem rahatsız olur , dönmek ister. Gelmeyeyim ben. ''

'' Oğlum gelmez. Ders çalışıyor kaç gündür. Derslerden başını kaldırmıyor gelmez merak etme.''

''Kendini yoruyor mu ? Uykusunu tam alıyor mu ?''

''Endişelenme, Zeynep çok ders çalıştığında zorla uyutuyor onu. Geliyorsun değil mi?''

''Tamam gelirim.''

***

-Gökhan'ın ağzından-

Asya sınıfta test çözerken onu izledim. Okurken çıkan gamzesi, arada bir gözünün önüne düşen perçemini düzeltişi , gözleri , elleri, bakışları en çokta hüznü...

Ah Asya beni güzelce bir dinlesen anlayacaksın bitmiş bir şey olduğunu. Anlayacaksın seni nasıl sevdiğimi. Üzülecek bir şey yok ki güzelim ,seni üzecek bir şeyin olmasına da izin vermem zaten.










SENSİZLİKTE KAYBOLURKEN (Düzenleniyor.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin