''Bana hiç bir şey açıklamak zorunda değilsin!''
''Asya beni bir kez olsun dinle. Hak vereceksin eminim , lütfen ''dedi yalvarırcasına.
Niye hala buradayım? Neden gidemiyorum yanından ? Gözlerim dolmuştu, Gökhan'ı başkasıyla düşünmek istemiyordum. Bu hissettiğim neydi? Kalbimdeki sızı tarif edilemezdi , hiç böyle olmamıştım. Kimseye böyle alışmamış, bağlanmamıştım.
''Gökhan söyleyeceklerin beni daha çok yaralayacak. Açelya'nın yanına dön . ''
''Asya , iki dakika konuşayım. Sonra hâlâ gitmemi istersen giderim. ''
''Tamam, dinliyorum.'' dedim. Gözümden akacak olan yaşı geri göndermek istercesine başımı yukarı doğru kaldırdım . Derin bir nefes aldım ve gözlerine baktım.
Gözleri dolmuştu. Bu çocuk neden böyle duygusaldı ? Düşüncelerimden sıyrılıp açıklayacaklarından korksamda konuşmasını sabırsızlıkla bekliyordum.
''Bak Asya, biz Açelya'yla yani , nasıl söyleyeyim, çok önceden..''
''Tamam ,sus.'' dedim ama susmadı.
'' Asya çok önceden sevgiliydik, evet ama benim için bitti. Zaten kısa sürelik bir şeydi. Hatta Zeynep'le Rüzgar'da tanıyor onu. Yazın İzmir'deyken tanıştım Açelya'yla. Plajda Rüzgar, Zeynep , ben gezerken onlar kum sahada voleybol oynuyordu. Tekrar dönüp bakmamıştım bile. Gelip biri elimdeki suyu aldı ve içti. Dönüp ters ters baktığımda onu gördüm. Aşk mıydı ? bence değildi. '' duraksadı ve ''Şimdi daha iyi anlıyorum onunla yaşadığımın aşk olmadığını.'' dedi.
Buradan bana mesaj mı vermek istedi, anlamadım. Yok ya, neden mesaj vermek istesin her şey ortada işte. Tanışmışlar bir şekilde. Bir şekilde deyip geçemezdim. Gökhan'ın suyunu içmiş ya, boğazında kalsaydı sıska.
''Yani ? '' dedim.
''Yani, eski bir olay. Şimdi en ufak bir şey hissetmiyorum. ''
''Konuşman bittiyse gidiyorum'' tam ilerlerken geri döndüm. ''Ha bu arada beni korumaya çalıştığın için teşekkür ederim ama ben kendimi koruyabilirim. Neyse Açelya seni bekliyordur. Git.'' dedim eve doğru ilerledim.
'' Asya, gitme.''
Bunu söylediğinde içim sızlamıştı. Bende onu yalnız bırakmak istemiyordum. Aslında şuan surat yapıp gidecek hiç bir şeyim yoktu ortada, ama yaşanmışlık vardı. Ki o kız Gökhan'a sarıldı. Gökhan bir tepki verdi mi ? Hayır. Peki o kız beni sorduğun da bir şey diyebildi mi ? Hayır. O zaman gitmeliydim.
Arkamı dönmeden içeri girdim. Kapıyı sertçe kapattım ve koşarak merdivenlerden çıktım. Babam çalışma odasındaydı , kapısı aralıktı. Beni görünce ayaklandı.
'' Asya'cımm?''
Artık gözyaşlarımı serbest bırakmıştım.
''Ne oldu ? '' dedi endişeli bir şekilde.
'' Baba ne olur sonra konuşalım. Şimdi yalnız kalayım, iyiyim merak etme. ''
'' Asya seni kim böyle üzdüyse hesabını soracağım. Seni sık boğaz edemem güzel kızım bir ay sonra 18 yaşındasın, ama konuşmak istersen çalışma odasındayım. Annenle seni çok sevdiğimizi unutma.'' dedi ve alnıma bir öpücük kondurdu.
İçeri girdiğimde üstümü değiştirmeden kendimi yatağa attım. Gözlerimi kapattığımda bir Gökhan'ın yüzü , bir Açelya'nın yüzü geliyordu.
Göz kapaklarım ağırlaşmıştı, daha fazla dayanamayıp kendimi uykunun kollarına bıraktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENSİZLİKTE KAYBOLURKEN (Düzenleniyor.)
Romans"Giderken tek bir şey çıkmadı ağzından. Şimdi karşıma geçip nasıl hala beni sevdiğini söyleyebilirsin ? " Öncelikle 1 yıldır wattpad okuyucusuyum. Ama kitap yazma fikri şu 1 haftada ortaya çıktı. Bu kitap ayrı kalmak zorunda olan iki insanın birbiri...