Hediye Paketi

1.2K 31 14
                                    

             Zorluklarla dolu bir dönem bitmişti. Artık sabah alarm sesiyle uyanmak yoktu.

            Bu sabahki alarm sondu diye düşünerek yatağımdan kalktım. Karneler dağıtıldıktan hemen sonra uçağımıza bineceğimiz için rahat ve şık bir şeyler seçmeliydim. Dolabın altını üstünü getirdikten sonra kot dar paça pantolonum ve yaka kısmında siyah üzerine beyaz benekli papyonu olan çizgili gömleğimde karar kıldım. Kıyafetlerimi yatağın üzerinde bırakıp odamdaki banyoya duş almak için girdim.

            Duştan çıktığımda saat 8 'e geliyordu. Hemen saçlarımı kuruttum ve  üstümü giyinmeye başladım. Geç kalmamak için saçımı yandan salaş bir örgü yaptım. Pembe kurdeleli tokayla bağlayarak son dokunuşumu yapmış oldum. Pembe valizimin yanındaki çantaya kulaklığımı ve telefonumu da koyunca tüm işlerimi tamamlamış oldum. Valizimi ve çantamı alıp odadan çıktım. Valizi kapının yanına bırakıp kahvaltı masasına doğru ilerledim. Annem Hülya teyzem ve Oğuzhan eniştem beni bekliyorlardı. Yanlarına gidip hepsine günaydın öpücüklerini verdikten sonra kahvaltımı yapmaya başladım.

       " istersen seni okula bırakayım Yağmur " dedi eniştem. Gerçekten bu valizle otobüse binmek istemiyordum. Bu yüzden eniştemin bu soruyu sormasını bekliyormuş gibi hemen " Çok isterim enişte. Tabi sen işe geç kalmayacaksan " dedim. Teyzem ve eniştem zenginlerdi. Yani eniştemin kendi şirketine geç kalsa da hesap vereceği kimse yoktu. Kibarlık olsun diye sormuştum.

       " sorun değil tatlım. Sen işlerimden daha önemlisin " dedi. Babamın yokluğunu unutturmaya çalışıyordu. Zaten daha kendilerinin çocukları olmadığı için beni kendi kızları gibi severlerdi. Bunları aklımdan geçirirken enişteme sımsıcak bir tebessüm gönderdim ve kahvaltıma kaldığım yerden devam ettim.

       Birden yükselen Shawn Mendes - stitches müziğiyle çantamın içinden telefonumu çıkardım. ( Stitches abimin çok sevdiği bir parçaydı. Onun için abim beni aradığında bu parça çalıyordu. ) Telefonda kabul et tuşunu kaydırdıktan sonra abimle konuşmaya başladım.

        Abim " Prenses Uludağ'dan her dakika bildirim istiyorum. Zaten çok güvendiğim bir dostum da gidiyormuş ona söyledim senin yanından ayrılmayacak " dedi bir iki saniye güldükten sonra " çocuğun tatilini zehir etme yeter " diye devam etti.

         " Vallahi söz veremem abicim " dedim sinsi bir şekilde gülerken. " Abi yalnız lafa tutuyorsun geç kalıyorum. Öptüm seni by " diyerek sonlandırdım abimle olan konuşmamı.  Daha sonra enişteme dönüp " Aaa enişte valla sana göbişli enişte diyeceğim ama dememi istemiyorsan hadi gidelim " dedim.

            Eniştem gülümsedikten sonra " kalk bakalım yağmur hanım. GÖBİŞLİ enişten arabayı hazırlayana kadar son işlerini hallet " dedi göbişli kelimesine ayrı vurgu yapıp yanağımdan makas alırken.

            Eniştemin arkasından " peki göbişli eniştecim " dedim. Otuz iki diş sırıtıyordum. Son işlerim olarak annemi ve teyzemi öptükten sonra asansörü çağırdım. Son anda çantamı unuttuğumu farkedip zile bastım. Annem kapıyı sen hala gitmedin mi bakışıyla açarken kapının yanına bıraktığım çantamı aldım ve anneme öpücük gönderip asansöre bindim.

            Apartmanın kapısını açtığımda eniştemin arabada oturup beni beklediğini gördüm. Siyah minivanın yanına gidip kapısını açtım ve ön koltuğa oturdum. Yol  boyunca eniştemin kendine dikkat et nutuklarını dinledim. Okulun önüne gelince enişteme teşekkür edip okulun kapısından içeri girdim.

Yağmur BulutuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin