Yağmur Bulutu

Panda - Bambu

      Bu bölümü 2 gün önce doğum günü olan biricik spn girl iremyc_ e ithaf ediyorum. Tekrar doğum günün kutlu olsun Canım ❤️

        Muhteşem bir gece geçiriyordum. Bulut'un dolaylı yollardan beni sevdiğini söylemesi , dans etmemiz ve gözlerindeki duygu değişimleri. Hepsi rüya gibiydi , gerçek olamayacak türdendi.

       Çok fazla mutluluk bana iyi gelmemişti ya da iyi gelmişti gelmesine de aşk denizimizde boğulmasından , sürüklenmesinden korkuyordum. Onu sonsuza kadar kaybetmekten bir köpek balığına yem olmasından...

        " Ne düşünüyorsun " diyerek düşüncelerimden kurtulup Bulut'un bana bakmasını sağladım. Kahverenginin en özel tonuna bakarken " Pandaları " cevabını aldım.

       " Hmmm. Neden pandalar ? " dedim.

      " senin gibiler çünkü. Onlar gibi çok tatlısın ayrıca siyahı da beyazı da aynı anda kendinde barındırabiliyorsun. "

     "  o Zaman sen de benim bambumsun "

     " Ne alaka su damlası "

     " sen hiç belgesel izlemez misin kalas ayım ?! Pandalar sadece bambu yerler ve bu temel ihtiyaçlarını bir tek bambu ormanlarında gerçekleştirirler. Bir de buradan başka hiçbir yerde yaşayamazlar. "

         Gözlerini kırpmadan ağzımdan çıkan her kelimeyi özenle dinliyordu. Bu şapşal haliyle asıl o pandalara benziyordu.

        " işte sen bu yüzden bambumsun. Sen yoksan ben de yokum , varsan varım Çakıl Taşım. "

        " kendine haksızlık etme mavi. Sen olmasan benim ne değerim olacak ? "

        Tüm iltifatlarıma karşılık ego kasmaması garibime gitmişti. Sanırım ben ona her şeyiyle aşıktım. Kötü veya iyi ; çirkin veya güzel. Ben onu Bulut Egemen olduğu için seviyordum.

       İçimdeki korkular ise bana aşıktı galiba. Hiçbir zaman beni bırakmıyorlardı. En Mutlu anımda bile aniden belirip kafamın içinde elektronların atomun etrafındaki turları gibi son sürat dolaşıyorlardı. Dolaşırken yaydıkları sıkıntı ise beni bitiriyordu.

      Yine o sıkıntılarım gün yüzüne çıktığında gözlerimi huzura - Buluta - doğru çevirdim.

      " sen benim 3/4 ü sularla kaplı mavi gezegenim oldun Bulut. Lütfen bana söz ver. " dedim ve bekledim. Kafamda cümlelerimi toparladıkları sonra devam ettim. " Provada dediğin gibi Bulut'um olursan Yağmur'un olacağım. Yere düşerken bile her zaman sana tekrar geri dönmeyi bekleyeceğim ama o sürede bir nedenden dolayı başkasının Bulutu olursan ben de başkasının Yağmuru olurum. "

      " sus ve beni dinle Mavi !! Birinin Yağmur'u olmaya kalkışırsan yanındaki her kimse onun üzerinde gezen kapkara yağmur bulutuna dönüşürüm. Eğer gerçekten bir gün böyle bir şey yaşanacak gibi bile olursa karşındakinin iyiliği için başkasının Yağmur'u olma derim " dedi.

        Hayal kırıklığı yaşamak istemediğim için cevap vermedim çünkü aşkın uyuşturucu gibi olduğunu tahmin edebiliyordum. Zaten tam da bu yüzden çıldırıyordum. Eğer aşktan bir doz alırsam bir doz daha almak isteyeceğimi biliyordum. Sonra bir bakmışım dozlarla uğraşmak yerine paket paket kullanmaya başlamışım. Tabi bunlar için artık çok geçti. Ben maalesef kısa bir süre önce uzaktan pudra şekeri gibi gözüken beyaz zehrin bağımlısı olmuştum.