Athena

1K 26 16
                                    

Bölüm şarkısı multimedyada ;) :)
İyi okumalar :*
    
     Oda da sadece benim hıçkırıklarımın sesi vardı. Biraz sonra Bulut sessizliğini bozdu ve " Yağmur sana her şeyi başından anlatacağım " dedi. Tüm dizilerde, kitaplarda erkek böyle bir cümleyle başlar ve kızın kalbi kırılmaz mıydı?

      O sahneleri hatırladığımda Bulutun sözünü tamamlamasına izin vermeden kolundan tuttum ve odadan çıkması için kapıya doğru ilerlettim. Suratını belki bu son görüşüm diye düşünerek kafamı kaldırdım ve gözlerinin içine baktım. Kahverengi benim için - bir aya yakın bir süre önce - basit bir renkken ne zamandan beri özel bir renge dönüşmüştü. Bilmiyordum. Düşünüyordum da ben Bulutla ilgili hiçbir şey bilmiyordum.

         Bulut benim dengemi alt üst etmişti. O kadar yaşadığım zorlukların üstüne bir de Bulut gelmemeliydi. Böyle olmamalıydı.

         Bulutun bana git gide yaklaştığını hissedince kendimi kahverenginin en güzel tonu olan gözlerden kurtardım ve geriye çekildim. Tam bir şeyler söyleyecekken kapı tık tıklanmıştı. Bulutu arkaya ittim ve kapıyı açtım. Barkındı. Ona birkaç dakika beklemesini söyledikten sonra Buluta döndüm. " Bir daha sakın bana yaklaşma Bulut Egemen sakın !! " dedim. Ardından Bulutu odadan çıkardım. Barkın gördüklerinden  hiçbir şey anlamamıştı ve bu gece bu konuyu açacaktı da ama ben anlatmayacaktım. Artık hayatımda Bulut diye biri yoktu bu yüzden ondan bahsetmek de yoktu.

      Bulut gözden kaybolduktan sonra Barkını içeri davet ettim. Ben hazırlanırken o da daha 3-4 dakika önce Bulutun oturduğu koltukta beni bekliyordu.

       Ağladığım için makyajım akmıştı. Saçım ise düzleştirmeme rağmen düzgündü. Bunu ele alarak Saçımla fazla uğraşmamaya karar verdim ve makyajımı yapmaya başladım. Normal hayatımda da abartılı makyaj sevmediğim için hafif şeyler tercih etmiştim. Rimel eyeliner ve bordo rujumu sürdükten sonra hazırdım. Barkına bakıp gidebileceğimizi söyledim ve odamdan Athena konserine gitmek için çıktık.

----------------------------------------------------------------------------------------------------

      Konser alanı yaklaşık 2.000 kişilikti. Fazla büyük bir organizasyon değildi ama her şey muhteşemdi.

       Ufak bir konser alanı turundan sonra kendimize bir yer bulduk ve Barkınla içeceklerimizi söyledik. İçki kullanmadığım için cola istemiştim Barkın da bana ayak uydurmuştu.

       " Sana bugün olanları soracağım ama... neyse konuşmak istersen konuşuruz bu akşam her şey senin istediğin gibi olsun. Athenayı çok sevdiğini anlayabiliyorum hatta buradaki herkes anlayabilir. " dedi gözlerimin içine bakarak. Bu davranışına karşılık olarak ben de onun gözlerine baktım. Bulut da yaşadığım etkiyi Barkında hissetmiyordum. Keşke  ölürken Bulutun herkes için basit ama benim için eşsiz olan kahverengiliklerine bakarken değil de Barkının maviliklerine bakarken ölmek isteseydim. O zaman belki kalbim bu kadar ağrımazdı.

    Ayak sesini duymamla Barkına gülümsedim ve Colalarımızı getiren garson tarzı görevliye döndüm. Garsona teşekkür edip konuşmamıza devam ettik. Barkının kardeşi Elif aklıma geldiğinde ondan bahsetmesini istedim. Beni kırmayıp bir şeyler anlattı.

    " Bildiğin gibi adı Elif. Senin yaşında ve çok eğlenceli. Tanısan öz kardeşin gibi seversin. " dedi. Colasından bir yudum aldı. Bu konuların onu fazla sıktığı belliydi.

    " peki hangi okullardasınız ? " dedim gerçekten bu sorunun cevabını merak ediyormuşum gibi. Aslında o anlarda her zaman olduğu gibi aklımda bir tek Bulut vardı.

      Barkın " Aslına bakarsan okullarımızdan ayrıldık. Bu dönem Galatasaray kolejine başlıyoruz. Elif burslu ben onun kadar zeki değilim " dedi. Karşılığında benim okulumu da öğrenmek istediğini belirten mimikler yapmayı unutmamıştı.

   " Barkın sanırım kardeşinle tanışmama az vakit kalmış " diyerek cevapladım. Hareketlerini inceliyordum. Tam da beklediğim gibi bir tepki almıştım.

   " nasıl bir saniye bu yarış... Böyle bir otelde kalan okul... tabii ki Türkiye'nin en iyi okulu olacaktı. Yani sen de Galatasaray kolejindensin " dedi heyecanlandığını belli ederek. Geri dönüt olarak aynı heyecanla başımı olumlu anlamda salladım. Kaçıncı sınıfta olduklarını soracakken Athena sahneye çıktı. Büyük bir heyecanla çığlık attım.

   İlk seslendirecekleri parça kafama göre singleları olmuştu. Ben böyleyimden sonra en sevdiğim parçalarıydı.

   Şarkıyı duyar duymaz Barkını ayağa kaldırdım ve dans etmeye zorladım. Git gide artan tempoda yorulmaya başlamıştım ama durmak yoktu bu gece.  Athena konserindeydim ve her şeyin iyi olmasını umut ediyordum.

      Dansımız boyunca etrafta birkaç sefer fotoğraflarımın çekildiği hissine kapılmıştım. Boş bir kuruntu olduğunu düşünüp dansa devam ettim. Şarkının sonlarına doğru Barkının kulağına bağırarak- çok ses olduğu için - lavaboya gideceğimi söyledim. Beni başıyla onayladıktan sonra masadaki çantamı aldım ve sessiz ortam umuduyla lavaboya ilerledim. Telefonuma gelen mesajla lavabonun kapısında durakladım. Mesaj yine bilinmeyen numaradandı.

Gönderen : Bilinmeyen Numara
Sen kafana göre davranır Mısın ya da senin de güzel hataların var mı ?
 
                                                                                                                        BG

        Lavaboya girip elimi yüzümü yıkadım. Bilinmeyen numaranın her mesajından Sonra böyle oluyordum. Mesaja tekrar baktım. Kullandığı kelimeleri özenle seçmişti. Benim Athena konserinde olduğumu biliyordu. Ama nereden ?

        Lavabodan çıktım ve konser alanına döndüm. Barkının yanına gidip geri dönmek istediğimi söyledim. Nedeni olarak da kendimi iyi hissetmediğimi otele gidip dinlenirsem düzeleceğimi mazeret olarak sundum. O da beni kırmayıp Athena gibi bir grubu ve bu muhteşem ambiyanslı alandan ayrılmayı kabul etti.

      Otel odasına çıktığımızda her şey için teşekkür ettim. Daha sonra Barkına güvenebileceğimi düşünerek parmak ucumda yükselip yanağını öptüm. Bu hareketime sevinmişti. Hissedebiliyordum. O da eğilip beni yanağımdan öptü. O anda gözüme bir flaş patladı. Ne olduğunu anlamak için sağa sola baktım fakat kimseyi göremedim.

      Bir şey bulamayınca Barkına merak ettiğim bir soruyu sordum. Çok anlamsızdı ama merak ediyordum işte.

     " sana bir şey soracağım ama saçma bir soru olarak görebilirsin. Sadece merak ettiğimden soruyorum. Senin soyadın ne ? " dedim. Aslında içimden soru çok da saçma gelmiyordu ama sesli söyleyince ben bile kendime kimyadan kanunları çözebilen bir öğrenci görmüş gibi bakmak istedim.

     " saçma değil her zaman karşılaşıyorum bu soruyla hatta bazen ben de soruyorum bu soruyu kendime. " dedikten sonra bir şey düşünür gibi birkaç saniye durdu. Sonra ekledi. "... ama Özdemir'i tercih ediyorum " dedi gözlerini benden kaçırarak.

       Cevabımı almıştım. Gülümseyip " İyi geceler Barkın Özdemir " dedim. O da bana iki kelimeyi zar zor bir araya getirerek iyi geceler dedi ve gitti. Son dakika neydi bu telaşı ??

        Daha hiçbir şeyi veya kimseyi düşünmek istemediğimden çok fazla üzerinde durmadım. Tam tersi başımda BG gibi biri varken başkalarının beni düşünmesine ihtiyacım vardı.

       Kartımı okutup odama girdim. Pencereyi açıp bırakmıştım ve ufak bir duman kokusu alıyordum. Dışarıdan geldiğini düşünerek pencereyi kapattım ve üstümü bile değiştirmeden kendimi yatağa attım.
     
O gece son hatırladığım odamın içinde nefes alamıyordum ve uzaktan gelen bir ses duyuyordum.

Merhaba :)
Bölümün geç gelmesi wattpadle alakalı yaşadığım bir sorun yüzünden. Bunun için sizden çok özür dilerim.
Bunun yanı sıra dün 2k oldum ve size bunun için çok teşekkür ederim.
Biliyorsunuz ki okullar açılıyor ama bence bu akşamın iyi bir yanı var. Çünkü survivor başlıyor  :D
Son bir hatırlatma okulum yoğun geçtiği için bölümler 2-3 güne gelemeyecek bunun için bende çok özür diliyorum. Ama arayı çok da açmıcam bunun için de söz veriyorum.
İyi akşamlar :*
Oy vermeden gitmezseniz çok Mutlu olurum. :) ;)

Yağmur BulutuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin