Yağmur Bulutu

Sona kalan çürük yumurta!

İyi okumalar...

Birden fazla boğaz temizleme sesinin birbirine karışmasıyla gözlerimi açmaya kendimi zorladım. Birkaç saniye kendime gelmek için gözlerimi kırpıştırdıktan sonra nerede olduğuma baktım. Köşedeki göz alıcı piyano ve gitarı gördüğümde yattığım yere baktım. Odanın içindeki kocaman yatakta yatıyordum üstelik yanımda Bulut vardı. Elleri benim saçlarımda vücudu oturur bir pozisyondaydı.

Ezgi '' Yağmuy abla dünkü oyunun etkisinde misiniz hala ben sadece o an için kaydeş istiyoyum demiştim '' dedi daha önce fark edemediğim r harfini y sesiyle çıkartırken.

Gözlerim artık faltaşı gibi açılmıştı ve başım son sürat kapı tarafına dönmüştü. Karşımda Berna Hanım ve Ezgiden dan başka uzun boylu yaşının orta yaşlarda olduğunu tahmin ettiğim , yakışıklı ve hafif kaslı bir adam vardı.

Hızla yataktan kalktım ve dün akşam havuza girdiğimizde ıslak olan saçlarımın kurumadığı fark ettim. Buluta baktığımda ise onun da benden farksız olduğunu gördüm. Kadın şimdi benim hakkımda ne düşünecekti Allah bilir ??

Berna Hanım '' Shhh !! Kızım ayıp nereden öğreniyorsun sen böyle şeyleri '' dediğinde söze atladım.

'' Berna hanım siz şimdi ne düşünüyorsunuz bilmiyorum ama o düşündüğünüzden değil ''

'' Ne düşünüyor muşum ben ?? ''

Ezgi aklımı okur gibi '' Kaydeş '' cevabını verdiğinde Berna Hanımın gözlerine baktım.

'' Ezgiciğim kuzucuk hadi babayla salona inin ''

'' Tamam anne Göyüşüyüz Yağmuy abla ''

Ezgi aşağı inerken daha yeni aklıma gelen fikirle içimde kuvvetli bir ürperti hissettim. Berna Hanım babanla mı demişti ?!

'' Berna Hanım dün bi – biz Bulutla yanlışlıkla havuza düştük tabi Şubat ayındayız baya donduk falan. Sonra ben üstümü giyinmeye buraya geldim Bulut da misafir odasına gitti 10-15 dakika sonra gelip bana telefonunu sordu ben de komodinin üzerinde olduğu söyledim ama aslında ona şaka yapıyordum telefonu bendeydi. Tam o sırada başımı dolaba çarptım işte Allahın sopası yok !! '' dedim ve o an içerisinde kaç yalan uydurduğumu bilmeden inandırıcı olsun diye kahkahayla karışık gülümsedim ve ardından ekledim.

'' Çok acımıştı başım , Buluttan rica ettim bir bakar mısın kanıyor mu falan diye. O da bakmıştı işte öyle uyuya kalmışız. Eee...inandınız mı ?? ''

'' Canım tabi ki inandım ve bana açıklama yapmak zorunda değilsin. Gerildiğin konuyu hissediyorum belki bu durumda senin yerinde ben de olsam gerilirdim çünkü yanlış anlaşılmaya çok müsait bir durum ama sana güveniyorum. Sen zeki bir kızsın ve asla geri dönüşü olmayan şeyler yapmazsın '' dedi sonra benim duymayacağımı sanarak  '' benim aksime '' diye devam etti fısıltıyla.

'' Teşekkür ederim Berna Hanım '' deyip sarılmak için öne atıldım. Bulutun annesinin kollarındayken bir yanım Buluta neden bu kadar şefkatli ,sevecen davranmadığını düşünüyor ve ona kızmak istiyor ; bir yanım ise bu kadar zorluk çeken bir kadının hala anlayışlı ve güler yüzlü olduğu için tebrik etmem gerektiğini düşündürüyordu ancak ben ikisi de yapmayıp başka bir yerden bodoslama daldım.

'' Berna Hanım ilk girdiğinizde odaya eşiniz... '' deyip Bulutun dün akşam söylediği ismi hatırlamaya çalıştım. Bulutun babasının adı aklıma küçük kar tanesi gibi konduğunda '' Tarık Bey ne tepki verdi ? '' dedim utanarak.

'' Kafana takma canım. Ona senden bahsetmiştim zaten bu eve gelmeden önce ve daha seni tanımadan çok sevdi. aklına kötü bir düşünce gelme olanağı bile yok ''