22

316 58 14
                                    

Bölüm parçası »»

Ed Sheeran - Tenerife Sea

Cigarettes After Sex - Keep On Loving You

Louis Armstrong - A Kiss To Build A Dream On

~

Günler ve haftalar geçiyor, Barlas ile Nilüfer her akşam, hayalî kafeye gittikleri aynı saatte yaklaşık bir saat boyunca telefonda konuşuyorlardı. Genç kız gününü anlatıyor ve Barlas ile konuşmaya gittikçe alışıyordu. Barlas da ona planlarından bahsediyordu ve bazen konuşacak bir şey bulamayıp çevrelerindeki insanlardan bahsediyorlardı.

İkisi de birbirine ve birlikte mutlu olmaya alışıyordu.

Ve Barlas bir gün Nilüfer'e bir kafe açmak istediğini söyledi.

Bir cuma akşamıydı, hava iyiden iyiye ısınmıştı ve Nilüfer'in son sınavları gelip çatmıştı. Aşçı olması için gereken tüm süreci bitirmişti, heyecandan yerinde duramıyordu. Barlas da onun sevincine ortak oluyordu.

"Hatırlıyor musun? Tıpkı senin anlattığın ve birlikte hayal ettiğimiz gibi bir yer açmak istiyorum."

Nilüfer o sırada masanın üzerindeki kitapları ve defterleriyle uğraşıyordu, birden boş bir sayfaya karalamalar yapmaya başladı.

"Barlas... Bu çok güzel bir haber. Ciddisin, değil mi?"

"Evet, düşünsene... Kocaman ve insanların içinde mutlu olacağı bir yer. Seninle o parka gittiğimizden beri aklımda yeni bir işe başlamak vardı ama ne yapacağımı bilmiyordum, geçen gün o kafeyi düşünürken neden hayal olarak kalsın dedim kendi kendime."

Nilüfer kendi kendine gülümsedi. Barlas'a söylediği şeylerin havaya karışıp gitmemesi onu mutlu etmişti. Biri tarafından önemsenmek çok güzel bir histi.

"Peki hiçbir emlakçı ile konuştun mu? Nereden başlayacaksın?"

Telefondaki adam sıkıntıyla nefesini verdi, Barlas'ın aklı karışıktı çünkü kilometrelerce ötede halletmesi gereken işler vardı.

"Önce eski yaşadığım yere dönüp şirketi kotrol etmem gerekiyor. Ailem ile de konuşmam lazım, her ne kadar tek başıma girişsem de bu işe en azından babamdan fikir almalıyım."

Bunlar sadece bahaneydi. Açacağı kafe, onun yeni bir sayfa açması demekti. Ya da en azından açtığı sayfaya atacağı ilk somut fırça darbesi olacaktı. Bunu yapmadan önce Sedef'i ve Yesra'yı ziyaret etmek istiyordu. Onların yanına gitmeli ve bunca zamandır uzakta olduğu için özür dilemeliydi.

Ve sonra... Nilüfer'in yanına dönecekti.

"Seni anlıyorum... Ne zaman gidiyorsun?"

"Aslında emin değilim... Önce sana, sorduğun soruların cevabını vermek istiyorum. Yarın müsait olur musun?"

Nilüfer kağıdın ucuna karaladığı evin etrafına dağlar çiziyordu ki bir an durdu. Yarın çalışması gerekiyordu ama sonrasında boştu. Barlas'a cevap verirken resmine devam etti, küçük bir ev ve arkasında uzanan dağlar onun resim yeteneğinin gelebileceği en son noktaydı. Bazen de güneş çizerdi ama onun favorisi her zaman ayın dolunay hâli ve yıldızlar olmuştu.

"Yarın çalışıyorum ama işim sekizde bitecek, istersen kafeye gelebilirsin ya da ben senin yanına gelebilirim."

"Tamamdır, ben alırım seni oradan. Yine konuşuruz."

Genç kız başını salladı ve resmin kenarına tarih ve saati yazıp defterini kapattı. Kim bilir bir daha ne zaman karşısına çıkacaktı bu küçük ev?

"Tamam, görüşürüz."

"İyi çalışmalar sana."

"İyi geceler."

Nilüfer telefonu kapattıktan sonra bugün okulda yazdığı notları açtı. Barlas'ın söylediği şeyler onda yeni yeni hayallerin kapısını aralamıştı.

Öte yandan Barlas yaptığı şeyin doğru olup olmadığını sorguluyordu. Genç kız acılarını ona anlatırken ne kadar rahattı hâlbuki. Barlas ise saatlerdir söze nasıl başlayacağını düşünüyordu, acaba Nilüfer de ondan nefret edecek miydi? Suçlayacak mıydı tıpkı kendisinin yaptığı gibi?

Telefonla konuşurken yine pencerenin önündeydi, ayaklarını sarkıtıyordu. Daha fazla oyalanmak istemediği için eve girip camı kapattı, tüm sigaralarını bitirmişti. Üzerindeki tişörtü daha temiz olan diğeriyle değiştirdi ve eşofmanın hâlâ iyi olduğuna karar verip evden çıktı. Bunları sabah giymişti ancak önüne bulaşan yağ lekesinden evde olduğu için rahatsız olmamıştı.

Artık Beyaz Diş ile yaptığı yürüyüşlerden çok daha keyif alıyordu.

Sanki dünya artık daha farklı dönüyor ve zaman kavramı gözünde değişiyordu.

Beyaz Diş'i evde bırakıp dışarı çıktı, bir paket sigara ve gözüne çarpan birkaç çikolatayı alıp parasını ödedi eve girmek istemiyordu bu yüzden evden çok fazla uzaklaşmadan yürüdü. Endişeleri ondan gittikçe ama yavaş adımlarla uzaklaşıyorlardı. İçindeki ses Nilüfer'in onu anlayacağını söylüyordu.

Ölü Ruhun ÇığlığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin