Sükut-4

136 18 4
                                    

-'Çok Sağol,anne."
Minnettar bir şekilde annem yerine koyduğum kadın'a sarıldım.
O bana bu hayatta ki en değerli varlığımı geri kazanmam için elinden gelen herşeyi yapmamı öğütlemişti,öyle de yapacaktım.
Bu dünyada ki en değerli varlığımı geri kazanacak,hayatıma kaldığı yerden devam edecektim.Nisan'ın beni bıraktığı günden...

-'Oğlum,sana anlatmam gereken çok önemli birşey var.Madem gerçekleri öğrenmeye geldin,bunları da bilmelisin."

Yavaşça annem'in kollarından çıkmış ve korku içerisinde annem'in gözlerinin içine bakmaya başlamıştım.O gözlerde,korku ve endişe vardı.Öğrenmediğim şeyler vardı,bilmediğim şeyler.
Öğrenecek olduğum bilgi'nin  korkunç ağırlığı çöktü üzerime.
Korkuyordum,öğrenecek olduğum bilgi'nin Nisan hakkında kötü bir bilgi olmasından çok korkuyordum.

-'Geç,otur oğlum şöyle."

Az önce kalkmış olduğum koltuklara tekrar geri oturdum ve annem'in söyleyeceklerini dinlemeye başladım.

-'Oğlum,Nisan Amerika'ya alzhemier olduğu için gitti.Hastalığı çok ilerlemişti,yavaş yavaş herşeyi unutuyordu.Her geçen saniye hafızasından herşeyi silip süpürüyordu.Sana zarar gelmesinden korktu oğlum,seni hatırlamadığı zaman sana birşey olmasından çok korktu.İşte bu yüzden de gitti.Giderken birçok şeyi unutmaya başlamıştı,korkarım ki şimdiye kadar seni beni çoktan unutmuştur."

Duyduğum şeyleri idrak etmeye çalıştım önce.Gerçekler yüzüme bir tokat misali çarptığında ise tüm gerçekler kalbimde kocaman bir yük'e neden olmuştu.
Sevdiğim kadın,artık beni,bizi, beraber geçen yıllarımızı hatırlamıyormuydu?
Ben burda her geçen gün onun hasreti ile yanıp tutuşurken o gittiği yerde beni çoktan unutmuşmuydu yani?

-'Anne böyle birşeye nasıl izin verirsin!Ya orda başına bir iş geldiyse!Anne,o yaşıyor mu?"

Onun ölmüş olduğu düşüncesi tüylerimi diken diken etmiş, zaten sızlamakta olan kalbimde daha çok yara açmış,hiç kapanmayacak olan bir yaraya sebebiyet vermişti.
Ben burda aşk acısı çekerken  o orda yaşam mücadelesi veriyordu.
Şimdi o yaşam mücadelesinde yenik düşmüş olma düşüncesi ise çok can yakıcıydı.

-'Orda tek başına değil oğlum. Bakıcılar evdeler,her gün bana haber veriyorlar.Fakat doktorlar uzun bir zamanının kalmadığını söylüyor.Onu bul oğlum,onu bul.
Onu son bir kez gör..."

***

Yüzüme soğuk suyu çarptım defalarca.Yüzümü kuruladım ve terk ettim banyoyu.Salona doğru ilerlerken,Nisan'ın odası gözüme çarptı.Kafamı sağ'a çevirdim ve Melike Anne ile karşılaştım.

-'Ee anne şey...ben...."

-'Girebilirsin oğlum,orası seninde odan."

Yavaşça ittirdim kapıyı ve Nisan'ın odasına girdim.Odası hala aynıydı.
Hiçbirşey değişmemişti.Yatağına oturdum,yastığını aldım yataktan.
Kokusunu çektim içime.Hala o kokuyordu buram buram.
Yastık'ın ıslandığını  farkettim.
Ağlıyordum,hiç kimseyi umursamadan Ağlıyordum.
Yılların birikmişliği vardı üzerimde.Yılların acısı,yılların yokluğu...

SükutHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin