Sükut-9

98 12 5
                                    

Kapıda güçlükle duruyordum.Nisan'ın yattığı odadan Melike hanım'ın ağlama sesleri duyuluyordu.Bu sabah kızını görmeye gelmişti ve Nisan'ın artık ölüme yakın olduğunu öğrendiği an, ağlamaya başlamıştı.Anne ve kızı yalnız bırakmak adına odadan dışarı çıkmıştım.

-"Kızım...can parçam..."

Gözyaşlarım,2 gün önce yolunun yanaklarımın  üzerinden geçiyor ve yakıyordu yaralarımı...

Melike anne'nin ağlama seslerine sevdiğim kadın'ın da sesi katıldı.
Anne kız ağlıyorlardı.Ayakta çok güç duruyordum.

-"Kızım hadi hatırla beni.Kalk hadi anne diye bağır bana.Yine o  sevinç çığlıklarını at,yine kulaklarım tırmalansın sesin ile,ama yalvarırım böyle boş boş bakma bana kızım."

Melike anne'nin söylediği sözler canımı daha çok yakıyordu.

-"Kızım."

Melike anne'nin acı dolu çığlığı ile odanın içine koştum.Gördüğüm manzara ile o an kör olmayı diledim.
Kör olsaydım da,o manzara'yı görmeseydim.
Nisan'ın göz kapakları kapanmış,dudakları hafif aralıktı.
Yüzünün rengi bembeyazdı.

-"Nisan."

Güçsüz bir şekilde fısıldadım adını.
Ayaklarımın bağı çözülmüştü.
Hastalık'ı onu günden güne yıpratıyor,
hiç geri dönüşü olmayan  bir yola sokuyordu.

Bu şekilde daha ne fazla dayanabilir bilmiyorum.Tek bildiğim şey,onu kaybetmek istemediğimdi.

-"Neslihan,bana güzel haber ver."

-"Çok isterdim,ama kötü haberlerim var."

-"Kaçış yok,söyle hadi."

-"Nisan,Nisan'ın en fazla 2 ay ömrü kaldı."

-"Benimde."

-"A-anlamadım"

-"En fazla 2 ay ömrüm kaldı.O öldükten sonra benim yaşayabileceğimi mi sanıyorsun?"

Neslihan,başını önüne eğdi.Kolunu dostça uzattı omzuma.Kaldığı odaya doğru ilerledi.Bunun adı ÇARESİZLİKTİ.

SükutHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin