Sükut/23

36 2 0
                                    

-"Nisan'ım,bu gün nasılsın?İki gündür seni ziyarete gelemedim kusura bakma.Başıma tam bir acemi asistan verdiler.Hiç çekilmiyor."

Aklıma gelenler ile gülümsedim.Nisan'ım ile de ilk başlarda çok fazla kavga ederdik.

-"Merak etme sevgilim,benim gözüm senden başkasına kör.Ben ömrümün sonuna kadar sana aşık  olacağım.Senin aşkın ile kapayacağım gözlerimi.Benim kalbim hala senin için atıyor."

Ellerimi toprağına uzattım.Toprağını okşadım usul usul.Sanki toprağına sert davranırsam, onu incitirmişim gibi hissettim.

Toprak.

Toprak olmak istedim bir an.Sevdiğim artık toprağındı.Toprak işte,aldığını vermiyor geri...

-"Aşkım,ellerini tutmak istiyorum.Nefesini hissetmek istiyorum yeniden.Heyecandan hızlı hızlı atan kalbini dinlemek istiyorum.
Dudaklarını istiyorum.Hani hep derdim ya, Nisan çok konuşuyorsun diye.Çok pişmanım be aşkım.Çok pişmanım.Keşke şimdi yanımda olsan da yine başımın etini yesen."

Gözyaşlarımı sildim.Canımın acısını gözyaşları bile dindirmiyordu.Dinmesini istemiyorum zaten.Zaten acımdan başka kimim kaldı ki?

-"Aşkım dön desem dönermisin?Çok ihtiyacım var senin varlığına.Dayanamıyorum yokluğuna."

Gözyaşlarımı sildim,yüzüme yalandan bir gülümseme yerleştirdim.Yalan ve hiç acım yokmuş gibi bir gülümseme.Üzülmesin.

Nisan benim içimi biliyordu,ama olsun.
Onu üzmemek için yaptığımı biliyordu nasılsa..

-"Söz aşkım,üzülmek yok artık.Sana en sevdiğin çiçeği getirdim sevdiğim.
Papatya."

Papatyaları teker teker diktim mezarına.Çok severdi papatyaları.Eğer ben ölürsem mezarıma papatya dik derdi hep.Bende hep kızardım ona.Ağzını hayıra aç diye.
Sonunda olan oldu işte..
Nisan'ım öldü,bana da mezarına papatyalar dikmek kaldı.

-  -  -

Burcu'dan

Sıçrayarak uykumdan uyandım.O nasıl rüyaydı öyle.Hemen yanımda duran içi su dolu olan bardağı elime aldım ve birkaç yudum içtim.Tekrar yerine bıraktım.

Saate çevirdim gözlerimi.

06:50

Harika!Alarma son 10 dakika kala uyanmayı başarmıştım.Bu da artı 10 dakika demekti.
Hızlıca yatağımdan kalktım ve koşar adım banyoya ilerledim.Rutin ihtiyaçlarımı karşıladım ve giysi dolabımın karşısına geçtim.Bingo!İşte bir kadının en zor dakikaları başladı.

Bu gün ne giysem?

Akşam o kadar yorgundum ki kıyafetlerimi hazırlayamadan uykuya dalmıştım.Şimdi de acısı çıkıyordu işte.Siyah kalem bir etek ve beyaz bir gömlekte karar kıldım ve üzerime geçirdim.Sıcak havalarda uzun saç ile hiç uğraşamayacağımdan saçımı örtüp bıraktım.
Kısa bir makyaj yaptım ve siyah stilettolarımı ayağıma geçirip koşar adım evden çıktım.

- - -

Mezarlıktan çıkmış ve İstanbul'un yoğun trafiğine karışmıştım.Ah Istanbul,iyisin güzelsin de şu trafik çilen de hiç bitmiyor..

Saat, 08:30'tu.

Mesai saatimin başlayalı yarım saat oluyordu ve ben hala trafikteydim.Kesin o asistan da bu durumdan yararlanarak işten kaytarıyordur.

Tembel.

Ellerimi kornaya geçirip sıkı bir şekilde sıktım.
Parmak boğumlarım bembeyaz olmuştu.
Bu yol uzarda uzardı.Radyoyu açtım ve bir şarkı dinlemeye başladım.

- - -
Unutmadım unutamam
Kara sevdam merak etme
Yaşamaksa yaşadım lakin
Canımın çoğu kaldı sende

Pişman mıyım asla
Güzelleştim yasla
Sevmedim mi sevdim evet
Senden sonra ihtirasla

Ama benim ciğerim yanar
Ten oyalanır can kanar
İki gözüm iki çeşme
Haberin yok içerime içerime akar ...

- - -

Şarkı sözleri bizi anlatıyordu.Nisan ile beni.
Aşkımızı...

"Unutmadım unutamam
Kara sevdam merak etme"

Ben seni unutamadım Nisan.Unutmadım.

- - -

SükutHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin