Part 2

125 8 4
                                    

A – Brit bundan sonra her gün bizim. Acele etmemize gerek yok bence.  Ha bu arada ev arkadaşın nerede?

.....

B - Markete gitmişti gelir birazdan.

A - Bu saatte mi gitti?

B - Evet gündüz herkesin içinde alışveriş yapamıyormuşta hanımefendi.

Gülmeye başlamıştık ikimizde. Tıpkı eski günlerde ki gibi. Yatağın üzerine uzandım. Çok yorulmuştum. O sırada Brit içecek bir şeyler getirdi. Ben de kalktım. Yani ne kadar istemesem de kalktım. Valizimi açtım ve zaten az olan kıyafetlerimi yerleştirmeye başladım.

B - Yarın alışveriş var gibi görünüyor Anna.

A - Evet zaten burada alışveriş yaparım diye hiçbir şey getirmedim. Yani sadece en sevdiklerim dışında. :) 

Kapı çalıyordu. Ev arkadaşı gelmiş olmalıydı. Nasıl birisi olduğunu merak ediyordum doğrusu. Brittany ile anlaştığına göre benimle de anlaşabilir. İçeriye girdi. Bir-iki saniye içinde baştan aşağı süzmüştüm. Doğal bir kahverengilikte olan uzun saçları vardı.

Br - Hey, neredesin sen?

Be - Geldim işte kör müsün?

Br - Geç kalınca korktum.

Aralarında konuşurlarken Bella bana doğru döndü. Sanırım o da bir kaç bakışta beni tanımaya çalışıyordu.

Be - Selam, ben Bella.

A - Ben de Anna. Ee naber? :) 

Be - Her zaman ki gibi Brit ile uğraşıyorum işte. Bu arada senden çok bahsetti, anlattıklarına göre çok iyi arkadaş olacağız. :D 

A - Buna sevindim.

Be - Ee kıyafetleri yerleştirdiniz mi?

Br - Zaten azdı. Hemen yerleştirdik.

Üzerimdekilere baktım ve rahatsız olduğumun farkına vardım.

A - Kızlar isterseniz içeriye geçin siz. Bella elindekileri mutfağa bıraksın. Brit sen de mutfağa yerleştirmesinde yardımcı olabilirsin canım. Ben de üzerimi değiştirip hemen geliyoruum.

Br - Sanırım aldıklarını Bella kendisi de yerleştirebilir.

A - Bu evde yaşadığım sürece benim de kurallarım geçerli olacak Brit.

   Brittany yavru köpek taklidi yapıyordu. Bu konu da üzerine yoktu. Ama numaralarına kanmamalıydım. Ben de üzgünüm ifadesi kullandıktan sonra onları dışarıya itip kapıyı kapattım ve üzerimi giyinmeye başladım. Üzerimi giyinmeye çok üşeniyordum. Ama en sonunda yapabildim. Saçlarımı da 'ev topuzu' olarak adlandırdım topuzumdan yaptıım. Banyoma girip makyajımı temizledim. Böyle daha iyiydim. Odam da şöyle bir göz gezdirdim. Mobilyalarım beyaz , mor tonları arasındaydı. En sevdiğim rengin mor olması sebebiyle odama aşık olmuştum. Bir kaç romanda vardı raflarımda. Zevki gerçekten de çok iyi. Artık aşağıya insem çok iyi olacak. Merdivenlerden inerken gülüşme sesleri duyuyordum. Mutfağın kapısını açıp içeriye girdimde olanlar karşısında şaşırdım ve ardından ben de güldüm. Birbirlerine mayonez ketçap sıkmışlardı. Bir anda bana döndüler. Elime hemen masanın üzerindeki tepsiyi geçirdim ve bana savaş başlatmalarını önlemek istedim. Yaklaşık 10 saniye sonra tepsiyi indirdiğimde 2 mutsuz surattan başka bir şey görmedim. Sonra ellerine baktım , mutsuz olmalarının nedeni silahlarının bitmiş olmasıydı. İşte bakın bir yönden şansım varsa o da budur. :) 

A - Kızlar şansınıza küsün! Ama benim gidip uyumam gerek. Çok yorgunum yarın devam ederiz.

Be - Saat henüz 1! Gitme gel hadi..

Br - Bırak gitsin Bel. Bundan sonra her gün bizimle olacak zaten :) 

A - Yarın görüşürüz kızlar.

Gerçekten çok yorgundum. Odama çıktım ve hemen yatağa girip uyudum.

     Sabah bazı tıkırtılar ile uyandım. Kısık gözlerle etrafa baktım. Odaları yan tarafta olmalarına rağmen bu ses Bella'nın Yada Brittany'nin odasından gelmiyordu. Aşağıdan geliyordu ve sanırım kapı çalıyordu! Kendi odamın kapısını açtım.

A - Lanet olsun kapı çalıyor Brit aşağıya in ve o kapıya bak!!

Kahretsin kimseden ses gelmiyordu ve kapı hala çalmaya devam ediyordu.

A - Bellaa! Git de kapıyı açç!

Ben aşağıya inmek zorunda kaldım en sonunda. Kapıyı açtım ve 5 çocuk birden evin içerisine daldılar.

A - Heyy! Siz kimsiniz ve neler oluyor burada?!

- Bella burada değil mi? Biz onun arkadaşlarıyız. dedi kıvırcık saçlı bir çocuk.

Sarışın olan ise ;

- Peki sen kimsin? Bildiğimize göre burada Brit ile Bella yaşıyor sadece.

'Onun adı Anna. Londra'da ilk günü' dedi tanıdık bir ses. Herkes kafasını sesin geldiği yöne doğru çevirdi. Ama bu imkansız gibi bir şeydi! Ben onu neredeyse kafamdan silip atmıştım ama tam da buradaydı işte!... Zayn.

A - Zayn?!

Z - Anna?

A - Sen? Nasıl? Yani burada ne işin var?

Z - Arkadaşımın yanına geldim. Bella yani. Aslında gerçi Brit'de bizim arkadaşımız.

Kıvırcık saçlı çocuk;

-Hey hey hey... Siz nereden tanışıyorsunuz?

A – Buraya gelirken uçakta karşılaşmıştık. Bence seninle ve diğerleri ile de tanışmalıyım.

- A tabi , Ben Harry. Tanıdığını sanmıştım.

A – Sizi nereden tanıyabilirdim ki?

Herkes kafasını yere eğmiş gizliden gülmeye çalışırken merdivenlerden bir ses geldi.

-Onlar One Direction. Bir müzik grubu. Bana kalırsa çokta başarılılar. Herkese günaydııın.

Bella uyanmıştı. Ve bir dakika ama One Direction mı?

......

Bu sefer biraz daha kısa oldu sanırım ama oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum :) x

DREAMSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin