SERT GÜZGARLAR

17

Medya da bölümle ilgili bir sahnenin fotoğrafı var. Umarım beğenirsiniz. 

İYİ OKUMALAR 

İçimi kaplayan deniz kokusunun rahatlığı gözüme çarpan güneş ışınlarının yanın da daha pasif kaldığından elimi kaldırıp gözüme gelen güneş ışınlarını önlemeye çalıştım.

Uykulu çıkan sesimle " Emir "  diye seslenip bir kolumla da  omzunu dürttüm. Güneş ışınları o kadar rahatsız ediciydi ki artık katlanılamayacak bir durum almıştı.

Etrafa bakındığım da kimsecikler yoktu. Güneşte yeni doğmuştu ama tam üzerimize çökmüş gibiydi. Hafifte bir rüzgar vardı geceden beri. Tüm gece Emir'e sıkı sıkı sarılmıştım. Çünkü hem üşüyordum hem de uykumu yarıda kesmeye eriniyordum. Gecenin ikisin de yatarsak böyle oluyormuş demek ki.

Emir onu dürtmemle " hıı" gibi sesler çıkardığın da yüzüm de hafif bir tebessüm oluşmuştu.

"Kalk hadi odaya gidelim." dedim oturur pozisyon alırken.

"Harbi mi? " diyerek  aniden gözlerini açıp önüne gelen saçlarını arkaya savurarak vücudunu oturur pozisyona getirdi.

Yine hangi sapıklıklar düşünmüşte kalkmıştı Allah bilir.
Avuç içleriyle gözlerini ovup tekrar bana şaşkınca bakmaya başladığında

"Sadece çok güneş var Emir. Odada uyuyalım." Diyerek hafifçe tebessüm etmiştim.

Bu konuyu başka yöne çekeceğinden emindim.

Vee bingo.

"Eylül ya. O kadar güzel şeyler hayal etmiştim ki . Sen bile hayal edemessin." 

Diyerek ayağa kalktığında bende gülerek ayağa kalkmıştım.

Onun sapıkça düşüncelerini ya da hayallerini bozmak iyi gelmişti.

"Pisliksin yaa" diyerek arkasından yürümeye başladığımda

Uykulu ve hayal kırıklı sesiyle

"Kafayı senle bozunca normal olarak senin pisliğin oluyorum."  Diyerek onun yanına yetişmemi bekledi.

Yanına yetiştiğim de sadece kızaran yüzümle ona tebessüm ettim. 

" Seni ilk öptüğüm gibisin şuan. Kıpkırmızı."  diyerek dudağını yaladı."Tekrar öpesim geldi." dediğin de ona bakmayı bırakıp yüzümde oluşan tebessümle ilerlemeye başladım.  

Daha fazla kızarmak ve uykusuz kalmak gerçekten hiç istemiyorum. 

................

" Yüzme biliyorsun değil mi Eylül"  Emir yanımdan geçip havuzun önündeki şezlonglardan birine havlusunu koyarak bana seslenmişti. 

" Evet biliyorum ama öyle çokta iyi değil."  diyerek bende yanındaki şezlonglardan birine havlu mu koydum. 

" Hıı... Peki şu havuza atsam seni geri çıkabilir misin"  diyerek bana döndü ve yanımızdaki havuzu eliyle işaret etti.  

Bu gülümseme ve umursamazlık iyiye işaret miydi.  Yoksa tam tersine mi? 

"E-evet ." diyerek bende doğrulup yüzüne baktım. 

Bana doğru iki adım atarak  yanıma gelip  kolumdan tuttuğunda benim  durumun daha yeni farkına varmamla çığlıklarımla suya yapışmam bir oldu. 

Suyun içinde gözlerimi açmamla suya birinin daha atladığını görmem bir oldu. Baloncuklar içinde suyun üstüne çıktığım da  nefesimi düzene soktuktan sonra etrafa bakınmaya başladım. Görünür de suyun üstünde kimse yoktu. Şezlongların olduğu yere baktığımdaysa Merve, Berk ve Deniz bizim şezlongların yanındaki şezlonglara havlularını koyuyorlardı.